YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8259
KARAR NO : 2023/2147
KARAR TARİHİ : 13.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 21.01.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının Antalya Cumhuriyet Basşavcılığının 2018/21274 soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapıldığını ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, dosyadan 10 gün boyunca gözaltında kaldığını, bu süre içerisinde isnat olunan suçla ilgili büyük mağduriyet yaşadığını, özgürlüğünden yoksun bırakılmasının telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığını, soruşturma sürecinde ve sonrasında iş bulamadığını bu nedenle davacı için 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 28.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 13.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde ve yetkili mahkemede açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, talep edilen tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar nazara alınarak değerlendirilip hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olması gerektiğini öne sürerek, yasal şartlar oluşmamış ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
3. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.04.2019 tarihli ve 2019/49 Esas, 2019/234 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 11.10.2019 tarihli ve 2019/2294 Esas, 2019/2698 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.11.2021 tarih, 2019/128798 sayılı tebliğnamesi ile temyiz taleplerinin esastan reddiyle hükmün onanması talep edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi, gözaltına alınmadan kısa süre önce mevsimlik olarak çalıştığı işten ayrılan davacının soruşturma sebebiyle uzun süre iş bulamadığından maddi kaybının daha fazla olduğuna ve hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme gerekçesinde “… tutuklandığı tarihlerde sabit gelir getiren bir işi olmayan davacının maddi kaybı ile ilgili itibar edilecek bir belge ibraz edilmesi halinde bu husus dikkate alınarak maddi zararın belirlenmesi gerektiği, belge ibraz edilememesi durumunda ise tazminat istemine konu işlem tarihindeki yaş durumu dikkate alınarak, bu yaş grubu için belirlenen net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda davacı yönünden tutuklulukta kaldığı 2016 yılına ait maddi kaybı ile ilgili itibar edilebilecek bir belge ibraz edilmemesi nedeniyle gözaltında kaldığı 2016 yılına ait aylık net asgari ücret rakamlarına göre maddi tazminat hesabı yapılmıştır. Burada sanığın 2016 yılında gözaltında kaldığı dönem içerisinde net asgari ücret miktarının 1.300,8 TL, bunun net günlük ederinin 43,36 TL olduğu anlaşılmakla; 2016 yılında gözaltında kaldığı 10 günlük süre için 43,36 TL’nin 10 gün ile çarpılması sonucu elde edilen 433,60 TL maddi tazminata davacının hak kazandığı vicdani kanısına ulaşılmıştır. Öte yandan davacının haksız olarak 10 gün süre ile gözaltında kaldığı anlaşıldığından sosyal ve ekonomik durumu, gözaltında kalmasına neden olan olayın oluş tarzı, suçun niteliği, bu durumun meydana getirdiği üzüntü ve alınacak manevi tazminatın zenginleşme sonucu doğurmayacak miktarda hak ve nesafet kurallarına uygun olması gerektiği hususu da gözetilerek takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/21274 sayılı soruşturma dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 28.10.2016-07.11.2016 tarihleri arasında 10 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında 2018/15374 sayılı kararla 13.03.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın davacıya 28.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, süresinde açıldığı ve yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Gözaltına alındığı tarihte herhangi bir işte çalışmayan ve daha fazla geliri olduğuna dair belge sunmayan davacının maddi kaybının gözaltına alınma tarihindeki asgari ücret üzerinden hesaplanmasında ve buna göre hükmedilen maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı hakkında hükmedilen tazminat miktarının, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz sebebi de yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 11.10.2019 tarihli ve 2019/2294 Esas, 2019/2698 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.