Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/8177 E. 2023/2484 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8177
KARAR NO : 2023/2484
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1178 E., 2019/958 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan ret

Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu belirlenmiştir.

Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Kanun’un 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 18.03.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gözaltında tutulduğu 2 gün ile cezaevinde haksız olarak tutuklu kaldığı 27 gün 2 ay içip toplam 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminata hükmedilmesine, hükmedilecek tazminata 06.07.2017 tarihinden itabaren yasal faiz uygulanmasına ve yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalı … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 28.03.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olup olmadığının öncelikle incelenmesi gerektiği, dava süresinde açılmamış ise davanın reddini talep etmiştir.

3. Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.07.2019 tarihli ve 2019/117 Esas, 2019/376 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.10.2019 tarihli ve 2019/1178 Esas, 2019/958 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.10.2021 tarihli, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının esastan reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Davalı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davanın reddi gerektiğine,

2.Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olduğuna,

3.Davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin fazla olduğuna,
ilişkindir.

B. Davacı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davacının tutuklanması sebebiyle tıp fakültesini bir sene geç bitirdiği, bu sebeple pratisyen hekim maaşı ve döner sermaye ücret toplamının maddi tazminat kapsamında ödenmesi gerektiğine,

2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacının 04.07.2017 günü gözaltına alındığı, 06.07.2017 tarihinde tutuklandığı, 03.10.2017 tarihinde tahliye edildiği, hakkında Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.02.2019 tarih, 2017/125 esas ve 2019/51 karar sayılı kararı ile hakkında beraat karar verildiği, anılan kararın 27.02.2019 tarihinde kesinleştiği, CMK’nın 142/1. maddesinde belirtilen üç aylık yasal süre içerisinde davanın açıldığı tespit edilmiştir.

Davanın CMK’nın 141/1-e maddesine göre maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu ve şartlarının oluştuğu anlaşıldığından; Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak açılmış dava olup olmadığı hususunda UYAP üzerinden yapılan araştırma neticesinde; davacı tarafça eldeki iş bu dava haricinde aynı konu nedeniyle açılmış başka dava bulunmadığı anlaşılmıştır.

Davacı tarafından gözaltına alındığı tarihte ne kadar gelir elde ettiğine ilişkin somut herhangi bir belge ve bilgi ibraz edilmediği, mahkemece yapılan araştırma neticesinde davacının sigortalı olarak çalışmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay uygulamaları nazara alındığında “kurumsal kayda bağlı olmaksızın veya tespit ve ispat olunabilen, sürekli gelir getiren bir iş sahibi olmadan yapılan çalışmalarda kazancın asgari ücret miktarı üzerinden tespit edilmesi” esasının benimsendiği, davacının gözaltında ve tutuklulukta kaldığı 04/07/2017-03/10/2017 tarihleri arasında oluşan 92 günlük kazanç kaybına karşılık olarak toplam 4.305,78 TL maddi tazminatın, taleple bağlı kalınarak davacının tutuklama tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Manevi tazminat talebi yönünden dosyanın incelenmesinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/05/1999 tarih ve 9/102-115 sayılı ilamında haksız tutuklama nedeniyle hükmolunacak manevi tazminatın belirlenmesinde gözönüne alınacak kıstasların açıklandığı, buna göre: davacının üzerine atılı suçun niteliği, haksız olarak gözaltında kaldığı sürede hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğurması, tespit edilen sosyo-ekonomik durumu sanığın gözaltı ve tutuklama tarihinde tıp fakültesi öğrencisi olması hususu hep birlikte değerlendirildiğinde, hak ve nesafet kuralları uyarınca manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ancak manevi tazminatın şahsın çektiği elem ve sıkıntıları kısmen de olsa dindirmeyi amaçlayıp zenginleşme sonucunu doğurmaması gerektiği nazara alındığında davacının manevi tazminat konusundaki davasının kısmen kabulü ile gözaltına alındığı 04.07.2017 tarihinden, tahliye edildiği 03.10.2017 tarihine kadar olan 92 günlük süreye ilişkin manevi zararlarına karşılık olarak takdiren 7.000,00 TL manevi tazminatın, taleple bağlı kalınarak tutulama tarihi olan 06.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, hükmedilen maddi tazminat miktarının 4.212,12 TL’ye düşürülmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/125 Esas, 2019/51 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 04.07.2017-03.10.2017 tarihleri arasında 91 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 19.02.2019 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 27.02.2019 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 58.800,00 TL olması, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilerek 4.212,17 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi nedeniyle toplam tazminat miktarının 11.212,17 TL olduğu, 6100 sayılı Kanun’un, 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davalı açısından kesin olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
B.1. Davacının tutuklanması sebebiyle tıp fakültesini bir sene geç bitirdiği, bu sebeple pratisyen hekim maaşı ve döner sermaye ücret toplamının maddi tazminat kapsamında ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemi yönünden;
Davacının maddi tazminata ilişkin taleplerinin muhtemel zarar kapsamında olduğu değerlendirildiğinden gözaltına alındığı ve tutuklandığı dönem içerisindeki maddi zararını ücret bordrosu, vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamayan davacıya gözaltında ve tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarın maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.2.Hükmedilen manevi tazminatın az olduğuna ilişkin temyiz istemi yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.10.2019 tarihli ve 2019/1178 Esas, 2019/958 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünün ikinci (B.2) paragrafında açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.10.2019 tarihli ve 2019/1178 Esas, 2019/958 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.09.2023 tarihinde karar verildi.