Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/7844 E. 2023/2016 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7844
KARAR NO : 2023/2016
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 04.01.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle 250.000,00 TL manevi, 150.000,00 TL maddi tazminat bedelinin 21.07.2016 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte devlet hazinesinden alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 14.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle aynı konuda açılmış mükerrer bir dava olduğundan bahisle, sonra da davanın esası bakımından tazminat koşulları oluşmadığından davanın reddini talep etmiştir.

3. Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.04.2019 tarihli ve 2019/95 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.09.2019 tarihli ve 2019/3510 Esas, 2019/1409 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2021 tarih, 2019/123098 sayılı tebliğnamesi ile ek karara yönelik temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi, istinaf mahkemesince davalı lehine vekalet ücreti hükmedilerek istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kararın temyize tabii olduğuna, kesinlik sınırı altında kalmadığına, temyiz isteminin reddine dair ek kararın hukuka aykırı olduğuna ve davanın azledilen vekil tarafından açılması nedeniyle, derdestlik sebebiyle davanın reddine karar verilirken kusursuz olan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme gerekçesinde “Aynı olaya ilişkin olarak davacı tarafından daha önceden açılmış bir dava olup olmadığı hususu araştırıldığında, Hazine Ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün 14.02.2019 tarihli yazısına göre davacı … Burulay tarafından Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 2019/42 esas sayılı başka bir tazminat davasının açıldığının bildirildiği, davacı vekilinin Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 2019/42 esas sayılı başka bir tazminat davasının açıldığını, mahkememizdeki davanın sehven açıldığını bu sebeple davanın reddini talep ettiği, somut davaya bakıldığında, davacı hakkında davaya konu olan taleplerle ilgili olarak başka bir tazminat davasının açıldığı ve bu tazminat davasının henüz derdest olduğu, her iki davadaki taleplerin mükerrer olduğu, Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/42 esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyasından önce açılmış olduğu anlaşılmakla davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle kararın hukuka aykırı olduğu tespit edilerek, davalı lehine 5.450,00 TL vekalet ücretine hükmedilerek istinaf talebinin düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin hükmün kesin olduğundan bahisle reddine dair ek karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
6100 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) fıkrasına göre yargılama giderinden olan vekalet ücreti asıl alacağın ferisi niteliğinde olup asıl alacağın kaderine tabii olduğu, davacı tarafından talep edilen toplam tazminat miktarının 400.000,00 TL olup aynı kanunun 362 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında temyiz kesinlik sınırı altında kalmadığı; dolayısıyla temyizi kabil olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 24.10.2019 tarihli ve 2019/3510 Esas, 2019/1409 sayılı ek kararının kaldırılarak ve davacı vekiline Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.09.2019 tarihli ve 2019/3510 Esas, 2019/1409 sayılı kararının tebliğ edilmemiş olması sebebiyle, davacı vekilince öğrenme üzerine yapılan 14.10.2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Davacının tazminat davasına konu Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/409-2018/12 sayılı ceza dosyasında tutuklu kaldığını ve yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğinden bahisle tutukluluk süresi nedeniyle vekili aracılığıyla 04.01.2019 havale tarihli dilekçe ile iş bu koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının açıldığı, yargılama sırasında davacı vekili Avukat … tarafından sunulan dilekçe içeriğine göre davacının iş bu davayı açan avukatı …’u azlettiği, kendisi tarafından aynı taleple başka bir tazminat davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu belirtmesi ve duruşma sırasında davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine aynı konuda açılan başka bir dava olduğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Davacı vekili Avukat … tarafından dosyaya sunulan azilnameden de anlaşılacağı üzere iş bu davayı açan avukatın dava tarihinden sonra 21.01.2019 tarihinde azledildiğinin ve davacı vekilinin talebi üzerine iş bu davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş olduğunun, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılması karşısında istinaf mahkemesince davanın reddine karar verilmesi dolayısıyla davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek düzeltilerek esastan ret kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 12.09.2019 tarihli ve 2019/3510 Esas, 2019/1409 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.