YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7818
KARAR NO : 2023/2373
KARAR TARİHİ : 03.07.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/622 E., 2019/3911 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 21.03.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek suçlarından 29.06.2012 tarihinde gözaltına alınmış, 30.06.2012 tarihinde sorgusu yapıldıktan sonra serbest bırakıldığını, yapılan yargılama neticesinde atılı tüm suçlardan beraatine karar verildiğini, hükümlerin 21.10.2016 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin haksız yere gözaltına alınması nedeniyle 26.526,17 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 29.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini” talep etmiştir.
2. Davalı 25.09.2017 havale vekili tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.
3. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2017 tarihli 2017/189 Esas, 2017/441 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 15.10.2019 tarihli ve 2018/622 Esas 2019/3911 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 19.10.2021 tarihli, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olması nedeniyle hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
1-Takım komutanlığı tazminatının kesintiye uğramasından kaynaklanan zararının maddi tazminata dahil edilmemesinin hatalı olduğuna
2-Hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; davacı …’in İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 E 2016/37 K. sayılı dava dosyasında Askeri Casusluk davası nedeniyle yargılandığı, Kayseri’de 29.06.2012 tarihinde gözaltına alınarak İzmir’e getirildiği, 30.06.2012 tarihinde çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldığı, yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verildiği, beraat kararının 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, davanın süresinde açıldığı, davacının maddi tazminat talepleri içerisinde 3,500 TL vekalet ücreti ile gidiş geliş yol ücretleri, tedavi gideri, kira kaybı gibi talepleri bulunmakta ise de; Yargıtay’ın uygulamalarında bu giderlerin maddi tazminat olarak talep edilemeyeceği, ayrıca anılan dosyadan beraat etmesi nedeniyle de mahkemenin 3.600 TL davacı lehine vekalet ücretine hükmettiği nazara alındığnda, bu olay nedeniyle davacının takım komutanlığından alındığı, daha pasif bir göreve verildiği, bu süre içerisinde belirlenen tazminat kaydının 4.673,73 TL olduğu, bu kaybın bölük komutanı oluncaya kadar devam ettiği anlaşıldığından, 4.673,73 TL’nin dava tarihi olan 21.03.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile hazineden alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş; davacı bir gün gözaltında kalmakla birlikte askeri casusluk davasının kamuoyunu uzun süre işgal eden hak ihlallerine neden olan ve sanığa atılı suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, açıklanması ve saklanması gizli belgeleri temin etme gibi asker kişinin onurunu kıran ve kamuoyunda küçük düşüren haksız isnadlar nedeniyle uğradığı acı ve ızdırabını karşılamak amacıyla davacının şahsi ve sosyal durumu nazara alınarak belirlenen 25.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 29.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; İlk derece mahkemesince davacının takım Komutanlığından alınarak daha pasif bir göreve verilmesi sebebiyle 4.673,73 TL tazminat kaybı bulunduğu gerekçesiyle bu miktar maddi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ise de; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin benzer hususlardaki istikrar kazanan içtihat ve uygulamalarına göre, davacının takım komutanlığından alınıp geri hizmete çekilmesinden dolayı, takım komutanlığı tazminatının kesintiye uğramasından kaynaklanan kayıpları, davacının söz konusu ceza davası nedeniyle avukatına ödediğini iddia ettiği avukatlık ücretinin ve ceza davasını takip etmek için yapıldığı iddia olunan benzer harcamalar ile davacının gözaltına alınmasından sonra tek başına ev tutmak zorunda kalması nedeniyle fazladan ödemek zorunda kaldığı iddia olunan kira bedeli gibi harcamaların CMK’nın 141. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat kapsamında talep edilemeyeceği gözetilmeksizin, maddi tazminat talebinin tümden reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi ve davacı lehine belirlenen dava dosyasına yansıyan bu ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak,davacının yasal koşulları oluşmayan maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 1.500 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 29.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazine idaresinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, yasaklanmış bilgileri temin ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından 29.06.2012 30.06.2012 tarihleri arasında 1 gün gözaltında kalan davacının açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Davacının takım komutanlığı tazminatının kesintiye uğramasından kaynaklanan zararının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında maddi zarar kapsamında değerlendirilmemesinde hukuka ayrılık bulunmamıştır.
2. Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınması neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin manevi tazminat miktarının düşük olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 15.10.2019 tarihli ve 2018/622 Esas 2019/3911 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2023 tarihinde karar verildi.