YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7493
KARAR NO : 2023/1965
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/442 E., 2019/617 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebebine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Davacı vekili 29.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/268 Esas 2009/379 Karar sayılı dosyasında 07.12.2001-13.04.2006 tarihleri arasında tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine hükmedildiğini, tutuklu kaldığı sürenin hükümlülük süresinden çok daha fazla olduğunu, suçun işlendiği tarih itibariyle 466 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin dolmuş şoförlüğü yaptığını, şoför ücretleri araştırılarak fazladan ceza evinde kaldığı 992 gün üzerinden maddi tazminatın verilmesi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın haksız tutuklama tarihinden faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili 25.07.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın süresinde olmadığından reddi gerektiğini, davacı hakkında aynı talep bakımından derdest dosya bulunup bulunmadığı araştırılarak reddi gerektiğini, dava dilekçesinin yasada aranan şartları taşımadığından reddi gerektiğini, davacının maddi talep miktarı belirtmeden, zararını belgelendirmeden maddi tazminat talebinde bulunmadığından soyut iddiası nedeniyle davanın reddi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, davacı kendi kusurlu hareketleriyle tutuklanmasına neden olduğundan talebinin kabul edilmemesi gerektiğini, faiz talebinin yerinde olmadığını, vekalet ücreti hususunda kanun ve Yargıtay kararının dikkate alınması gerektiğini, öne sürmüştür.
3.Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.01.2019 tarihli ve 2018/387 Esas, 2019/11 Karar sayılı kararı ile tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
4.Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 24.04.2019 tarihli ve 2019/442 Esas, 2019/617 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddiyle hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; İstinaf mercinin eksik inceleme nedeniyle usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, Anayasanın 19 uncu maddesinde tutuklanan kişilerin makul sürede yargılanma hakkı olduğunun, uzun tutukluluk süresi nedeniyle zararın devletçe tazmin edilmesi gerektiğinin belirtildiği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5 inci maddesinde özgürlük ve güvenlik hakkı düzenlemeleri ve mahkeme kararlarına göre müvekkilinin koruma tedbirine konu mahkum olduğu ceza davasında tutuklu kaldığı sürenin tayin edilen ceza miktarından fazla olduğunda belirtilen maddelere aykırı olduğu, 5271 sayılı kanunun 141 inci maddesinin 1 inci fıkrasının d bendine aykırı davranıldığı, ceza dosyası makul sürede sonuçlansa idi müvekkilinin ceza indiriminden faydalanabilecekken faydalanamadığı, Yargıtay içtihatlarının da benzer şekilde olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine, ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat talebinin esasını oluşturan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/268 Esas, 2009/379 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının kasten öldürmeye yardım suçundan yargılandığı, 07.12.2001 – 13.04.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığını, yapılan yargılama üzerine 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildiği, hükmün 08.03.2011 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacının tutuklu kaldığı sürenin hükümlülük süresinden çok daha fazla olduğunu ve bu şekilde özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de; 5271 sayılı kanunun 141 inci maddesinin birinci fıkrasının f bendinde “mahkum olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu ceza ile cezalandırılan” kişilerin tazminat isteyebileceğinin belirtildiği, sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin bihakkın tahliye tarihinden daha az olduğu anlaşıldığından yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/268 Esas, 2009/379 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının kasten öldürmeye yardım etme suçundan yargılandığı, 07.12.2001 – 13.04.2006 tarihleri arasında 1588 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 6 yıl 3 ay mahkumiyetine hükmedildiği, mahkumiyet hükmünün 08.03.2011 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
A.Davacı vekilinin temyiz sebepleri;
1.Davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden;
Tazminat talebinin dayanağı olan Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/268 Esas, 2009/379 Karar sayılı ilamı ile davacı (sanık) hakkında 2 07.12.2001 – 13.04.2006 tarihleri arasında 1588 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilip, kararın kesinleşmesi ile, bu cezaların infazı için 08.03.2011 tarihinde cezaevine girdiği, 08.03.2011 tarihinde koşullu salıverilmesine karar verildiği, hakederek tahliye tarihinin ise 29.01.2013 tarihi olduğu, davacı hakkında infaz edilen sürenin mahkumiyet hükmünün bihakkın tahliye tarihinden fazla olmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Yargıtay İçtihatlarına aykırı davranıldığına, uzun tutukluluk nedeniyle infaz kanunlarından yaralanamadığına dair temyiz itirazları yerinde görülmemekle birlikte, davacı vekilinin 5271 sayılı kanunun 141 inci maddesinin 1 inci fıkrasının d bendine aykırı davranıldığına yönelik dava dilekçesinde talebininde bulunmadığı anlaşıldığından, tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 24.04.2019 tarihli ve 2019/442 Esas, 2019/617 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.