YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7440
KARAR NO : 2023/1901
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/335 E., 2019/347 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacılar vekili 05.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıların mirasçısı oldukları …’nin kasten öldürme suçundan 31.07.2009 – 30.12.2010 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığını, yapılan yargılama neticesinde beraatine hükmedildiğini, …’nin 15.06.2017 tarihinde vefat ettiğini, vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep hakkının mirasçılarına geçtiğini, bu nedenle …’nin haksız olarak gözaltında ve tutuklu kaldığı süreler için 40.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı mirasçılara ödenmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 19.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; …’nin mirasçılarının dava açma haklarının bulunmadığını, davanın süresinde olmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ve mükerrer dava olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyan etmiştir.
3. Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.12.2018 tarihli ve 201863. Esas, 2018/299 Karar sayılı kararı ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
4. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.05.2019 tarihli ve 2019/335 Esas, 2019/347 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin, davalı vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz talebinin esastan reddini talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… Davacılar murisi … hakkında Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/304 Esas , 2015/383 Karar sayılı dosyasınında Kasten Öldürmek suçundan gözaltına alınarak tutuklandığı, 30.12.2010 tarihinde tahliye edildiği sanığın beraatine karar verildiği, beraat kararının Yargıtay incelemesinden geçerek 26.12.2017 tarihinde onanarak kesinleştiği davanın yasal sürede açıldığı sabit ise de;
Koruma tedbirleri nedeni ile açılacak olan tazminat davası, haksız koruma tedbirine maruz kalan kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan YCGK nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararlarında belirtildiği şekilde manevi tazminat dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, davacılar murisi …’nin 15.06.2017 tarihinde vefat etmesi, haksız olarak tutuklandığı anlaşılan davacıların murisi …’nin tazminat davası açma iradesini ölmeden önce ortaya koyduğuna dair yazılı herhangi bir belgenin de bulunmaması karşısında manevi tazminata yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Maddi tazminat bakımından değerlendirme yapıldığında ise, Anayasa’nın 35. Maddesinde herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunun ve bu hakkın ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğinin düzenlendiği, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat ile ilgili tazminat isteyemeyecek kişilerin belirtildiği CMK 144 maddesinde mirasçılar bakımından bir sınırlama yapılmadığı da gözetildiğinde müteveffanın hak sahibi olduğu haksız koruma tedbirinden kaynaklanan tazminat haklarının mirasçılara geçeceği hususunda yasal bir engel bulunmadığı, keza yukarıda belirtilen YCGK nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararlarında belirtilen sınırlamanın maddi tazminata ilişkin olmayıp, manevi tazminata ilişkin olduğu, neticede davacıların murisi …’nin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/304 Esas , 2015/383 Karar sayılı dosyasında Kasten Öldürme suçunu işlediğinden bahisle 31.07.2009 tarihinde gözaltına alınarak 03.08.2009 tarihinde tutuklandığı 30.12.2010 tarihinde tahliye edildiği, yapılan yargılama sonucunda 22.12.2015 tarihinde beraatine karar verildiğini, bereat kararının Yargıtay incelemesinden geçerek 26.12.2017 tarihinde onanarak kesinleştiği dolayısıyla maddi tazminat koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin 05.03.2018 tarihinde hakim havalesinin yapıldığı, dolayısıyla davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığı anlaşıldığına göre ve davacılarının murisi Ercan Tüfakçi’nin sağken asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiğine dair dosyaya bir delilin sunulamamış olması da nazara alınarak maddi zararın miktarının belirlenmesinde muris …’nin gelir düzeyi asgari ücret baz alınmak suretiyle belirlenmiş … dava dilekçesine eklenen mirasçılık belgesi ve dosyaya uyaptan eklenen nüfus kaydı uyarınca murisin yasal mirasçısı olduğu anlaşılan davacıların murislerinin tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü reddi ile takdiren 9.360.06 TL maddi tazminatın CMK 141-145 maddeleri gereğince davalı hazineden alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermenin uygun olacağı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.”
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının maddi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının çıkarılarak yerine maddi tazminatın reddine ilişkin hükmün ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin hükmün eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/304 Esas – 2015/383 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıların murisi olan …’nin kasten öldürme suçundan 31.07.2009 – 30.12.2010 tarihleri arasında 517 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 26.12.2017 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2. Muris …’nin 15.06.2017 tarihinde vefat ettiği, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre koruma tedbirleri nedeniyle dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça izhar etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, mirasçıların bu şartlarda açılmış davaya devam edebilecekleri veya dava açabilecekleri anlaşılmakla, 15.06.2017 tarihinde mirasçı olan davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davacılar vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.05.2019 tarihli ve 2019/335 Esas, 2019/347 Karar sayılı kararında davacılar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2023 tarihinde karar verildi.