Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/7384 E. 2023/2246 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7384
KARAR NO : 2023/2246
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 31/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma suçundan 25.04.2017-09.11.2017 tarihleri arasında tutuklu kaldığını, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/243 Esas, 2017/399 Karar sayılı dosyasında atılı suçtan beraatine karar verildiğini, haksız tutuklama nedeniyle oluşan maddi zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 13.788,42 TL maddi tazminata, 100,000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmedilecek maddi tazminata dava tarihinden, manevi tazminata tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 06.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tazminat koşullarının oluşmadığını, davacının maddi zararını ispatlayacak belge sunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

3. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2018 tarihli ve 2018/54 Esas, 2018/141 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2018/2372 Esas, 2019/2246 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2021 tarih, 2019/114873 sayılı tebliğnamesi ile temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
Davacının savcılıktaki sorgusunda baskı ve tehdit altında suçu işlediğini ikrar ettiğine, iradesinin sakat olduğuna, kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Yerel Mahkeme’nin gerekçesinde; ”..Davacı … vekili tarafından haksız koruma tedbiri uygulandığı gerekçesi ile hazine aleyhine tazminat davası açılmıştır.

Ancak davacı gerek …Ç sıfatıyla Sulh Ceza Hakimliğince 25/04/2017 tarihinde yapılan sorgusunda, gerekse 25/04/2017 tarihli savcılık ifadesinde açıkça ”Bu maddeleri başka kişilere satma konusunda …bana para veriyordu, o da başka kişilerden maddeleri temin ediyordu, … ise sadece …’in yanında duruyordu, maddeleri satan sadece Alper ve bendik, ayrıca bize bu maddeleri sat diyen kişiler hakkında bilgi vermeyeceğim, ben bu şekilde uyuşturucu madde ticareti yaptığımı kabul ediyorum” demek suretiyle suçu üstlendiği, bu şekilde gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle tutuklanmasına kendisi neden olduğu, CMK 144/1-e maddesi gözetildiğinde davacının tazminat isteme koşullarının bulunmadığı kanaati ile davasının reddine yönelik aşağıdaki gibi hüküm tesis olunmuştur.” denilerek uygulama yapılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen dava konusunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/243 E., 2017/399 K. sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 25.04.2017 – 09.11.2017 tarihleri arasında 198 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 15.12.2017 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
5271 sayılı Kanun’un “Tazminat isteyemeyecek kişiler” başlıklı 144 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan ”Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar” hükmü ve madde gerekçesinde yer alan “Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır.” ibaresi göz önünde bulundurularak, soruşturma aşamasında 25/04/2017 tarihli savcılık ifadesinde açıkça ”..Bu maddeleri başka kişilere satma konusunda … bana para veriyordu, o da başka kişilerden maddeleri temin ediyordu, …ise sadece …’in yanında duruyordu, maddeleri satan sadece …ve bendik, ayrıca bize bu maddeleri sat diyen kişiler hakkında bilgi vermeyeceğim, ben bu şekilde uyuşturucu madde ticareti yaptığımı kabul ediyorum” demek suretiyle üzerine atılı suçu ikrar ettiği, bunun üzerine tutuklamaya sevk edilerek hakkında tutuklama kararı verildiği anlaşılan davacı yönünden tazminat isteme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2018/2372 Esas, 2019/2246 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.