Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/7297 E. 2023/760 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7297
KARAR NO : 2023/760
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkili hakkında Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2021 soruşturma numaralı dosyası ile Güveni Kötüye Kullanma suçundan yapılan soruşturma kapsamında davacıya ait 15 çuval ve 30 poşet içindeki tekstil malzemelerine haksız bir şekilde el konulması sebebiyle maddi zarara uğradığını, ayrıca davacının 1 gün nezarethane de kalması nedeniyle … ve gelir kaybına uğradığını, soruşturma neticesinde davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek; haksız el koyma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin haksız el koyma tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle, müvekkilinin mallarına haksız el koyulması ve nezarethanede tutulması nedeniyle 20.000,00 TL manevi zararın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle davalıdan tahsilini “talep etmiştir.

2. Davalı vekili 16.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, maddi tazminata ilişkin belge sunulmadığını, istenilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.

3. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2018 tarihli ve 2018/487 Esas, 2018/651 Karar sayılı kararı ile “davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 19 Ceza Dairesinin, 01.07.2019 tarihli ve 2019/1084 Esas, 2019/2246 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik “davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine” karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 19.10.2021 tarihli, temyiz isteminin reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, mahkemeye sunulan malların müşteki tarafından istiflenerek davacıya alacağa mahsuben teslim edildiğine dair kamera görüntülerinin değerlendirilmediği, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, savcılık tarafından malın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda bir yargı kararı olmaksızın tek taraflı iradeyle mallara el koyarak şikayetçiye teslim etmesinin hukuka aykırı olduğu, mahkeme tarafından yalnızca 1 gün gözaltına alınması sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş ise de davacının mallarına haksız olarak el konulması ve ağır bir suç isnadıyla suçlanması nedeniyle de manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

Katılma yoluyla hükmü temyiz eden davalı vekilinin temyiz istemi; şartları oluşmayan dava hakkında ret kararı verilmesi gerekirken davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince; “Davacı hakkında, …’nın güveni kötüye kullandığı iddiası ile 28.08.2016 tarihinde saat 23:30’da Tire Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine; …’ın 29.08.2016 günü saat 07:06 sıralarında Tuzla Polis Merkez Amirliğinde ifadesi alınarak serbest bırakıldığını, soruşturma sırasında … Tire Merkez Şehit Burhan Aktub Polis Merkez Amirliğince … plakalı kapalı kasa kamyonet içinde bulunan 15 çuval, 30 poşet halindeki tekstil malzemelerini Cumhuriyet savcısının talimatı gereğince şikayetçiye teslim edildiği, soruşturma sonunda … hakkında Tire Cumhuriyet savcılığınca 2016/2021 2017/204 sayılı 28.02.2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 10.07.2017 tarihli kararın tebliğ edildiği, süresinde itiraz edilmediğinden kesinleştiği, mahkememize yasal süre içinde davanın açıldığı, şikayetin 28.08.2016 günü saat 23:30’da yapıldığı, davacının 29.08.2016 günü saat 07:00’da ifadesi alınmak üzere karakolda olduğu, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, soruşturma evrakı kapsamı ile davacının bir günden az zaman diliminde karakolda tutulduğu, davacının sosyal durumu, atfedilen suç, karakolda bulunması sebebiyle yaşadığı durum ve içine düştüğü keder ve ızdırap sebebiyle davacının manevi tazminat talebi kısmen yerinde görülmüş, şikayetçi ile davacı arasındaki anlaşmazlığın hukuki nitelikte olduğu sonucuna varılarak takipsizlik kararı verilmiş, şikayetçiye teslim edilen tekstil ürünlerinin mahiyeti, kaynağı, aidiyeti konularını açığa kavuşturacak belge vs delil ibraz edilmediğinden davacının maddi zarara uğradığı bilirkişi incelemesi ile de tespit edilememiş olmakla maddi tazminat koşulları oluşmadığından talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile sosyal ve ekonomik durumu, tutuklu kaldığı sürede duyduğu üzüntü ve elem dikkate alınarak takdiren 150,00 TL manevi tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 28.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hazinesinden alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazla ilişkin taleplerin reddine, davacının maddi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine” karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince; “Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre istinaf başvurusunda bulunan davacının ve davalının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ” karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2021 soruşturma sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının Güveni Kötüye Kullanma suçundan dolayı yapılan soruşturmada sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

1- Davacı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Davacının 1 gün nezarethane de kalması nedeniyle … ve gelir kaybına uğradığı belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat istemine ilişkin söz konusu davada, dosya içeriğindeki Tire Ş.B.Aktürk Polis Merkezi Amirliği tarafından 29.08.2016 tarihinde saat 06.18’de düzenlenen müşteki ifade tutanağına göre; dava dışı Sultan Karınyarıcı’nın kendisine ait tekstil ürünlerinin satıldığı … yerini kapatmaya karar verdiği, dükkanındaki mallarını 28.08.2016 tarihinde davacı şüpheliye 115.000,00 TL ödeme yapma şartıyla devretme hususunda anlaştıkları, aynı gün davacının nakliye aracıyla … yerine geldiği, eşyaların araca yüklendiğini ancak davacının parayı ödemeden kendisinden habersiz eşyaları götürdüğü iddiasıyla davacı hakkında şikayetçi olduğu, 29.08.2016 tarihinde saat 06:30’da düzenlenen Adli Kolluk Cumhuriyet Savcısı Görüşme Tutanağı ile davacı şüphelinin ifadesinin alınarak polis merkezinden salıverilmesine, suça konu … içerisindeki giyim malzemelerinin müştekiye teslim edilmesi hususunda talimat verildiği, Tuzla Polis Merkezi Amirliği tarafından 29.08.2016 tarihinde saat 07:06’da düzenlenen davacının şüpheli sıfatıyla verdiği ifadesini içeren tutanak içeriğine göre davacının 29.08.2016 günü saat 02:30 sıralarında Tire Emniyet Müdürlüğünden arayıp polis olduğunu belirten şahıs tarafından kendisi hakkında şikayet olduğunu öğrenmesi üzerine en yakın polis merkezine ifade vermek üzere gittiğini beyan ettiği, bu suretle davacının ifade vermek için davet üzerine karakola gittiği, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, hakkında fiili olarak yakalama veya gözaltı işlemi yapılmadan salıverildiği anlaşılmakla; CMK’nın 141. maddesi kapsamında tazminat isteme şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacı lehine maddi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davacının kendisine ait 15 çuval ve 30 poşet içindeki tekstil malzemelerine haksız bir şekilde el konulduğunu belirterek maddi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; CMK’nın 141/j maddesinde, eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin uğramış olduğu zararları isteyebileceklerinin belirtildiği; dosya kapsamındaki 29.08.2019 tarihinde saat 19:20’de düzenlenen teslim tutanağı içeriğine göre müştekinin şikayeti üzerine davacı şüpheli hakkında güveni kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet savcısından alınan suça konu … içerisindeki giyim malzemelerinin müştekiye teslim edilmesi hususunda talimata istinaden … içerisinde bulunan suça konu 15 çuval ve 30 poşet içindeki tekstil malzemelerinin müştekiye teslim edildiği, soruşturma neticesinde Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2021 soruşturma sayılı kararıyla şüpheli ile müşteki arasında uyuşmazlığın hukuki ihtilaf olduğu; somut olayda giyim eşyalarının zilyetliğinin devir amacına bakıldığında şüpheli ile müşteki arasında alım satım ilişkisi nedeniyle olduğu, olay ve fiillerin hukuki mahiyette ihtilaf niteliği taşıdığı gerekçesiyle davacı şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, bu suretle somut olayda CMK’nın 141/j maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek davacı lehine maddi tazminata hükmedilmemesinde ve davacı tarafın bu hususa ilişkin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davacının haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; manevi tazminat davaları; kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçların giderilmesini amaçlamakta olup, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmesi, özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği nazara alındığında haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı ve davacı için el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2- Katılma yoluyla hükmü temyiz eden davalı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yukarıda davacı vekilinin temyiz itirazlarına ilişkin bölümde ayrıntıları ile izah edildiği üzere; davacının Emniyet Müdürlüğüne kendisinin geldiği ifadesinin alınarak serbest bırakıldığı, davacının fiili olarak yakalandığı veya gözaltına alınmadığı bu suretle tazminat isteme koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; davacının manevi tazminat talebinin reddi yerine, İlk Derece Mahkemesince şikayetin 28.08.2016 günü saat 23:30’da yapıldığı, davacının 29.08.2016 günü saat 07:00’da ifadesi alınmak üzere karakolda olduğu, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, soruşturma evrakı kapsamı ile davacının bir günden az zaman diliminde karakolda tutulduğu, davacının sosyal durumu, atfedilen suç, karakolda bulunması sebebiyle yaşadığı durum ve içine düştüğü keder ve ızdırap sebebiyle davacının manevi tazminat talebi kısmen yerinde görüldüğü gerekçesi ile davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı görülmüş olup, bu nedenle tebliğnamedeki onama yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (2) numaralı kısmında açıklanan nedenle katılma yoluyla hükmü temyiz eden davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 19 Ceza Dairesinin, 01.07.2019 tarihli ve 2019/1084 Esas, 2019/2246 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.