Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/7243 E. 2023/860 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7243
KARAR NO : 2023/860
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 12.06.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin uyuşturucu madde ticareti suçlaması ile 27.02.2010 tarihinde tutuklandığını, 02.08.2010 tarihinde tahliye edildiğini, … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/337 E. ve 2018/105 K. sayılı kararı ile beraatine karar verildiğini belirterek; 15.000,00 TL maddi ve 50.00,00 TL manev tazminatın 27/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini” talep etmiştir.

2. Davalı vekili 26.07.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde ve görevli, yetkili mahkemede açılmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, faiz başlangıcının tahliye tarihi olması gerektiğini ve davanın reddi gerektiğine” ilişkindir.

3. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.10.2018 tarihli ve 2018/331 Esas, 2018/440 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.10.2019 tarihli ve 2018/3789 Esas, 2019/2311 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 13.10.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; Davacının 25/02/2010 tarihinde saat 22:20’de uyuşturucu madde ticareti yapma suçu iddiası ile gözaltına alınarak mevcutlu olarak sevki ile … 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 27/02/2010 tarih ve 2010/137 sorgu sayılı kararı ile tutuklanmasına karar verildiği, Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 13/06/2017 tarih 2015/13126 E. – 2017/3825 K. sayılı ilamı ile bozulan ve … (CMK 250 maddesi ile görevli) 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10/04/2012 tarih 2011/263 E. – 2012/51 K. sayılı dava dosyasının mahkemenin kapatılması nedeniyle HSYK 1. Dairesinin 08/04/2014 tarih ve 773 sayılı kararına istinaden genel tevziye tabi tutularak dosyanın … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/337 E. sırasına kaydedildiği, kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde 20/03/2018 tarihinde davacı …’in üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan beraatine karar verildiği, … bu beraat kararının davacı ve davacı vekilinin yüzüne tefhim olunduğu ve temyiz edilmeksizin 05/04/2018 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmiş beraat kararının 28/06/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 12/06/2018 tarihinde … bu davanın açıldığı, kesinleşme ve tebliğ tarihi itibariyle mahkememizde açılan … bu davanın CMK’nın 142/1. maddesinde yazılı üç ay içinde ve süresinde açıldığı, gelen yazı cevaplar ve UYAP üzerinde yapılan araştırmalara göre davacı tarafından … bu davaya konu gözaltı ve tutukluluk sebebiyle başka mahkemelerde açılmış bir tazminat davası kaydının olmadığı, gelen yazı cevaplar ve UYAP üzerinde yapılan araştırmaya göre … bu davaya konu gözaltı ve tutukluluk sebebiyle mahsup kaydının bulunmadığı, davacı hakkındaki tutuklama müzekkeresinin 27/02/2010 – 02/08/2010 tarihleri arasında kesintisiz şekilde infaz gördüğü,

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacının haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle tazminata hak kazandığı Mahkemece kabul edildiği, davacının 25/02/2010 tarihinde saat 22:20’de gözaltına alındığı, 27/02/2010 tarihinde tutuklandığı, 02/08/2010 tarihinde ise serbest bırakıldığı anlaşılmakla ilk gün hesaplamaya dahil edilmeyerek davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre toplam 158 gün olarak hesap edildiği,

Davacı vekilinin asgari ücrete muvafakati de dikkate alınarak davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı süreye ilişkin olarak Çalışma Bakanlığı tarafından belirlenen en az kazanabileceği kabul edilen aylık ve günlük asgari ücret esas alınarak mahkememiz tarafından yapılan hesaplamada davacının toplamda 158 gün gözaltında ve tutuklu kalması nedeniyle oluşan maddi gelir kaybının 3.061,40 TL olduğu, davacının üzerine atılı suçun niteliği, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre, sosyal ve kişisel durumu ve özgürlüğün önemi de birlikte değerlendirildiğinde 4.600,00 TL manevi tazminatın makul ve makbul bir miktar olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince;İstinaf incelemesi sonucunda; toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına, göre sair istinaf istemlerinin reddine, ancak; davacının sadece tutuklu kaldığı 27.02.2010-02.08.2010 tarihleri arasındaki süreye ilişkin dava açmış olmasına rağmen, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak dava açılmayan 25.02.2010-27.02.2010 tarihleri arasındaki 2 günlük gözaltı süresinin de tazminat hesabında dikkate alınarak davacıya 3.022,22 TL maddi tazminat yerine, 3.061,40 TL maddi tazminat verilmesi,

Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklulukta kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, zenginleşme sonucunu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken; 156 gün tutuklulukta kalan davacı hakkında, makul bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken, belirtilen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata ve buna bağlı az vekalet ücretine hükmolunması,

Hukuka aykırı, bu durum itibariyle davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görüldüğünden, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat davasının, 5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olsa da, özü itibariyle tazminat hukuku genel prensiplerine tabi ve CMK’da düzenlenen hükümler dışında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir dava çeşidi olması, 6100 sayılı HMK’nın “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353/1-b-2 maddesinde yer alan “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duymadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde ki düzenleme nedeniyle; hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan; maddi tazminat miktarına ilişkin “3.061,4 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “3.022.22TL” ibaresinin, hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan; manevi tazminat miktarına ilişkin “4.600,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “6.000,00 TL ” ibaresinin, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan; vekalet ücreti miktarına ilişkin “919,36 TL” ibaresinin
çıkartılarak yerine “1.082,66TL ” ibaresinin, yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan kararın, Anayasanın 141/son, CMK’nın 280/1-a ve 303. maddeleri ile HMK’nın 353.m/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Tazminat talebinin dayanağı olan … 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/337 Esas 2018/105 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçundan 27.02.2010 – 02.08.2010 tarihleri arasında 5 ay 6 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.04.2018 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2.Geliri ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin kazanç kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz edemeyen davacının, bahse konu döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuş, bu nedenle tebliğnamede esastan ret isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (3) nolu paragrafında açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 09.10.2019 tarihli ve 2018/3789 Esas, 2019/2311 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.03.2023 tarihinde karar verildi.