Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/7071 E. 2023/5345 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7071
KARAR NO : 2023/5345
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/442 E., 2019/472 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 17.09.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkilinin Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 26.08.2016 tarihinde tutuklandığını, 15.05.2017 tarihinde tahliye edildiğini, davacı hakkında 07.06.2018 tarihinde takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin haksız yere tutuklu kaldığını belirterek, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihten itibaren işleyecek en yüksek kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsilini” talep etmiştir.

2. Davalı vekili 21.11.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “davanın süresinde açılmadığını, tazminat talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” beyan etmiştir.

3. Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.09.2018 tarihli ve 2018/292 Esas 2018/221 Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiştir.

4. Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2019 tarihli ve 2018/333 Esas 2019/24 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

5. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 19.04.2019 tarihli ve 2019/442 Esas 2019/472 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03.10.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna, İlişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince; davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçunu işlediği iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında davacının 17.08.2016 tarihinde gözaltına alındığı, 26.08.2016 tarihinde tutuklandığı, 15.05.2017 tarihinde serbest bırakıldığı, yapılan soruşturma sonucu kesinleşen kararda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği; dolayısıyla gözaltı ve tutuklama işleminin haksız sayılması gerektiği, yapılan UYAP sistemi sorgulamasında davacının bu dosyada yer alan gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süreler sebebiyle daha önce tazminat aldığını gösterir bir karar veya bilgi de olmadığı , davacının 18.07.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı, 22.11.2016 tarihinde memuriyetinin sona erdirildiği, 17.08.2016 tarihinde gözaltına alınıp 26.08.2016 tarihinde tutuklandığı, 15.05.2017 tarihinde serbest bırakıldığı; Temmuz 2016 maaşının tamamı ile Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım 2016 maaşlarının 2/3 ünü aldığı anlaşılmakla en son aldığı Kasım 2016 maaş 15.11.2016-15.12.2016 tarihlerini kapsadığından, davacının yoksun kalınan maddi geliri yönünden, 15.12.2016 tarihinden sonra tutuklu kaldığı süre yönünden asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, bu bağlamda, davacının 15.12.2016-15.05.2017 tarihlerinde haksız olarak tutuklu kaldığı 152 günlük sürenin 2016 yılına denk gelen 17 günü için 2016 yılı aylık net asgari ücret miktarı olan 1.300,00 TL üzerinden yapılan hesaplamada 1300,99 / 30 x 17 = 737,29 TL; 2017 yılına denk gelen 135 günü için 2017 yılı aylık net asgari ücret miktarı olan 1404,06 TL üzerinden yapılan hesaplamada 1404,06 / 30 x 135 = 6318 TL olmak üzere toplam 737,29+6318=7055,29 TL maddi zararının bulunduğu anlaşılmakla maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.055,29 TL maddi ve 27.100 TL manevi tazminatın tutukluluk tarihi olan 26.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince; İlk derece mahkemesince davacının tutuklulukta kaldığı sürelerin fiilen infaz edilip edilmediği hususunun araştırılmamasına karşılık sabıkasız ve derdest yargılaması olmadığı anlaşılan davacı ile ilgili uyap kaydı dahilinde yapılan incelemede davacının 27.08.2016-15.05.2017 tarihleri arasında Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun anlaşılması, yine davacının aynı konuya dair açmış olduğu tazminat davası olup olmadığı hususunun uyap kayıtlarında dairemizce yapılan tetkik neticesinde mükerrer dava olmadığının anlaşılması karşısında, bu hususlarda irdeleme yapması gereken ilk derece mahkemesi eleştirilmekle, Polis memuru olan davacıyla ilgili FETÖ/PDY kapsamındaki örgüt üyeliğine ilişkin delil durumunun davacının eniştesine verdiği hat dahilinde eniştesinin kullandığı hatta bylock çıkmasından ve gizli tanık garsonda elde edilen veride AD ve EDL olarak bu yapıyla bağlantılı olmayan kişiyi vurgulamada kullanılan sınıflandırmadan ibaret olması sanığın 17.08.2016-15.05.2017 tarihleri arasında gözaltı ve tutuklulukta kalması itibariyle somut olayın cereyanı tarzı itibariyle ilk derece mahkemesince manevi tazminat miktarının doğru belirlendiği, yine ilk derece mahkemesince maddi tazminat hesabının usulüne uygun denetlenebilir veriler dahilinde doğru olarak ortaya konduğu, ancak ilk derece mahkemesince davacının 15.12.2016 tarihine kadar maddi zararı olmadığının kabulüne karşılık tespit edilen maddi tazminata tutuklama tarihi olan 26.08.2016 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin söz konusu zararın bu haliyle 15.12.2016 tarihinden itibaren gerçekleşmesi dolasıyla yanlış olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin 7.055,29 TL maddi tazminata dair faiz başlangıcının 15.12.2016 tarihi olarak düzeltilmesi suretiyle esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/6353 sayılı soruşturma sayılı Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından yapılan soruşturma kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 17.08.2016-15.05.2017 tarihleri arasında 8 ay 29 gün tutuklu kaldığı, yürütülen soruştuma sonunda davacı hakkında 07.06.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın 21.06.2018 tarihinde davacıya tebliğ üzerine itiraz edilmemesiyle kesinleştiği, tutuklanma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, süresinde açıldığı kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden ;
1. 675 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 7082 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunun 10/1-a madde, fıkra ve bendindeki “ 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler ile doğrudan veya anılan kanun hükmünde kararnamelerde öngörülen usuller çerçevesinde meslekten, kamu görevinden veya ilgili kurumların teşkilatından çıkarılanlar ile 15.08.2016 tarihli ve 673 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 4 üncü maddesi uyarınca öğrencilikle ilişikleri kesilenlerin;

a) Çıkarıldıkları veya öğrencilikle ilişiklerinin kesildiği aya ilişkin olarak peşin ödenen mali ve sosyal haklarının çıkarılma tarihinden sonraki günlere tekabül eden kısımları geri alınmaz….” düzenleme dikkate alınarak polis memuru iken 22.11.2016 tarihinde meslekten ihraç edilen davacının ihraç edildiği ayı takip eden ayın 15. günü olan 15.12.2016 tarihi ile tahliye tarihi olan 15.05.2017 tarihi arasındaki süre için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden maddi tazminatın hesaplanmasında ve miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

2. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklulukta kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 19.04.2019 tarihli ve 2019/442 Esas 2019/472 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ünye Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.