Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6996 E. 2023/5292 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6996
KARAR NO : 2023/5292
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/899 E., 2019/867 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Kanun’un 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 13.08.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/4444 soruşturma sayılı dosyasında 29/08/2016 tarihinde gözaltına alındığını, 8 gün gözaltında kaldığını ve sorgulandıktan sonra tutuklanma istemi ile gönderildiği Karaman Sulh Ceza Hakimliği kararı ile serbest bırakıldığını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının mor beyin yöntemi ile Bylock yüklenilenlere ait tespit tutanağında ismi geçtiğinden Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca 2018/4444 soruşturma, 2018/2610 Karar numarası ile 07/06/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, takipsizlik kararı verilene kadar adli kontrol hükümleri uyarınca imza atttığını, fetöcü damgası yediğini, bu haksız gözaltı ve soruşturma dosyası kapsamından hem gözaltında kaldığı süre içerisinde yaşadığı elem ve ızdırap ile hürriyetinin kısıtlanmasına binaen maruz kaldığı psikolojik depresyonlar, hem yaşı gereği böyle bir gözaltı halinin kendisi açısından çevresinde yarattığı etki, hem de uğradığı manevi zararın tazmini ile giderilmesi durumu değerlendirilerek 100,000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … hazinesinden alınarak müvekkili davacıya verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 11.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.01.2019 tarihli ve 2018/510 Esas, 2019/7 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4.Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 29.05.2019 tarihli ve 2019/899 Esas, 2019/867 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.10.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz sebepleri
Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 30/08/2016 tarihinde gözaltına alındığı, 05/09/2016 tarihinde gözaltından çıkartıldığı ve sevk edildiği Karaman Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı, Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 07/05/2018 tarih 2018/4444 soruşturma 2018/2610 Karar sayılı kararı ile delil yetersizliği nedeni ile hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın davacıya 16/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmeksizin 30/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

UYAP sisteminden yapılan kontrol ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün 10/01/2019 tarihli yazısı ile davacının koruma tedbirleri nedeni ile başkaca tazminat davası açmadığının bildirildiği,

CMK’nın 142/1 maddesi gereğince kesinleştirme tarihi olan 30/05/2018 tarihi ile dava tarihi olan 07/08/2018 tarihi arasında 3 aydan daha az bir süre geçtiği görülmekle davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun “Tazminat İstemi” başlıklı 141/1.maddesinin (e) fıkrasında; (1) “suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;…. Kanuna uygun yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,… kişiler, maddi ve manevi her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.” şeklinde mevzuat hükmü yer almaktadır.

Madde metnine bakıldığında, kanun dairesinde yakalandıktan sonra (CMK 90,98) veya tutuklandıktan (CMK 101) sonra, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına (CMK 172) veya beraatlarına (CMK 223/2) karar verilenlerin de, maddi ve manevi her türlü zararını dava açarak Devletten istemeleri olanaklıdır. Söz konusu maddi zarar, yakalanan ya da tutuklanan kişinin, yakalama ve tutuklama süresinde uğradığı gelir kaybıdır. Manevi zarar ise, zenginleşmeye neden olmayacak ölçüde kişinin itibarının sarsılması, hasret çekmesi, üzüntüleri ve cezaevinin koşulları için hükmolunur.

Bu açıklamalar ışığında dava dilekçesinde maddi tazminat talebinde bulunulmadığı davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde ise; sabıka kaydı bulunmayan ve fabrikada işçi olarak çalışan davacının sosyal ve ekonomik durumu ile gözaltında kaldığı süre ve gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı ile genel hukuk ilkeleri nazara alınarak, duymuş olduğu acı ve ızdırabı gidermeye yarayacak, huzur ve tatmin hissi oluşturmaya yönelik ölçüde ve sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun ve kabul edilebilir bir miktar olarak 500,00,00 TL’nin gözaltına alınma tarihi olan 30/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/4444 soruşturma sayılı dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 30.08.2016-05.09.2016 tarihleri arasında 6 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda 07.05.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın 30.05.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş, bozma isteyen tebliğname görüşüne de iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 29.05.2019 tarihli ve 2019/899 Esas, 2019/867 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Karaman Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.