Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6966 E. 2023/4798 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6966
KARAR NO : 2023/4798
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2557 E., 2018/2337 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline 04.02.2019 tarihinde tebliğ edilmesinin ardından, davalı vekilinin sunduğu 05.02.2019 tarihli dilekçesinin katılma yoluyla temyiz niteliğinde olduğu,
aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 02.03.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 04.05.2017-12.06.2017 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiğinden bahisle davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini için 1.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davacı maddi tazminat talebini ıslahla 2.000,00 TL’ye çıkarmıştır.

2. Davalı vekili 28.03.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süre içerisinde açılıp açılmadığının mahkemece re’sen incelenmesi gerektiğini, istenilen tazminatın yüksek olduğunu ayrıca davacının kendi kusurlu ve ihmali hareketleri sonucu tutuklanmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

3. Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.05.2018 tarihli ve 2018/16 Esas, 2018/57 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 21.12.2018 tarihli ve 2018/2557 Esas, 2018/2337 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.09.2021 tarih, 2019/17994 sayılı tebliğnamesi ile hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Davacı vekilinin temyiz istemi; davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının yetersiz olduğuna ilişkindir.

2.Davalı vekilinin temyiz istemi; maddi tazminat talebine yönelik temyiz isteminin kesin olduğundan reddi gerektiğine ve hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Mahkeme gerekçesinde “davacının tutuklu kaldığı dönem için maddi zararının 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan hesaplanması gerektiği anlaşılmış, dosya içine alınan Sosyal Güvenlik Kurumu Vezirköprü Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 29/03/2018 tarihli yazısına göre 2017 yılı için net asgari ücretin aylık 1.404.06 TL olduğu anlaşılmış, bu doğrultuda 2017 yılı için net asgari ücretin günlük 1.404,06/30=46,802 TL olduğu bu kapsamda davacının 04/05/2017-12/06/2017 tarihleri arasında 39 gün gözaltında ve tutuklulukta kaldığı sabit olduğundan 46,802x 39 =1.825,278 TL olmak üzere davacının maddi tazminat hesabı doğrultusunda toplam maddi kaybının (1.825,278 olup sonunun devirli olması nedeniyle) 1.825,28 TL olarak belirlenerek, davacı ve vekilinin maddi tazminata ilişkin taleplerinin kısmen kabulü ile haksız tutuklama tarihi olan 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.825,28 TL’nin davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.Davacı ve vekilinin manevi tazminat talebi yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede ise… davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine yüklenen suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, faize yönelik talep tarihinden itibaren tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer, özgürlüğünden yoksun bırakılması nedeniyle duyulan elem, ızdırap ve ruhsal sıkıntılarının bir ölçüde de olsa giderilmesi amacına yönelik olduğu göz önünde bulundurularak zenginleşme sonucu doğurmayacak, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşır bir miktar olarak belirlenmesi gerektiği, davacı …’nun tutuklandığı tarihte üniversite sınavına hazırlandığı ve haksız tutukluluk sebebi ile hazırlanmış olduğu üniversite sınavına giremediğine dair beyanları da gözetilerek, haksız tutuklama nedeniyle uğranılan manevi zararın giderimi çerçevesinde, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız tutukluluk başlangıç tarihi olan 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani sonuç ve kanaat doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/643-2018/37 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 04.05.2017-12.06.2017 tarihleri arasında 39 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 01.02.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır.

A.Davacı vekilinin temyiz istemine yönelik;
1.Asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiştir.

2.Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacının hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

B.Davalı vekilinin temyiz istemine yönelik;
1.Davanın maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu ve kesinlik sınırının davacı açısından talep edilen toplam tazminat miktarının üzerinden değerlendirilmesi ve talep edilen tazminat miktarına göre davacı vekilinin temyiz isteminin kesinlik sınırı altında kalmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddi gerektiğine dair temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

2.Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının gözaltında ve tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 21.12.2018 tarihli ve 2018/2557 Esas, 2018/2337 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Vezirköprü Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.