Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6944 E. 2023/4800 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6944
KARAR NO : 2023/4800
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/828 E., 2019/1499 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

İstinaf ve temyiz kesinlik sınırının hükmedilen veya reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden değerlendirileceği, maddi tazminat ve manevi tazminat bakımından ayrı ayrı değerlendirilemeyeceği reddedilen toplam tazmimat miktarı bakımından ise hükmün davacı açısından kesin olmadığı ve dolayısıyla istinaf mahkemesince yapılan kesinleştirme işleminin yok hükmünde olduğu anlaşılmakla hükmün tamamı üzerinde yapılan incelemede;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 06.08.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 07.07.2017-10.07.2017 tarihleri arasında gözaltında kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiğinden bahisle davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini için 30.000,00 TL maddi, 170.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 05.09.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, istenilen tazminatın yüksek olduğunu ayrıca davacının kendi kusurlu ve ihmali hareketleri sonucu tutuklanmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

3. Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.01.2019 tarihli ve 2018/335 Esas, 2019/22 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.09.2019 tarihli ve 2019/828 Esas, 2019/1499 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2021 tarihli 2019/44705 sayılı tebliğnamesi ile hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Mahkeme gerekçesinde “Davacının tutuklanmadan önce Devlet hastanesinde memur olarak çalıştığı, 3 gün göz altında kaldığı süre boyunca maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığını, annesinin bu süreçte sağlık sorunları yaşadığını, ücretsiz izin almak zorunda kaldığını, kendisine yüklenen adli kontrol tedbiri nedeniyle imza atmak zorunda kaldığı ve yurt dışına çıkamadığını, avukat tutmak zorunda kaldığı için 4.000 TL avukatlık ücreti ödemek zorunda kaldığını beyan ederek 30.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuşsa da toplanan belge ve delillerden davacının göz altına alındığı dönemde devlet hastanesinde memur olarak çalıştığı aylık net gelirinin 2.083,95 TL olduğu görülmüştür. Davacı her ne kadar annesinin rahatsızlığı sebebiyle 5 ay ücretsiz izin almak durumunda olduğunu ve bu süreçte maddi gelir kaybı yaşadığını beyan etmişse de bu yöndeki beyanların maddi tazminat anlamında hükme esas almaya elverişli olmaması sebebiyle davacının haksız olarak göz altında geçirdiği süre için hak ve nesafet kuralları göz önüne alınarak bilirkişi raporu ile maaşı üzerinden hesaplanan 208,40 TL ücret ile davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği için vekiline ödediği ve bu durumu ispata elverişli dekont ile Mahkememize sunduğu 4.000 TL açısından maddi tazminat talebin kısmen kabulü ile 4.208,40 TL maddi tazminatın, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminatın fazlaya ilişkin talebinin reddine; davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, göz altında geçirdiği süre, haksız göz altı tarihinden itibaren yürütülecek faiz oranına göre ele geçen toplam tazminat miktarı ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun olarak 1.000,00 TL manevi tazminatın davacının haksız göz altı tarihi olan 07.07.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükmedilen maddi tazminat miktarı 208,40 TL şeklinde, vekalet ücreti ise; 1.056,00 TL şeklinde değiştirilmek suretiyle düzeltilerek esastan ret kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/320-2018/149 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 07.07.2017-10.07.2017 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 02.04.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır.

1.Gözaltına alındığı sürede devlet memuru olarak görevine devam eden ve kazanç kaybı olmadığı anlaşılan davacı lehine maaşı üzerinden üç günlük hesaplanan miktarda maddi tazminata hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

2.Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacının hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.09.2019 tarihli ve 2019/828 Esas, 2019/1499 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.