Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6930 E. 2023/4965 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6930
KARAR NO : 2023/4965
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/875 E., 2019/893 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 02.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 28.07.2016 tarihinde gözaltına alındığını, 03.08.2016 tarihinde tutuklandığını, 12.12.2016 tarihinde tahliyesine karar verildiğini, yapılan soruşturma neticesinde 06.07.2018 tarihinde davacı hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirtmiş, bu kapsamda 250.000,00 TL maddi ve 250,000,00 TL manevi olmak üzere toplam 500.000,00 TL tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 22.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tazminat koşullarının oluşmadığına, maddi zararın ispatlanmadığını, verilecek manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme teşkil etmemesi gerektiğini ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.

3. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.10.2018 tarihli ve 2018/306 Esas, 2018/447 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 09.11.2018 tarihli ve 2018/71 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvuruları yerinde görülerek tutuklama müzekkeresinin infaz görüp görmediğinin ve tutuklu kalınan sürenin mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, maddi tazminat bakımından bilirkişi raporu aldırılması veya nasıl hesaplandığının açıklanması gerektiği ve fazla manevi tazminata hükmolunduğu gerekçeleri ile hükmün bozularak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.

5. Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.04.2019 tarihli ve 2018/624 Esas, 2019/193 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararı doğrultusunda eksiklikler giderildikten sonra maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

6. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 30.05.2019 tarihli ve 2019/875 Esas, 2019/893 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 10.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile davacı lehine eksik manevi tazminata hükmolunduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine ve eksik manevi tazminata hükmolunduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… davacı dava dilekçesinde haksız gözaltı ve tutuklu kaldığı günler ile bu soruşturma kapsamında hakkında adli kontrol kararı ve mal varlığına tedbir konulması gibi sebeplerle toplam 250.000,00 TL koruma tedbirleri nedeniyle maddi tazminat talep etmiş ise de; davacının 28/07/2016 tarihinde gözaltına alındığı, 03/08/2016 tarihinde tutuklandığı, 12/12/2016 tarihinde tahliye edildiği, yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu kararın 01/03/2018 tarihinde kesinleştiği, davacının 672 Sayılı KHK ile 01/09/2016 tarihinde mesleğinden ihraç edildiği, ancak davacının Olağanüstü Hal Komisyonuna başvurusu sonucunda mesleğine iade edildiği ve halen İhsaniye Emniyet Amirliğinde görevli olduğunun, davacı beyanı ve Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğünün 18.03.2019 tarihli cevabi yazısından anlaşıldığı, 7075 sayılı yasanın 10. Maddesinde “……Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz.” düzenlemesi mevcut olduğuna göre, davacının alamamış olduğu hal ve alacaklarının görevine iade edilmiş olması nedeniyle kurumu tarafından ödeneceği ve buna ilişkin tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davacının maddi tazminat talebinin reddine, yine, davacı dava dilekçesinde, haksız gözaltı, tutuklama ve adli kontrol ile mal varlığına tedbir konulması sebebiyle 250.000.00 TL koruma tedbirleri nedeniyle manevi tazminat talep etmiş ise de; davacının ancak gözaltında ve tutuklulukta geçen süreleri sebebiyle manevi tazminat talep edebileceği, davacının 28/07/2016 tarihinde gözaltına alındığı, 03/08/2016 tarihinde tutuklandığı, 12/12/2016 tarihinde tahliye edildiği, böylece 2016 yılı temmuz ayında 4 gün, ağustos ayında 31 gün, eylül ayında 30 gün, ekim ayında 31 gün, kasım ayında 30 gün ve aralık ayında tahliye edildiği gün sayılamayacağından 11 gün olmak üzere toplamda 4 ay 15 gün gözaltı ve tutukluluk süresinin bulunduğu ve yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ceza infaz kurumu cevabi yazısına göre, bu sürelerin infaz gördüğü ve başka bir cezasından mahsubunun yapıldığına dair bir kayda rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmakla, davacının duymuş olduğu elem ve ızdırap, isnat edilen suçun ağırlığı, davacının sosyal statüsü, mevkii ve verilecek olan tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı hususları değerlendirilerek, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 9.000.00 tl manevi tazminatın, gözaltı tarihi olan 28/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmektedir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1986 Soruşturma – 2018/1530 Karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının silahı örgüt suçundan 28.07.2016 – 12.12.2016 tarihleri arasında 137 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan soruşturma neticesinde davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın 02.03.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Kocatepe Polis Amirliği’nin 18.03.2019 tarihli müzekkere cevabına göre ihraçtan sonra görevine iade edildiği anlaşılan davacının maaşına yönelik maddi kaybının bulunmadığı, kaldı ki kayba yönelik iddiaların koruma nedeniyle tazminat davasına konu edilemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin ücret kaybına ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

3. Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (3) numaralı bendinde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 30.05.2019 tarihli ve 2019/875 Esas, 2019/893 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2023 tarihinde karar verildi.