Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6902 E. 2023/5354 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6902
KARAR NO : 2023/5354
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1379 E., 2019/1120 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 11.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 20.02.2017 – 24.02.2017 tarihleri arasında gözaltına alınan davacı hakkında yürütülen kovuşturma sonunda beraat kararı verildiğinden bahisle davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini için 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 31.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılıp açılmadığının ve mükerrer dava bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, dava dilekçesinin reddi gerektiğini, davacının zararını ispatlamadığını, koruma tedbirine davacının kendisinin sebep olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.

3. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.03.2019 tarihli ve 2018/394 Esas, 2019/188 Karar sayılı kararı ile maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.09.2019 tarihli ve 2019/1379 Esas, 2019/1120 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; eksik manevi tazminata hükmolunduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… …’ un … beraat ettiği ve kararın istinaf edilmeden kesinleştiği, … Kesinleşmiş gerekçeli kararın beraat eden … …’a 29/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, … …’un dosyada tutuklu olmadığı, 20/02/2017 tarihinde yakalandığı, 24/02/2017 tarihinde hakkında adli kontrol kararı verildiği, başkaca cezasından mahsubuna karar verilmediği, …

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Dekanlığı’na yazılan müzekkereye verilen 21/02/2019 tarihli cevabi yazıda ‘ 20/02/2017 tarihinde gözaltına alındığı, 28/02/2017 tarihinde görevine başladığı, Dr. … görevinden ihraç edilmemiş ve açığa alınmamıştır.
20/02/2017-27/02/2017 tarihleri arasında ve 15 şubat 2019 maaşı da dahil ödemeleri tam olarak yapılmış, emekli keseneği karşılıkları tam olarak kesenek bilgi sisteminden gönderilmiştir.’ şeklinde cevap verilmiştir.

… kararın kesinleşme tarihi ve dava açılış tarihi dikkate alındığında davanın süresinde açılmış olduğu, CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız yakalama ve tutuklama müzekkeresinin devamında şartları oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü gerekmiştir.

Davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak Meram Tıp Fakültesi Dahili Tıp Birimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim dalında araştırma görevlisi olarak görev yaptığı Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne yazılan müzekkerede verilen cevapta ” araştırma görevlisi Dr. … görevinden ihraç edilmemiş ve açığa alınmamıştır. 20/02/2017 – 27/02/2017 tarihleri arası ve 15 şubat 2019 maaşı da dahil ödemeleri tam olarak yapılmıştır.” şeklinde belirtildiği bu kapsamda davacının maddi zararının mevcut olmadığı anlaşılmakla maddi tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/8-2 Esas ve 2007/63 Karar sayılı kararında da hükmedildiği üzere bu tür davalarda manevi zarar, haksız yakalama veya tutuklamaya maruz kalan kişilerin salt bu yüzden duydukları üzüntü ve acıya karşılık olup, mahkemece bu zarar tayin ve takdir edilirken, hukukun genel prensiplerinden hareketle, davacının duyduğu acı ve üzüntünün derecesi, haksız olarak tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği süre, günün ekonomik koşulları paranın satın alma gücü, davacının ekonomik ve sosyal durumu gözönünde bulundurulmalıdır. Yine yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre manevi tazminat cezalandırma ya da zenginleşme aracı değildir. Bu ilkeler gözetilerek, davacının toplum nezdinde kendisinin ve ailesinin yaşadığı güç durum ve algı nedenleriyle davacı tarafın manevi tazminat talebi kısmen kabulü gerekmiştir.

Dava dilekçesinde gözaltına alınma tarihinden itibaren yasal faiz istenmiş olup, bu tarihin gözaltı tarihi olan 20/02/2017 olduğu, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2012/25258 Esas 2012/21440 Karar ve 2012/22694 Esas ve 2012/21434 Karar sayılı kararlarında da hükmedildiği üzere bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2012/25517 Esas ve 2012/23185 Karar kararlarında da hükmedildiği üzere davanın kısmen kabulü sebebiyle davalı yararına vekalet ücretine hükmetmek mümkün olmamış ve tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/ 41 – 2018/64 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahı örgüt suçundan 20.02.2017 – 24.02.2017 tarihleri arasında 4 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 13.03.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği anlaşılmakla, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.09.2019 tarihli ve 2019/1379 Esas, 2019/1120 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2023 tarihinde karar verildi.