Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/686 E. 2022/3358 K. 26.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/686
KARAR NO : 2022/3358
KARAR TARİHİ : 26.04.2022

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle; 97.090,15 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 22.02.2010 – 24.02.2010 tarihleri arasında 3 gün gözaltında ve 11.02.2011 – 19.06.2014 tarihleri arasında 1224 gün tutuklulukta olmak üzere toplam 1227 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 287.084,83 TL maddi, 1.200.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 97.090,15 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin yerleşik uygulamaları kapsamında, davacının tutuklu kaldığı dönem için maddi zararları hesaplanırken cezaevi harcamaları, cezaevi ziyaretçilerinin yol harcamaları ve benzeri giderlerinin CMK’nın 141 vd. maddeleri kapsamında maddi zarar hesabına dahil edilemeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde davacının cezaevi harcamalarının maddi tazminata dahil edilmesi,
2-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
3-Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine, ”Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kişilere Tazminat Verilmesi” ibaresine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.