Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6842 E. 2023/4963 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6842
KARAR NO : 2023/4963
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2567 E., 2019/2531 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan ret

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 29.05.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 07.11.2016 – 17.11.2016 tarihleri arasında gözaltına alınan davacı hakkında yürütülen soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiğinden bahisle davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini için 15.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 02.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süre içerisinde açılıp açılmadığının ve davacının davaya muvafakati olup olmadığının mahkemece incelenmesi gerektiğini, istenilen manevi tazminatın yüksek olduğunu ayrıca davacının kendi kusurlu ve ihmali hareketleri sonucu tutuklanmasına sebebiyet verip vermediğinin araştırılması gerektiğini, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak davacı hakkında birden fazla dava açılıp açılmadığının tespitinin gerektiğini, dava konusu tazminata faiz yürütülmesi isteminin hukuka ve hakkaniyet ilkesine uygun olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

3. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2018 tarihli ve 2017/220 Esas, 2018/11 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 14.06.2019 tarihli ve 2018/2567 Esas, 2019/2531 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz isteminin esastan reddini talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; maddi ve manevi tazminatın eksik olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “Davacının SGK’ lı olarak … Şirketi’ nde çılıştığı sırada gözaltına alındığı tarih olan 07/11/2016 tarihinde iş akdinin askıya alındığı, 17/11/2016 tarihinde serbest bırakıldıktan sonra 10/04/2017 tarihinde yeniden aynı işyerinde iş başı yaptırıldığı, dolayısıyla gözaltında kaldığı 07/11/2016 ila 17/11/2016 tarihleri arasında iş akdinin askıya alınmış olduğu; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı 07/11/2016 tarihinde gözaltına alındığı, daha sonra hakkında adli kontrol kararı uygulanmak suretiyle 17/11/2016 tarihinde serbest bırakıldığı, ardından İzmir Cumhuriyet tarafından yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/03/2017 tarih ve 2016/114954 Soruşturma – 2017/11397 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacı vekilinin de 29/05/2017 havale tarihli dilekçe ile 29/05/2017 tarihinde Mahkememizde iş bu tazminat davasını yasal süre içinde açtığı; Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda da davacının,07/11/2016-17/11/2016 tarihleri arasında gözaltındanda kaldığı süre için Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ nin 15/06/2016 tarih ve 2015/12345 Esas-2016/10252 Karar sayılı ilamı da gözetilerek, asgari geçim indirimi hariç olmak üzere-728,80-TL. maddi zarara uğradığı, bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere-728,80-TL. maddi tazminata hükmedilmesinin hak ve nesafet kurallarına uygun düşeceği yönünde Hakimler Heyetinde tam vicdani kanaat hasıl olduğundan, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile -728,70-TL.maddi tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 07/11/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı Hazine’den alınarak, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Teorik olarak hiç bir parasal miktar, kişinin yaşadığı manevi olumsuzlukları tam olarak giderme imkanına sahip değildir. Bunları net olarak ölçme imkanı da bulunmamaktadır. Ancak tazminat kurumunun düzenlenme amacı oluşan manevi zararı tam olarak gidermese de bir ölçüde bunu giderme ve tatmin amacı güderken, öbür taraftan da kişinin haksız zenginleşmesinin önüne geçme amacı gözetilmesi gerektiği yönündeki Yargıtay İçtihatları nazara alınarak, bu açıklamalar doğrultusunda dava değerlendirildiğinde; davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, atılı suçun toplumda eleştirilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olması, davacının gözaltı ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı ve tutuklulukta geçirdiği ile gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının davacının üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler dikkate alınıp, bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle sebepsiz zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde makul olduğu kabul edilen -800,00-TL. miktarında manevi tazminata hükmedilmesinin hak ve nesafet kurallarına uygun düşeceği yönünde Hakimler Heyetinde tam vicdani kanaat hasıl olduğundan, davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulü ile takdiren -800,00-TL.manevi tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 07/11/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı Hazine’den alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmesi yoluna gidilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince maddi tazminat miktarının 821,66 TL’ye yükseltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/114954 Soruşturma – 2017/11397 Karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının silahı örgüt suçundan 07.11.2016 – 17.11.2016 tarihleri arasında 10 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma neticesinde davacı hakkında 07.03.2017 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve davacı lehine son maaşı üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 14.06.2019 tarihli ve 2018/2567 Esas, 2019/2531 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.11.2023 tarihinde karar verildi.