Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6840 E. 2023/5350 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6840
KARAR NO : 2023/5350
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/634 E., 2019/1892 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 12.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 19.01.2017 – 12.12.2017 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığını, yapılan yargılama neticesinde beraatine hükmedildiğini belirtmiş, bu kapsamda davacının uğradığı manevi zarara karşılık 800.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 27.03.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde ve yetkili mahkemede açılıp açılmadığının, davacı vekilinin dava açma yetkisi bulunup bulunmadığının ve mükerrer dava olup olmadığının araştırılması gerektiğini, tazminat koşullarının oluşmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.

3. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.12.2018 tarihli ve 2018/149 Esas, 2018/718 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 28.06.2019 tarihli ve 2019/634 Esas, 2019/1892 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 06.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz isteminin esastan reddini talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… Davacı … hakkında, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/22 esas sayılı dava dosyasına açılan kamu davası sonucunda 22/01/2018 tarihinde 2018/34 karar sayılı kararı ile ‘beraatine’ karar verildiği, iş bu dosyada davacı – sanığın atılı suç nedeniyle 19/01/2017 tarihinde gözaltına alındığı, Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/02/2017 tarih ve 2017/83 sorgu sayılı kararı ile ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklandığı, 12/12/2017 tarihinde ise tahliye edildiği, kararın 30/01/2018 tarihinde bu kararın kesinleştiği, davanında süresi içerisinde açıldığı, davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış olup, halen polis memuru olarak görev yaptığı anlaşılmış olmakla, davacının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacının sosyal ve ekonomik, (ünvanı ve konumu) durumu ile üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre ile hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak sebepsiz zenginleşme de oluşturmayacak şekilde 35.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 19/01/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/22 Esas – 2018/34 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahı örgüt suçundan 19.01.2017 – 12.12.2017 tarihleri arasında 327 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 30.01.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği anlaşılmakla, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 28.06.2019 tarihli ve 2019/634 Esas, 2019/1892 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2023 tarihinde karar verildi.