Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6832 E. 2023/4960 K. 14.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6832
KARAR NO : 2023/4960
KARAR TARİHİ : 14.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2649 E., 2019/2720 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 15.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 07.09.2017 – 11.09.2017 tarihleri arasında 4 gün gözaltında kaldığını, yapılan yargılama neticesinde beraatine hükmedildiğini, davacının atamasının yapılamadığını, yargılama aşamasında kendini vekil ile temsil ettirdiğini ve maddi zararına ek olarak manevi zarara da uğradığını belirtmiş, bu kapsamda 62.528,53 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 20.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya muvafakati olup olmadığı ve mükerrer dava bakımından araştırma yapılması gerektiğini, tazminat koşullarının oluşmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, faiz talebini kabul etmediklerini ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.

3. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.06.2018 tarihli ve 2018/146 Esas, 2018/259 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 24.06.2019 tarihli ve 2018/2649 Esas, 2019/2720 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 08.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz isteminin esastan reddini talep etmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminatın eksik olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde “… Muğla 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/03/2018 tarihli cevabi yazısında davacı …’ın 2017/325 Esas – 2018/61 Karar sayılı dosyasında yargılamasının yapıldığı, davacı hakkında 16/02/2018 tarihinde beraat kararı verildiği ve bu kararın istinaf edilmeden 24/02/2018 tarihinde kesinleştiği, davacının 07/09/2017-11/09/2017 tarihleri arasında gözaltında kaldığını, 11/09/2017 tarihinde Muğla 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2017/246 sorgu sayılı kararıyla adli kontrol altına alınmasına karar verilerek serbest bırakıldığını, davacının ilgili dosyadan tutuklu kalmadığının bildirildiği, yapılan araştırmada davacının gözaltında kaldığı sürelerin bir başka cezasından mahsubuna ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığı, tazminat talebi konusundaki müracaatının CMK’nun 142/1. maddesinde yazılı yasal süreler içerisinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden aldırılan 04/06/2018 tarihli raporda, davacının maddi kazancının tespitine yönelik herhangi bir ücret bordrosu veya kazancını ispatlayacak bir gelir belgesi sunulamamış olduğunun tespit edildiği dolayısıyla davacının gözaltında kaldığı sürelerde yürürlükte olan net asgari ücretler esas alınarak bir hesaplama yapıldığı, bu hesaplama neticesinde davacının maddi zararının 187,21 TL olduğunun belirlendiği, davacının haksız yargılama süreci nedeniyle atamasının yapılamamasına ilişkin talebinin ” gelir mahrumiyeti davası”nın konusu olabileceği, geleceğe yönelik gelir ve kazançların koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının konusu olamayacağı, ayrıca Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/325 Esas 2018/61 Karar sayılı ilamında beraat eden sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.360,00 TL avukatlık ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine hükmedildiği tespit olunmakla; mahkememizce maddi tazminat açısından Yargıtay ilamları ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, manevi tazminat yönünden ise davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltında kalmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, davacının delil yetersizliğinden beraat etmiş olması, tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı da dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, 187,21 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın talep gibi dava tarihi olan 15/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idaren alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince vekalet ücretinin 845,00 TL’ye indirilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/325 Esas – 2018/61 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahı örgüt suçundan 07.09.2017 – 11.09.2017 tarihleri arasında 4 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 24.02.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir manevi tazminat tayin edildiği ve asgari ücreti aşan bir geliri olduğunu belgeleyemeyen davacı lehine asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat miktarında isabetsizlik görülmemiş olup, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 24.06.2019 tarihli ve 2018/2649 Esas, 2019/2720 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2023 tarihinde karar verildi.