Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6753 E. 2023/413 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6753
KARAR NO : 2023/413
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

İlk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddine yönelik karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmayan davalı vekilinin, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, istinaf kararının kendisine tebliğinin ardından İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararı temyiz ettiği, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği; ancak davalı vekilinin ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair karara karşı aleyhine sonuç doğurmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararını temyiz etmesinde hukuki yararı da bulunmadığından, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz hak ve yetkisinin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; davacı vekili bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 05.12.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/274 Esas, 2013/440 sayılı ceza dosyası kapsamında davacının terör örgütüne üye olmak suçundan 5,5 ay tutuklu kaldığını ve mahkumiyet aldığını, yargılamanın yenilenmesi üzerine … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/95 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 100.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 15.01.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı adına aynı konuya ilişkin açılmış mükerrer dava olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davanın üç aylık süre içerisinde açılmadığını, davacının kendi kusurlu eylemi ile tutuklanmasına sebep olduğunu, talep edilen miktarının sebepsiz zenginleşmeye neden olacak düzeyde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3…. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2018 tarihli ve 2017/234 Esas, 2018/133 Karar sayılı kararı ile … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/274 esas 2013/440 karar sayılı ilamı ile davacı hakkındaki yargılamanın yenilendiği ve tayin edilen hükmün iptal edilerek davacı hakkında beraat kararı verilip kararın kesinleştiğinin anlaşılması nedeniyle dosya kapsamında davacının 17.07.2010-19.07.2010 tarihleri arasında 2 gün gözaltına alındığından, 20.07.2010 tarihinde tutuklanıp, 31.12.2010 tarihinde tahliye olduğundan ve davacının toplam 163 gün hürriyetinden yoksun kaldığından bahisle davacının davasının kısmen kabulü ile 8.225,11 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın 17.07.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

4…. Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 12.07.2018 tarihli ve 2018/2081 Esas, 2018/2025 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği tazminat davasına dayanak teşkil eden … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/274 Esas sayılı dava dosyası kapsamında davacının gözaltında ve tutuklu kalıp kalmadığı araştırılmadan talep dışına çıkılarak ve daha önce tazminat davasına konu edilen … 1. Ağır Ceza mahkemesinin 2014/297 Esas sayılı dava dosyasında 17.07.2010-19.07.2010 tarihleri arasında gözaltında, 20.07.2010-31.12.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı tutukluluk süresine ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/113 Esas 2018/206 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi nedeniyle, gözaltı ve tutukluluk sürelerine dayanılarak mükerrer şekilde eksik inceleme ve değerlendirme ile tazminata hükmedildiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 353/1-a-6. maddesi gereğince … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2018 tarih ve 2017/234 esas 2018/133 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5…. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.10.2018 tarih, 2018/255 Esas, 2018/224 sayılı kararıyla duruşma açılmadan … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/274 Esas, 2013/440 karar sayılı dosyası kapsamında davacının tutuklu kalmadığı, davacının bir başka dosya kapsamında gözaltında ve tutuklu kaldığı 17.07.2010-31.12.2010 tarihleri arasındaki süreye ilişkin ise; … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/113 Esas 2018/206 Karar sayılı ilamı ile tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek tazminata hükmedildiği gerekçesi yasal şartlar oluşmadığından davanın reddine, 845,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği,

6…. Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/3452 Esas, 2019/443 Karar sayılı kararı ile ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir

7.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2021 tarih, 2019/32525 sayılı tebliğnamesi ile kararın onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

II. GEREKÇE
A. Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
İlk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddine yönelik hükmüne karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmayan davalı vekilinin, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davalı aleyhine sonuç doğurmayan … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi’nin 21.01.2019 tarih ve 2018/3452 Esas- 2019/443 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığı, temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
2-Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı CMK’nın 142 nci maddesinin beşinci fıkrasındaki; ”Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesinin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister.”, altıncı fıkrasındaki ”İstemin ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve tazminat hukukunun genel prensiplerine göre verilecek tazminat miktarının saptanmasında mahkeme gerekli gördüğü her türlü araştırmayı yapmaya veya hâkimlerinden birine yaptırmaya yetkilidir.” ve yedinci fıkrasındaki; ”Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemelere muhalefet edilerek, kararın duruşmalı olarak verilmesi gerektiği gözetilmeden, Cumhuriyet savcısından yazılı mütalaa alınarak tensiben yazılı şekilde karar verilmesi, hukuka kesin aykırılık olarak tespit edilmiştir.

III. KARAR
A. Davalı yönünden;
İlk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddine yönelik hükmüne karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmayan davalı vekilinin, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davalı aleyhine sonuç doğurmayan … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi’nin 21.01.2019 tarih ve 2018/3452 Esas- 2019/443 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Davacı yönünden;
Başkaca yönleri incelenmeyen … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 21.01.2019 tarihli ve 2018/3452 Esas, 2019/443 Karar Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.02.2023 tarihinde karar verildi.