YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6697
KARAR NO : 2023/1895
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/2095 E., 2019/98 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 09.09.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket sahibi …’e ait 291.000 kg ithal çaya … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/2544 Soruşturma, 2013/311 Karar numaralı soruşturma dosyası ile el konulduğunu, bu çayların …’e yediemin olarak teslim edildiğini, …’in çayları …’da muhafaza imkanı kalmayınca … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 61.360,00 TL teminat karşılığında nakil izni verdiğini, söz konusu çayların nakli sırasında Uludere Cumhuriyet Başsavcılığınca çayların taşınmasından dolayı muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçunun oluştuğundan bahisle soruşturma yürütüldüğünü ve bu soruşturma dosyasının … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/2544 soruşturma sayılı kaçakçılık dosyası ile birleştirildiğini, yürütülen soruşturma neticesinde 25.03.2013 tarihinde … hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan ve görevi kötüye kullanma suçlamalarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kararın ağustos 2013’te kesinleştiğini, …’in kendisine yediemin sıfatı ile teslim edilen çayları satamadığını, 3 yıl süren soruşturma neticesinde çayların son kullanma tarihlerinin geçtiğini, takipsizlik kararı kesinleşince de …’in çayları imha ettiğini, söz konusu ithal çayların kilogram fiyatının 10 doların üzerinde olduğunu belirtmiş, bu kapsamda davacının oluşan gelir kaybına karşılık toplam 6.000.000,00 TL tazminatın haksız fiil el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 13.02.2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının yargılanmasında yasalara ve diğer hukuk kurallarına aykırı herhangi bir işlem yapılmadığını, davacının mallarına el konulmasında devlete yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının talep ettiği tazminatın çok fazla olduğunu, dosya kapsamında çayların menşeini, sınıfını ve fiyatını belirtir herhangi bir ekspertiz raporu bulunmadığını, davacının yediemin sıfatıyla teslim edilen malları kendi kendine imha etmesinin mümkün olmadığını, davacının koruması altında bulunan çayları muhafaza edip etmediğinin ve çayların telef olup olmadığının belli olmadığını, davacının tamamen kendi kusurundan kaynaklanan zararını tazminat olarak talep edemeyeceğini, ayrıca dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini beyan edip açılan davanın reddini talep etmiştir.
3. Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.03.2017 tarihli ve 2013/411 Esas, 2017/83 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 01.02.2019 tarihli ve 2017/2095 Esas, 2019/98 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 01.10.2021 tarihli tebliğnamesi ile temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; davacının tazminata hak kazandığına ve eksik inceleme neticesinde karar verildiğine ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçesinde; “Her ne kadar davacı tarafça, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/2544 soruşturma dosyasıyla kaçak olduğundan bahisle soruşturma konusu yapıldıktan sonra, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla birlikte kendilerine teslim edildiğini beyan ettikleri dava konusu çayları, soruşturma sonunda son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle imha etmek zorunda kaldıkları iddia edilerek tazminat talebinde bulunulmuşsa da yargılama aşamasında dava konusu 291.000 kg miktarındaki çayların imha edildiğine dair soyut iddia dışında, bunu ispatlayan herhangi bir delil sunmadıkları, böyle olmakla birlikte yargılama aşamasında ortaya çıkan davacı …’in dava konusu çayları naklettiğine yönelik 14/04/2015 tarihli beyanı ve Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/15116 Soruşturma sayılı dosyası kapsamındaki deliller ve tespitler hep birlikte değerlendirildiğinde, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25/03/2013 tarih 2011/2544 Soruşturma, 2013/311 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kesinleşmesinden sonra, tazminat davasına konu yapılan bu çayların kaçak olduğuna ve davacının 19/12/2011-01/04/2012 tarihinde Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçunu işlediğine dair yeni delillerin ortaya çıktığı, bu nedenle soruşturmaya devam edilmesinin gerektiği anlaşılmakla, ispat edilemeyen davanın reddine ve Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı’na gereğinin takdiri için suç duyurusunda bulunulmasına dair açıklanan gerekçe ile … karar verilmiştir.” denilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Tazminat talebinin dayanağı olan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/2544 Soruşturma, 2013/311 Karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacı şirket sahibi …’e ait 291.000 kilogram çaya 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçuna konu olduğundan bahisle 30.12.2011 tarihinde elkonulduğu, çayların 26.01.2012 tarihinde 61.360,00 TL teminat karşılığında …’e yediemin sıfatı ile teslim edildiği, teslim edilen çayların bir kısmı başka yere nakledildiğinin tespiti üzerine Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı’nca muhafaza görevini kötüye kullanma suçu oluştuğundan bahisle 05.04.2012 tarih ve 2012/166 Soruşturma 2012/32 Yetkisizlik kararı ile dosya birleştirilmek üzere … Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir, yapılan soruşturma neticesinde davacı hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçu ve muhafaza görevini kötüye kullanma suçu bakımından kovuşturmaya yer olmadığına ve yatırılan teminatın iadesine karar verildiği, çaylar davacı uhdesinde bulunduğundan bu hususta bir karar verilmediği, kararın 18.09.2014 tarihinde kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2. Yediemin sıfatı ile davacıya teslim edilen çayların bozulması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesini takiben davacı tarafından imha edildiğine dair bir delil bulunmadığına ilişkin mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup, hüküm kurmaya yetecek nitelikte ve kapsamlı inceleme neticesinde verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 01.02.2019 tarihli ve 2017/2095 Esas, 2019/98 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2023 tarihinde karar verildi.