Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6646 E. 2023/670 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6646
KARAR NO : 2023/670
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

MAHKEMESİCeza Dairesi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 25.07.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının rüşvet almak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından tutuklandığını, bazı suçlardan beraat ettiğini, bazı suçlardan düşme kararı verildiğini, toplamda 120 gün tutuklu kaldığını, haksız tutuklama ve uzun süren yargılama dolayısıyla 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 13.08.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının kendi kusuru ile tutuklandığını, davanın reddini talep etmiştir.

3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2018 tarihli ve 2018/324 Esas, 2018/336 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve 2019/577 Esas, 2019/788 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz sebebi
Davanın süresinde açıldığına, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacının haksız olarak tutuklandığını iddia ettiği ve tazminat istemine dayanak yaptığı . Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/163 Esas 2014/313 Karar sayılı kararında davacının üzerine atılı bir kısım suçlar yönünden beraatine karar verilirken diğer bir kısmından da mahkumiyetine karar verildiği, bu durumun 5271 sayılı Yasa’nın 141 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine aykırılık teşkil ettiği, Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2017/277 Esas 2017/3160 sayılı kararı ile bozularak suç tarihi de dikkate alındığında zamanaşımı sebebiyle düşme kararı verildiği ve aynı tarihte bu kararın kesinleştiği, davacının tazminat istemini içerir dilekçesinin havale tarihinin 25.07.2018 tarihi olduğu, davacının tazminat talebinin 5271 sayılı Yasa’nın 141 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan . Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/163 Esas ve 2014/313 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının resmi belgede sahtecilik ve rüşvet suçlarından 18.01.2003-03.06.2003 tarihleri arasında 136 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 13.07.2017 tarih ve 2017/277 Esas, 2017/3160 Karar sayılı ilâmı zamanaşımı sebebiyle düşme kararı verildiği, davanın gözaltına alınma ve tutuklanma tarihi itibariyle 466 sayılı Kanun’a tabi olduğu, makul sürede yargılanma talebi açısından 5271 sayılı Kanun’a tabi olduğu anlaşılmıştır.

1.Davanın süresinde açıldığına ilişkin temyiz sebebi yönünden;
1.a. Gözaltı ve tutuklamaya ilişkin yapılan değerlendirmede;
Davacının 18.01.2003-03.06.2003 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, davacı hakkındaki tutuklama işleminin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun altıncı maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve tazminat isteminin kapsamı nazara alınarak, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi isteminin 466 sayılı Kanunun birinci maddesinde tahdidi şekilde sayılan tazminat istenebilecek haller içinde bulunmadığından 466 sayılı Kanunun birinci maddesinde tazminat davası açmak için aranan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca değerlendirme yapılması sonucu itibarı ile bozma nedeni yapılmamıştır.

2.b. Makul sürede yargılamaya ilişkin yapılan değerlendirmede;
Yargılamanın 5271 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden sonra da devam etmesi nedeniyle yargılamanın makul sürede bitirilmediğine yönelik talebin 5271 sayılı Kanun’a tabi olduğu anlaşılmıştır.

5271 sayılı Kanun’un “Tazminat isteminin koşulları” kenar başlıklı 142 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren
üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat
isteminde bulunulabilir.”

Bu itibarla davacı hakkında verilen düşme hükümlerinin 13.07.2017 tarihinde kesinleştiği, davacının tazminat davasını hak düşürücü bir yıllık süreden sonra 25.07.2018 tarihinde açtığından davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.04.2019 tarihli ve 2019/577 Esas, 2019/788 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.