Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6574 E. 2023/4074 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6574
KARAR NO : 2023/4074
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2644 E., 2018/2846 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan ret

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 21.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 14.08.2016-23.11.2016 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kalan davacı hakkında yapılan yargılama sonunda beraat kararı verildiğinden bahisle davacının manevi zararlarının tazmini için 300.000,00 TL manevi tazminatın 14.08.2016 tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 05.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süre içerisinde açılmadığı, istenilen manevi tazminatın yüksek olduğunu, davacıya uygulanan tedbirin ölçüsüz olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

3. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2018 tarihli ve 2018/208 Esas, 2018/334 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 25.10.2018 tarihli ve 2018/2644 Esas, 2018/2846 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı ve davacı vekilleri ile o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusu üzerine yalnızca davacı ve davalı vekillerinin başvurusunu inceleyerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2021 tarih, 2019/2029 sayılı tebliğnamesi ile karara karşı başvurulan temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen manevi tazminatın, davacının yaşadığı manevi sıkıntılara oranla yetersiz olduğuna ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü:
Mahkeme gerekçesinde “… Davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, haksız olarak gözaltında ve tutuklulukta 102 gün kalmış olması hususları; zenginleşme yasağı ilkesi ile birlikte gözetildiğinde, davacının manevi tazminat isteminin 8.000-TL’lik kısmının dava dilekçesine göre talep edilen faiz başlangıç tarihi; haksız gözaltına alma tarihi olan 14/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … Hazinesinden alınarak davacıya ödenmesinin kabulü ile fazlaya ilişkin talebinin reddine, Davacı duruşmalarda kendisini vekaletnameli avukat aracılığı ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat üzerinden hesaplanan 960,00-TL vekalet ücretinin Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/222-2018/29 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 14.08.2016-23.11.2016 tarihleri arasında 101 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 24.01.2018 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle davanın 5271 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmıştır.

Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 25.10.2018 tarihli ve 2018/2644 Esas, 2018/2846 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.10.2023 tarihinde karar verildi.