YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6322
KARAR NO : 2023/1992
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 05.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının 19. Dönem Sinop Adli Yargı Hakim Savcı Adayı olarak Sinop Adliyesinde stajını yapmaya başladığını, stajyerliğinin sonunda, Adalet Akademisi Meslek Öncesi Eğitim Daire Başkanlığının 17.10.2016 tarihli yazısı ile başarısız olduğunun 18.10.2016 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini, bu olaydan sonra 3 ay daha Sinop Adliyesindeki stajına devam ettiğini, maaşını eksiksiz aldığını, 05.01.2017 tarihinde terör örgütüne üye olmaktan ötürü gözaltına alındığını, 10.01.2017 tarihinde tutuklandığını, 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiğini, Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/223 Esas sayılı dosyası ile terör örgütü üyeliğinden dolayı kamu davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde beraatine karar verildiğini, kararın 22.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, davacının haksız olarak tutuklu kaldığı günlerde cezaevinde yaşadığı elem ve ızdırap ile hürriyetinin kısıtlanmasına binaen maruz kaldığı psikolojik yıkım, kendisi ve ailesinin toplum nezdinde terör örgütü mensubu olarak lanse edilmesi manevi olarak son derece yıpranmasına, küçük düşmesine ve itibarının hiçbir surette iadesi mümkün olmadığından dolayı telafisi imkansız zararlara sebebiyet verdiğini, maddi anlamda da zarara uğradığını, cezaevinde yaptığı harcamalar ile o dönemde maaşını alamadığını, haksız olarak gözaltına alınan ve tutuklanan müvekkilinin uğramış olduğu zarara karşılık olarak, 350.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesini, her iki tazminat kalemi için tutuklama tarihi olan 10.01.2017 tarihinden itibaren faiz uygulanmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
3. Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2018 tarihli ve 2018/53 Esas, 2018/95 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2019/318 Esas, 2019/540 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davalı vekilinin temyiz istemi
1.Davanın reddi gerektiğine,
2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğuna,
ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacı … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması istemiyle Sinop Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, davacının 05.01.2017-10.01.2017 tarihinde gözaltında kaldığı, 10.01.217 tarihinde tutuklandığı, 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiği, davacı hakkında yapılan yargılama neticesinde, Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2018 tarih ve 2017/223 Esas, 2018/83 Karar sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verildiği ve verilen bu kararın istinaf edilmeksizin 22.03.2018 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkemece davacının tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği sürelerde maaşının ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise daha sonradan bu ödemenin kendisine yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması için Sinop Adliyesi İdari İşler Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, cevaben; davacının tutuklu kaldığı sürelerde maaşının 2/3 kısmının ödendiği, beraatinden sonra ise kalan 1/3 maaş tutarının toplanıp ödendiğinin bildirildiği tespit edilmiştir.
Bu itibarla hakkında beraat kararı verilen davacı … kendisine isnat edilen “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan dolayı 05.01.2017-10.01.2017 tarihinde gözaltında kaldığı, 10.01.217 tarihinde tutuklandığı, 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiği, dosya kapsamında davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin başka bir cezadan mahsup edildiğine dair herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, beraat hükmünün kesinleşmesinin davacıya bildirildiğine ilişkin herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı, davanın CMK’nın 142/1 maddesindeki yasal bir yıllık sürede açıldığı tespit edilmiştir. Davacının tutuklu kaldığı süre boyunca maaşlarının 2/3’ünün ödendiği, beraatinden sonra ise bu kesilen 1/3’lük maaş tutarlarının ödendiğinin anlaşıldığı, yine davacının tutuklu kalması nedeniyle uğradığı zararlar ve cezaevinde yaptığı masraflar ile ilgili herhangi bir belgelendirme yapmadığı görüldüğünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat miktarının tayini bakımından tam bir ölçüt bulunmamakla birlikte gerek yerleşik uygulamada ve gerekse mahkememiz uygulamasında, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre ile benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği, tazminat miktarının davacıyı adeta koruma tedbirinin uygulanmış olmasına sevindirecek ve dahi sebepsiz zenginleşmesine yol açacak miktarda olmaması gerektiği, ancak koruma tedbirinin uygulandığı andaki sosyal statüsünün de nazara alınması, beraatle sonuçlanan soruşturma ve kovuşturma sürecinde yaşadığı elem ve kederin de gözetilerek, üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliği, kendisinin gözaltına alındığında hakim adayı olması, tutuklanmasına neden olan olayın gelişim tarzı, yaklaşık 1 yıl (357 gün) gözaltında ve tutuklu kaldığı, beraat ettiği kamu davasındaki süreç ve hakkaniyet ölçüsü göz önünde bulundurularak 65.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/223 Esas, 2018/83 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 05.01.2017-28.12.2017 tarihleri arasında 357 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 14.03.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 22.03.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
1.Davanın Reddi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
5271 sayılı Kanun’un “Tazminat istemi” kenar başlıklı 141 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;
…
e) Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
…
Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.
…
Bu itibarla kanunda öngörülen yasal şartlar oluştuğundan davanın kısmen kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Fazla Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2.) numaralı paragrafında açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.03.2019 tarihli ve 2019/318 Esas, 2019/540 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Boyabat Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.06.2023 tarihinde karar verildi.