Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6116 E. 2023/2475 K. 04.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6116
KARAR NO : 2023/2475
KARAR TARİHİ : 04.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/4048 E., 2018/2138 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu belirlenmiştir.

Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; 6100 sayılı Kanun’un 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği hükmün temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 17.04.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin haksız olarak gözaltında tedbirine ilişkin 30.000,00 TL maddi ve 300.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihi olan 03.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hükmedilmesine, ayrıca yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 11.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.06.2018 tarihli ve 2018/60 Esas, 2018/1100 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 24.10.2018 tarihli ve 2018/4048 Esas, 2018/2138 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.09.2021 tarihli, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Davalı vekilinin temyiz sebepleri
1.Davanın reddi gerektiğine,

2.Reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ödenmesi gerektiğine
ilişkindir.

B. Davacı vekilinin temyiz sebepleri
1.Maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine,

2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/288 Esas sayılı dosyası, Kastamonu Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün 22.05.2018 tarihli cevabi yazısı, Kastamonu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 17.05.2018 tarihli cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … RUGANCI’nın Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen yargılama dosyası kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 03.07.2017 tarihinde gözaltına alındığı, daha sonra Kastamonu Sulh Ceza hâkimliği’nin 03.07.2017 tarih ve 2017/230 Sorgu sayılı kararı ile davacının adli kontrol altına alınmasına karar verilerek serbest bırakıldığı, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarih, 2017/288 Esas, 2018/31 Karar sayılı kararı ile “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan davacı hakkında beraat kararı verildiği, verilen kararın 31.01.2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, davanın 17.04.2018 tarihinde süresi içinde açıldığı, her ne kadar davacı dava dilekçesinde Kastamonu Belediyesinde çalışırken iş akdinin sonlandırılması nedeniyle maaş alamadığını ve eşi ile anlaşmalı boşandığını belirterek bu nedenlerle maddi zarar talebinde bulunmuş ise de; Kastamonu Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazılarından da anlaşılacağı üzere davacının 07.07.2017 tarihinde iş akdinin sonlandırıldığı ve davacının gözaltına alındığı 03.07.2017 gününü de kapsayan 7 günlük maaş ödemesinin hesabına aktarıldığı, dolayısıyla davacıya göz altına alındığı güne ilişkin maaş ödemesinde bulunulduğu, ayrıca davacının gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra 07.07.2017 tarihinde iş akdinin sonlandırılmasının nedeninin davacının gözaltına alınması olmadığı, davacının iş akdinin sonlandırılması nedeni ile mesleğine devam edememesi talebi ile ilgili olarak idare hukukunun genel esasları çerçevesinde ilgili idari mercilere müracaat edip gerektiğinde idari yargıda devlet aleyhine dava açabileceği, yine maddi tazminatın belirlenmesinde elde edilmesi mutlak, objektif, somut, daha önce kazanıldığı veya sahip olunduğu halde gözaltına alınma veya tutuklama nedeni ile kaybedilen gelirler veya hakların nazara alınabileceği, dolayısıyla davacının eşi ile anlaşmalı boşanması nedeniyle oluşan masrafların nedeninin davacının gözaltına alınmasından kaynaklanmadığı ve maddi tazminata konu olamayacağı dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Davacının üzerine atılı suçun niteliği, sosyal, kültürel ve ekonomik durumu, duyduğu üzüntü, acı ile gözaltında geçirdiği süre ve manevi tazminatın bir zenginleşme sebebi olmaması ilkesi, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer de gözönüne alınarak manevi tazminatın kısmen kabulü ile 100,00 TL manevi tazminatın 03.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı maliye hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden CMK’nın 142/9. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 845,00 TL vekalet ücretinin davalı maliye hazinesinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay Genel Ceza Kurulunun 13.03.2007 gün 2/63 E.K. sayılı ilamı gözüne alınarak ancak davanın tamamen reddi halinde davalı maliye hazinesine vekâlet ücreti hükmolunabileceğinden kısmi ret nedeniyle davalı maliye hazinesine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, davanın niteliği gereği taraflardan harç alınmasına yer olmadığına ve yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, hükmedilen manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle manevi tazminat miktarının 200,00 TL’ye yükseltilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/288 Esas, 2018/31 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 03.07.2017 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama üzerine 23.01.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 31.01.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 47.530,00 TL olması, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilerek 200,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi nedeniyle toplam tazminat miktarının 200,00 TL olduğu, 6100 sayılı Kanun’un, 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 42 nci maddesi ile değişik 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davalı açısından kesin olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
B.1.Maddi Tazminat Talebinin Kabul Edilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 141 inci maddesine göre ”suç soruşturması veya kovuşturması sırasında” uygulanan koruma tedbirlerine karşı devlet aleyhine tazminat davasının açılabileceği belirtilmiş olup, Kastamonu Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısına göre davacının 07.07.2017 tarihinde iş akdinin sonlandırıldığı ve davacının gözaltına alındığı 03.07.2017 gününü de kapsayan 7 günlük maaş ödemesinin hesabına aktarıldığı, dolayısıyla davacıya gözaltına alındığı güne ilişkin maaş ödemesinde bulunulduğu, ayrıca davacının davacının gözaltı koruma tedbiri bittikten sonra 07.07.2017 tarihinde iş akdinin sonlandırıldığı anlaşılmakla, davacının gözaltına alındığı tarihte iş akdinin devam ettiği, davacının iş akdinin sonlanması sebebiyle maaşlarını alamadığını beyan ederek maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de idareye başvurması gerektiği anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.2.Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
A. Davalı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 24.10.2018 tarihli ve 2018/4048 Esas, 2018/2138 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 24.10.2018 tarihli ve 2018/4048 Esas, 2018/2138 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.09.2023 tarihinde karar verildi.