Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/6104 E. 2023/585 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6104
KARAR NO : 2023/585
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle;

Davanın niteliğine göre, davacılar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 10.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın mağduru olduğu soruşturma dosyasında Cumhuriyet Savcılığınca eylemin cinsel istismar suçu olmasına rağmen cinsel taciz olarak değerlendirildiği, şüphelinin tutuklanması gerekirken adli kontrol tedbiri ile serbest kaldığını, olay nedeniyle davacıların zarara uğradığı gerekçesiyle 1.000.000.00 TL tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir

2. Davalı vekili 13.06.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının 5271 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, hâkim ve savcılara ilişkin olarak özel kanun hükümleri mevcut olup tahdidi olarak sayılan haller dışındaki hâkim ve savcı işlemleri sebebiyle devlet aleyhine tazminat davası açılamayacağını, soruşturma dosyasının derdest olması sebebiyle davanın süresinde açılmadığını, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.07.2018 tarihli ve 2018/333 Esas, 2018/356 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.10.2018 tarihli ve 2018/2723 Esas, 2018/1546 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 15.09.2021 tarihli, davacılar vekilinin temyiz talebinin reddi ile hükmün onanmasını görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacılar vekilinin temyiz sebebi
Cumhuriyet savcısının görevini ihmal ettiğine, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3748 nolu soruşturmasının şüphelisinin K. Ç. olduğu, suçun şikayetçilerin …, …, … olduğu, 22.02.2018 tarihinde şikayetçilerin beyanlarının alındığı, aynı tarihte şüphelinin de beyanının alındığı, gözaltı işlemlerinden sonra 22.02.2018 tarihinde sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine adli kontrol için sevk edildiği, 22.02.2018 tarihinde … 1. Sulh Ceza Hâkimliğince şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildiği, 27.02.2018 tarihinde şikayetçi …’nın bu hususa itiraz ettiği, 28.02.2018 tarihinde … 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2018/641 D…. sayılı dosyası ile usulden itiraz hakkı bulunmadığı için talebin reddedildiği, şüphelinin HTS kayıtlarının incelenmek için istendiği, 04.04.2018 tarihinde şikayetçi …’nın şüpheli K. Ç.’nin kendisiyle gönül ilişkisi olduğunu bahsetmesi üzerine yeniden beyanda bulunması için çağırıldığında 22.02.2018 tarihli ifadesinde K. Ç.’ den şikayetçi olduğunu, bu şikayetleri esnasında kendisiyle ilgili sağda solda laf yaptığı için kocasından korktuğu için kendisine yönelik tehdit ve hakaretleri söyleyemediğini beyan ettiği, bununla ilgili dilekçe verdiği, 18.04.2018 tarihinde şikayetçiler vekili tarafından yapılan itirazın … 2. Sulh Ceza Hâkimliğince reddedildiği, 12.07.2018 tarihinde BTK’ya HTS ile ilgili yazının yazıldığı, dosyadaki en son soruşturma işleminin bu işlem olduğu, adli raporların incelenmesinde, şikayetçi …’nın 22.02.2018 tarihinde alınan adli raporunda ruh sağlığının bozulduğu şeklinde rapor alındığı, şikayetçinin rapor içeriğindeki eylem anlatımının evde gördüğü kişinin kendisine sarılması ve küfretmesi olduğu, şikayetçinin darp, cebir raporunun olmadığı, şikayetçinin beyanlarını destekler olay yeri görüntü, tanık beyanlarının olmadığı tespit edilmiştir.

Soruşturma dosyasında olayın olduğu yerin köy yeri olduğu, şikayetçi …’nın 2003 doğumlu olduğu, eylemin gece vakti ev avlusu içinde olduğu, şüphelinin suçlamayı kabul etmediği, nöbetçi Cumhuriyet Savcısının 22.02.2018 tarihinde … 1. Sulh Ceza Hâkimliğinden adli kontrol kararı talep etmesi üzerine … 1. Sulh Ceza Hâkimliğince 5271 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca haftada bir imza atma şeklinde adli kontrol kararı verildiği, şikayetçilerce şüphelinin tutuklanması için karara itiraz edildiği, soruşturmanın halen sürdüğü gözetildiğinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun soruşturma dosyasına konu eylemlerle ilgili maddi yaptırım düzenlemeleri ile soruşturmadaki mevcut delillerin değerlendirilmesi sonucunda soruşturma süresince tutuksuz olarak soruşturmaya devam edildiği, 5271 sayılı Kanun’un 100 ve devamı maddeleri uyarınca tutuklamanın kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve katolog tabir edilen suçlarda uygulanabilecek özgürlüğü kısıtlayıcı sonuçlar doğuran hukuki işlem olup mevcut dosya içeriğine göre soruşturmada yetkili Cumhuriyet Savcılığı makamınca bu tedbirin gerekli görülmediği, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 5. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 17. ve 19. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 100 ve devamındaki maddeler bir arada değerlendirildiğinde, kişisel kusur bulunmadığı, soruşturmanın 22.02.2018 tarihinde başlandıktan sonra çeşitli deliller toplanıp son olarak şüphelinin iletişim kayıtlarının istendiği, henüz dosya içerisine bu kayıtların gelmediği, soruşturmanın süresi ve yapılan işlemler bir arada değerlendirildiğinde makul sürede yargılanma hakkının aşıldığına dair bir kanaat oluşmadığı, soruşturma aşamasında görev yapan Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarının kişisel kusur, haksız fiil veya tazmini gerektirir sorumluluk halleri olduğuna dair mahkemece kanaat oluşmadığından davacıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin dayanağı olan … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3748 soruşturma numaralı ceza dosyasından davacıların müşteki olduğu, hüküm tarihinde soruşturmanın halen devam ettiği, davacıların talebinin 5271 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında olduğu anlaşılmıştır.

Davacılar vekilinin Cumhuriyet savcısının görevini ihmal ettiğine ilişkin temyiz sebebi yününden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, incelenen dosya kapsamına göre delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, tazminat talebinin reddi yönünde verilen kararın dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 10.10.2018 tarihli ve 2018/2723 Esas, 2018/1546 Karar sayılı kararında davacılar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.02.2023 tarihinde karar verildi.