Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/5935 E. 2023/1851 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5935
KARAR NO : 2023/1851
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 27.06.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın Fetö silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan 17.02.2017 tarihinde gözaltına alınıp, Mardin 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 01.03.2017 tarihinde tutuklandığını, hakkında kamu davası açıldığını, yargılama sırasında 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiğini, yargılama sonunda beraatine karar verildiğini, beraate ilişkin Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/2-124 sayılı kararının 03.05.2018 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin sınıf öğretmeni olarak görev yaptığını, gözaltı ve tutuklama nedeniyle çalışamadığından ek ders ücreti alamadığını, çevresine ve iş arkadaşlarına karşı mahcubiyet yaşadığını, tahliyeden sonra toplumun içine çıkamaz hale geldiğini, çevresinde oluşan olumsuz tavırlardan dolayı manevi bir çöküntü yaşadığını ve bu şekilde maddi ve manevi yönden zarara uğradığını belirterek zararın karşılanması için 16.687,00-TL maddi ve 150.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 166.687,00 TL tazminatın 17.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 04.07.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresinde açılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Midyat Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.09.2018 tarihli ve 2018/142 Esas, 2018/163 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 04.12.2018 tarihli ve 2018/3182 Esas, 2018/3308 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna, ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davacı ve davalı vekilerinin dilekçeleri, Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.07.2018 tarih ve 2018/29 esas sayılı yazıları ve ekinde gönderilen evrak içeriği, araştırma sonucunda elde edilen delil evraklar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/6564 soruşturma sayılı dosyası kapsamında …’ın silahlı terör örgütüye üye olma suçundan 17.02.2017 tarihinde gözaltına alındığı, 01.03.2017 tarihinde adliyeye sevk edildiği ve Mardin 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 01.03.2017 tarih ve 2017/56 sorgu sayılı kararı ile tutuklandığı, soruşturma sonunda hakkında isnat edilen suçtan 3713 sayılı Yasanın 3 ve 5/1, TCK’nun 314/2, 53, 58/9 ve 63 maddeleri gereğince yargılanması ve cezalandırılması için Ağır Ceza Mahkemesine kamu davasının açıldığı, yargılama sırasında 28.12.2017 tarihinde tahliye edildiği, daha sonra 2017/263 Esas sayılı dosyadan tefrik edilen sanık hakkındaki davanın yargılaması sonunda adı geçenin isnat edilen suçtan dolayı beraatine karar verildiği, buna ilişkin Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2018 tarih ve 2018/29 E. 2018/124 K. sayılı kararının istinaf edilmeden 12.04.2018 tarihinde kesinleştiği, beraat kararının kesinleşmiş halinin 17.05.2018 tarihinde davacı vekili Av….’e tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 27.06.2018 havale tarihli dilekçe ile açılan davanın 3 aylık yasal süresi içerisinde olduğu, davacının beraat ettiği suçtan dolayı 17.02.2017 – 01.03.2017 tarihleri arasında 12 gün gözaltında ve 01.03.2017-28.12.2017 tarihleri arasında 302 gün tutuklulukta kaldığı, tutuklama müzekkeresinin kesintiye uğramadan infaz gördüğü gözaltında ve tutuklulukta geçirilen sürelerin başka bir suçtan mahsup edildiğine ilişkin herhangi bir kararın alınmadığının belirtildiği, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin öğretmen olarak görev yaptığı ve beraat ettiği suçtan dolayı gözaltında ve tutuklulukta kaldığı süreler nedeniyle ek ders ücretinden mahrum kaldığını belirterek maddi zarar kaybına uğradığını bildirmiş ise de, davacının görevine iade edilmesi ile birlikte açıktayken maaşından yapılan 1/3 nispetindeki kesintinin kendisine iade edildiği ve ihraçta geçen süre yönünden maaşların tamamının ödendiği, böylece davacının beraat ettiği suçtan dolayı maddi yönden ödenmesi gereken herhangi bir zararının kalmadığı, performans ek ödemesine ilişkin koşulların kişinin aktif olarak çalışılmasıyla ödendiği böyle bir çalışmanın ne zaman ve nasıl olacağının çalışma ortamındaki takdir ve değerlendirmeye bağlı olduğu, davacı için kesin bir ödeme hakkı teşkil etmediği, tazminatta kişinin maaşına yönelik miktarın gözönünde bulundurulması gerektiği, perfonmans ek ödemesinin aktif çalışmaya göre değerlendirilebileceği, başka şekilde kesin bir ödeme hakkı sayılamayacağından davacının maaş ödemesinin tamamen yapıldığı ve maddi yönden zararının kalmadığı, ayrıca kişi tutuklanmamış olsa bile açığa alındığından dolayı aktif çalışma yapamayacağından performans ek ücret ödemesinin yine alamayacak olduğu anlaşılmış ve böylece davacının maddi tazminat yönündeki talebinin reddine, ancak davacının beraat ettiği suçtan dolayı gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan suçun niteliği, sosyal, kültürel ve ekonomik durumu, duyduğu üzüntü ile 17.02.2017-28.12.2017 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği toplam 314 günlük süre ve manevi tazminatın bir zenginleşme sebebi olmaması ilkesi gözönüne alınarak CMK 141/1-e maddesi gereğince davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 38.000,00 TL manevi tazminatın hakkın doğum tarihi olan 17.02.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2004 tarih ve 2004/1-177 E. 2004/203 K; Yargıtay 9 Ceza Dairesinin 15.12.2009 tarih ve 2008/6827 E. 2009/12575 K. sayılı kararları doğrultusunda davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık yasal ücret tarifesine göre vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği yine Yargıtay Genel Ceza Kurulunun 13.03.2007 gün 2/63 E.K. sayılı ilamı gözüne alınarak ancak davanın tamamen reddi halinde davalı … hazinesine vekalet ücreti hükmolunabileceğinden kısmi ret nedeniyle davalı … hazinesine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/29 Esas, 2018/124 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 17.02.2017-28.12.2017 tarihleri arasında 314 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine 04.04.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 12.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 04.12.2018 tarihli ve 2018/3182 Esas, 2018/3308 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Midyat Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2023 tarihinde karar verildi.