Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/5908 E. 2023/1491 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5908
KARAR NO : 2023/1491
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 09.07.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/262 Esas 2018/130 Karar Sayılı dosyası kapsamında gözaltında kaldığını, daha sonra bu dosyada beraat ettiğini, gözaltında kaldığı süre içerisinde uğradığı 410.000,00 TL manevi, 64.500,00 TL maddi zarar olmak üzere toplam 474.500,00 TL tazminat talebinde bulunmuştur.

2. Davalı vekili 29.08.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 5271 sayılı CMK’nun 142/1 maddesine göre koruma tedbirleri nedeni ile tazminat istemlerinin davacı açısından gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi ile öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, ihraç sebebiyle yoksun kalınan ücret ve ek ödemeler idari yargı alanına girmesi nedeni ile maddi tazminat yönünden davanın reddini, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraatına hükmedilen davacı lehine hükmolunan vekalet ücretinin düşülmesinin gerektiği, davacının istemde bulunduğu manevi tazminat miktarı davacının sosyal ve ekonomik konumuna göre fahiş değer içermekte olup, sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunun, tazminat talebinde bulunan davacının ihmali ve kusurlu hareketleri ile tazminat konusu işleme sebebiyet verip vermediğinin araştırılması gerekçeleri ile davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2018 tarihli ve 2018/284 Esas, 2018/353 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 18.01.2019 tarihli ve 2018/3486 Esas, 2019/132 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;

1.Manevi tazminat miktarının az olduğuna,

2.Avukatlık ücretinin maddi tazminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine,

3.Davacıya ödenen maaşın faiziyle ödenmediği için faizinin maddi tazminat kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tazminat istemine dayanak olan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/262 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan başlatılan soruşturma kapsamında davacının 17.10.2016 günü saat 07:50’de Cumhuriyet savcısının talimatı ile gözaltına alındığı, 21.10.2016 tarihinde Cumhuriyet savcısı huzurunda ifadesi alındıktan sonra aynı tarihte sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği önünde yapılan sorgusu sonrasında … Sulh Ceza Hakimliğinin 21.10.2016 tarihli ve 2016/511 sorgu sayılı kararı ile adli kontrol kararı uygulanmak suretiyle serbest bırakılmasına karar verildiği, yapılan soruşturma sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2016 tarihli ve 2016/4487 Esas sayılı iddianamesi ile davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2018 tarihli, 2016/262 Esas ve 2018/130 Karar sayılı kararı beraatine karar verildiği, kararın 08.03.2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği tespit edilmiştir.

Davacının gözaltında geçirdiği sürelerin başka bir suçtan mahsubuna yahut bu süreler nedeni ile başkaca bir tazminat davasına ilişkin yazışmanın bulunmadığı, kesinleşmiş beraat kararının 13.04.2018 tarihinde sanığa, 16.04.2018 tarihinde de sanık müdafiine tebliğ edilmiş olduğu tespit edimiştir.

Beraat kararında haksız koruma tedbiri nedeniyle tazminat isteme hakkı olduğunun davacıya bildirildiği, kesinleşmiş beraat kararının 16.04.2018 tarihinde davacı müdafiine tebliğ edildiği bu bağlamda 09.07.2018 tarihinde açılmış olan tazminat davasının süresinde açıldığı belirtilmiştir.

Tutukluluk ya da gözaltı nedeniyle maddi tazminatın belirlenmesinde tazmin edilecek zararlar haksız veya hukuka aykırı yakalama ve tutuklama süresi ile sınırlı olduğu değerlendirilmiştir.

Davacının gözaltına alındığı tarihte görev yaptığı … Valiliği İl … Müdürlüğünce verilen cevapta davacının 05.09.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırılmış olduğu, 22.11.2016 tarihinde görevinden ihraç edilmiş olduğu, bu nedenle gözaltında kaldığı sürelerde 2/3 maaş ödemesi ile 1/2 kesenek ödemesi yapıldığı, yasal kesintiler dışında herhangi bir kesinti yapılmadığı bildirilmiş davacının göz altında olduğu 17.10.2016-21.10.2016 tarihleri arasında görevinden uzaklaştırılmış durumda olsa dahi maaşının belli bir kısmını almak suretiyle halen görevinin devam ettiği,bu süreçte ücretine ilişkin bir hak kaybı var ise idareye başvurarak talep edebileceği bunun dışında davacı vekilince davacının tazminata dayanak dosyada özel olarak yetkilendirdiği müdafiinden hukuki yardım aldığı buna karşılık 24.04.2017 tarihli serbest meslek makbuzundan da anlaşılacağı üzere 4.500,00 TL ödediğini beyan ederek bu miktar da talep konusu yapılmış ise de; davacı tarafça buna ilişkin makbuzun, tensiz zaptı ile maddi zararların varlığına ilişkin belgeleri sunmaları aksi takdirde delil bildirme haklarından vazgeçmiş sayılacağına ilişkin 10 günlük süre verilmesine rağmen dosyaya ibraz edilmediği kaldı ki bu miktar bu haliyle maddi zarar kapsamında değerlendirilse dahi tazminata esas dosyada davacı hakkında verilen beraat kararında vekil ile temsil edilen davacı için 4.360,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği nazara alındığında, bu miktarın da makbuzda gösterilen miktardan mahsup edilerek kalan kısmın kabulünün gerekeceği, bu nedenlerle maddi zararını ortaya koyan başkaca bir belgede sunulmaması karşısında maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkeleri gözetilerek davacı lehine 400,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Dava dilekçesindeki talep gözetilerek manevi tazminata da haksız işlem tarihi olan gözaltında tarihinden itibaren faiz işlemesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/262 Esas, 2018/130 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 17.10.2016-21.10.2016 tarihleri arasında 4 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama üzerine 28.02.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.03.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

1.Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Avukatlık Ücretinin Maddi Tazminat Kapsamında Değerlendirilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 29.05.1957 tarihli, 1957/4 Esas ve 1957/16 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıklandığı üzere , vekâlet ücreti yargılama giderlerindendir. Buna göre karşı tarafa yüklenmesi gereken vekâlet ücretinin bağımsız bir varlığı olamayacağından ayrı bir dava konusu da yapılamayacaktır. Davacının, kendi vekili ile yaptığı ve sadece tarafları bağlayan ücret sözleşmesi niteliğindeki vekâlet akdi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmelidir.

Anılan içtihadı birleştirme kararı ve yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekâlet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamına dahil edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Davacıya Ödenen Maaşın Faiziyle Ödenmediği İçin Faizinin Maddi Tazminat Kapsamında Değerlendirilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Davacının gözaltına alındığı tarihte görev yaptığı … Valiliği İl … Müdürlüğünce verilen cevapta davacının 05.09.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırılmış olduğu, 22.11.2016 tarihinde görevinden ihraç edilmiş olduğu, bu nedenle gözaltında kaldığı sürelerde 2/3 maaş ödemesi ile 1/2 kesenek ödemesi yapıldığı, yasal kesintiler dışında herhangi bir kesinti yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacının gözaltına alındığı tarihte memurluk görevinin devam ettiği, geri ödenen maaşın faizinin ödenmediğini iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de idareye başvurması gerektiği anlaşıldığından bu hususa ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 18.01.2019 tarihli ve 2018/3486 Esas, 2019/132 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.