YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5889
KARAR NO : 2023/1990
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 26.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/349 Esas sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonunda 2016/335 sayılı kararı ile silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan beraatine, terör örgütü propagandası yapmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararının kesinleştiği, müvekkilinin yaşadığı elem ve ıstırabın tarifinin mümkün olmadığını, müvekkilinin yaşadıklarının hayatının geri kalan kısmında da etkilerin sürmesi göz önüne alındığından dolayı bu nedenlerle 14.550,00 TL maddi ve 71.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili 17.03.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede ve süresinde açılmadığını, tedbirin hukuka uygun olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.02.2018 tarihli ve 2017/98 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.01.2019 tarihli ve 2019/87 Esas, 2019/93 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz sebepleri
Hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna, manevi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine, tutuklamanın haksız olduğuna ilişkindir.
III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Davaya konu Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/349 E. ve 2016/335 K. Sayılı dava dosyasının incelenmesinde dava dilekçesinde belirtilen tarihte davacının gözaltında ve tutuklulukta kaldığı, yargılama sonunda sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraat kararı verildiği, sanığın üzerine atılı terör örgütü propagandası yapmak suçundan ise netice olarak 1 yıl 18 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın terör örgütü propagandası yapmak suçu yönünden istinaf kararı ile 10.01.2017 tarihinde kesinleştiği, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat hükmünün ise temyiz edilmeden 24.11.2016 tarihinde kesinleştiği, Adalet Bakanlığı Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 09.05.2017 havale tarihli yazı cevabı ile davacının 02.09.2016-16.11.2016 tarihleri arasında kurumda tutuklu kaldığı ve bu sürelerin infaz edildiğini belirttiği, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2017 tarihli yazı cevabı ile mahsupla ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından hizmet cetvellerinin celp edilip dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek maddi tazminatın belirlenmesi açısından rapor alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 16.05.2017 havale tarihli raporda, davacının 4 hafta tutarında (28 gün) ihbar tazminatı hakedişinin 5.600,00 TL olacağının hesaplandığı, davacının özgürlüğünden alıkonulduğu süre olan 76 gün üzerinden tazminat talebinin 11.179,57 TL olabileceğinin hesaplandığı ve davacı vekilinin 10.10.2016 tarihli 20719 sayılı makbuz ile Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 3.600,00 TL vekalet ücreti alındığına ilişkin makbuzu dava dosyasına sunduğu şeklinde rapor tanzim ettiği tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre incelendiğinde CMK’nın 141. maddesinde düzenlenen haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu ve davanın da süresinde açıldığı anlaşılmakla hak ve nesafet kuralları, davacının gözaltı ve tutuklulukta kaldığı süre, sosyal ve ekonomik durumu gereği sebepsiz zengişlemeye olanak verilmemesi hususları da dikkate alınarak davacının gözaltı ve tutuklulukta kaldığı sürede maddi ve manevi yönden zarar gördüğü anlaşıldığından, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacının gözaltında ve tutuklulukta kaldığı sürelerin aynı dosyada almış olduğu hürriyeti bağlayıcı cezadan mahsup edileceği de dikkate alınarak 100,00 TL maddi tazminat ile 100,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/349 Esas, 2016/335 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından 01.09.2016-16.11.2016 tarihleri arasında 76 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama üzerine silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 26.11.2016 tarihinde kesinleştiği, terör örgütü propagandası yapmak suçundan 1 yıl 18 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, mahkumiyet hükmünün 10.01.2017 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Tazminata esas dosya incelendiğinde, davacı silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraat etmiş ise de terör örgütü propagandası yapmak suçundan da tutuklandığı, bu suçtan 1 yıl 18 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla, davacının tutukluluk süresi mahkumiyet süresinden fazla olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.01.2019 tarihli ve 2019/87 Esas, 2019/93 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.