Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/5867 E. 2023/1379 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5867
KARAR NO : 2023/1379
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 08.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının haksız gözaltına alınması nedeni ile … ili … ilçesi Şeker Fabrikası Camiinde imam hatip olarak çalıştığı görevinden 692 sayılı KHK ile ihraç edildiği, fetöcü-terörist iddiasıyla yargılandığı süre boyunda davacının ailesi ve toplum nezdinde karşılaştığı rahatsızlıklar, çektiği acı ve toplumda uyanan gereksiz kanılar nedeni ile üzerinde toplanan kötü duyguları, kin ve nefretleri haksız olarak yaşamak zorunda kaldığı, davacının toplum içerisinde “terörist, vatan haini” olarak lekelenmiş toplum karşısında haksız yere terörist boyası ile boyanmış tüm güven ve itibarını kaybettiği, kamu görevinden ihraç edldiği için ikamet ettiği lojmandan da atılmak zorunda kaldığı, bu nedenle 1,5 yıl süren yargılaması ile birlikte haksız bir şekilde çocukları ve eşinin gözleri önünde sabahın erken saatlerinde gözaltına alınıp yaşama sevinci elinden alınan davacının yeniden hayata bağlanması nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL manevi tazminat isteme zorunluluğunun hasıl olduğu, davacının gözaltında kaldığı 3 gün boyunca devlet memuru olarak çalıştığı kurumdan ihraç edilmesi sebebiyle elde edeceği kazançtan yoksun kaldığı, 3 gün boyunca haksız yakalanıp gözaltına alınması nedeni ile uğramış olduğu şimdilik 100.000,00 TL maddi ve şimdilik 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL tazminatın haksız gözaltı tarihi olan 18.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 10.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresinde açılmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.09.2018 tarihli ve 2018/43 Esas, 2018/49 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 03.12.2018 tarihli ve 2018/3163 Esas, 2018/3301 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.09.2021 tarihli, davacı vekilinin temyiz talebinin esastan reddi görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi;
1.Davacının ihraç olması sebebiyle uğradığı maddi zararlarının kabul edilmesi gerektiğine,

2.Hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğuna,
ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tüm dosya kapsamından davacı hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan soruşturma yapıldığı, davacının 18.10.2016-20.10.2016 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı tespit edilmiştir.
Davacı hakkında soruşturma sonucunda FETÖ Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan kamu davası açıldığı, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.02.2018 tarih 2016/570 esas 2018/98 karar sayılı kararı ile atılı suçtan beraatine kararı verildiği ve kararın 16.02.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Yapılan inceleme ve gelen belgelerden; mahkemenin yetkili olduğu, davanın süresi içinde açıldığı, davacını gözaltında geçirdiği süreye ilişkin olarak herhangi bir mahsup kararının bulunmadığı, davaya konu gözaltında kaldığı süreye ilişkin mükerrer açılan davanın olmadığı tespit edilmiştir.

Somut dosyada İmam Hatip olan davacının çevredeki kişilerce “Fetöcü, vatan haini” olarak damgalanması, sosyal ve ekonomik durumu, toplumsal konumu, üzerine atılı suçların niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer, söz konusu suçlamalar nedeniyle yıpranan onuru ve sarsılan itibarı, yakınlarından uzaklaşması nedeniyle hasret çekmesi ve ruhsal sıkıntılara uğraması, yargılama süreci içerisinde yargı ortamında bulunmanın verdiği sıkıntılar ile tüm bunların neden olduğu elem ve ıstırap dikkate alınarak; bu elem, ıstırap ve diğer sıkıntıların bir ölçüde giderilmesi için davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, istikrar kazanmış uygulama dikkate alınarak manevi tazminat olarak hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak, zenginleşme sonucu doğurmayacak, … ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşır bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun olacak şekilde takdir edilen 600,00 TL (altıyüz TL) manevi tazminatın davacıya verilmesine hükmedilmiş, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Her ne kadar davacı kazanç kaybı olarak 100.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; … Valiliği İl Müftülüğünden gelen cevabi yazıdan; davacının gözaltında kaldığı süre için maaşından herhangi bir kesintinin yapılmadığının anlaşıldığı, bunun dışında davacı tarafından kanıtlanan maddi bir giderin bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenlerle koşulları oluşmayan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat talebinin esasını oluşturan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/570 Esas, 2018/98 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 18.10.2016-20.10.2016 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama üzerine 08.02.2018 tarihinde beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 16.02.2018 tarihinde kesinleştiği ve davanın 5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.

1.Davacının İhraç Olması Sebebiyle Uğradığı Maddi Zararlarının Kabul Edilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Dosya incelendiğinde davacının gözaltı tarihinden sonra 692 sayılı KHK ile 14.07.2017 tarihinde görevinden ihraç edildiği, … Valiliği İl Müftülüğünden gelen 29.06.2018 tarihli cevabi yazıda davacının gözaltında kaldığı süre için maaşından herhangi bir kesintinin yapılmadığının bildirildiği anlaşılmakla davacının ihraç edilmesinin koruma tedbirinden kaynaklanmaması sebebiyle maddi tazminatın reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğuna İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti yapıldığından hükmedilen manevi tazminat miktarında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 03.12.2018 tarihli ve 2018/3163 Esas, 2018/3301 Karar sayılı kararında davacı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.05.2023 tarihinde karar verildi.