Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/5803 E. 2023/1394 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5803
KARAR NO : 2023/1394
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ:Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edilebilir olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin sekizinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Davacı vekili 14.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 14.08.2016’da gözaltına alınıp 09.09.2017 tarihinde sevk edildiği … Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/104 sayılı kararıyla serbest bırakıldığını ve kendisi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kararın 30.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, kahvehane işleten
davacının günlük kaybının 200 TL olduğundan bahisle kazanç kaybı ve avukatına ödediği vekalet ücretine ilişkin 15.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın 14.08.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Davalı vekili 08.06.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde ve yetkili mahkemede açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, talep edilen miktarın kaybın çok üzerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

3. … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.07.2018 tarihli ve 2018/320 Esas, 2018/367 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 03.01.2019 tarihli ve 2018/2964 Esas, 2019/25 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.09.2021 tarih, 2019/24932 sayılı tebliğnamesi ile temyiz taleplerinin esastan reddiyle hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi, kahvehane işleten davacının maddi kaybının altında maddi tazminata hükmedildiğine, soruşturma sırasında ödediği avukatlık ücretinin de maddi tazminat kapsamına alınması gerektiğine, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. DAVA KONUSU
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkeme gerekçesinde “… CBS’nin 2016/29430 soruşturma sayılı evrakının ve … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/593 esas incelenmesinde ve gelen cevabi yazılarda, Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma sırasında davacının 15/08/2016 günü gözaltına alındığı(mahkememizin 2018/319 esas sayılı dosyasındaki gözaltı saati olan 08 civarında gözaltına alındığı kabul edilmesi gerekmiştir.), 09/09/2016 günü sulh ceza hakimliğine sevk edildiği, aynı gün serbest bırakılmasına karar verildiği, yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında 24/03/2017 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın 26/03/2018 tarihinde tebliğe çıkartıldığı, davanın süresi içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, davacının 26 gün gözaltında kaldığı bu sürelerin mahsubuna veya tazminata konu edinildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Dava dilekçesinde soruşturma sırasındaki vekalet ücreti istenmiş ise de vekalet ücreti yargılama giderlerinden olup başka sanıklar hakkında ceza davası açıldığı ve yargılama yapıldığı gözetilmekle ilgili mahkemeden talep edilebileceği koruma tedbiri ile bu zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı gözetilerek bu istemin reddine karar vermek gerekmiştir.

Dava dosyasında mevcut davacıya ait adli sicil kaydı ve nüfus kayıt örneği incelenmiş, kolluk marifetiyle davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış, davacının işlediği iddia olunan eylemi nedeniyle gözaltında kaldığı 26 günlük süre nedeniyle yürürlükte bulunan net asgari ücret üzerinden hesaplanan maddi tazminat istemi üzerinden davanın kısmen kabulü gerekmiştir.

Davacının haksız gözaltı nedeniyle manevi tazminat istemine yönelik olarak sosyal ve ekonomik statüsü, gözaltında kaldığı 26 günlük süre, duyduğu manevi acı ve üzüntü, üzerine atılı suçun niteliğinin toplumdaki yansıması, kişisel ve ailevi durumu ile tazminat hukukunun genel ilkeleri gözetilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen kararla ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tazminat davasının dayanağını oluşturan … Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/29430 sayılı soruşturma dosyası kapsamında davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 15.08.2016-09.09.2016 tarihleri arasında 25 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu anlaşılmıştır.

5271 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasındaki “Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.” şeklindeki düzenlemeye göre dava açma süresi hak düşürücü sürelerden olup, her aşamada resen gözetilebilecek hukuka kesin aykırılık hallerindendir. Bu kapsamda davacı hakkında verilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tarihinin karar evrakında bulunmadığı nazara alındığında, kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise kesinleşmiş kararın davacıya tebliğ edilip edilmediği tespit edilerek, 14.05.2018 tarihinde açılan davanın süresinde olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka kesin aykırılık olarak görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 03.01.2019 tarihli ve 2018/2964 Esas, 2019/25 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği sair hususlar incelenmeksizin Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.05.2023 tarihinde karar verildi.