Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/4784 E. 2021/6423 K. 30.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4784
KARAR NO : 2021/6423
KARAR TARİHİ : 30.09.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62, 53/1-2-3, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ”istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine” ilişkin 29.06.2021 tarihli, 2021/1351 esas 2021/1670 karar sayılı karar sanık müdafii, katılanlar vekili ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafii tarafından hükmün temyiz edilmesi sonrasında, sanığın ceza evi kanalı ile gönderdiği 02.08.2021 tarihli dilekçe ile, müdafinin temyiz istemini kabul etmediğini, hükme yönelik temyiz isteminin bulunmadığını ve hükmün onanmasını istediğini belirtmiş olması karşısında, sanık müdafinin temyiz istemi yönünden TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILMASINA YER OLMADIĞINA, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE;
2-Katılanlar vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanığın gündüz vakti, sevk ve idaresindeki ticari çekici ve arkasına takılı olan dolgu malzemesi yüklü yarı römork ile, iki yönlü, 7.7 metre genişliğinde, banketi ve emniyet şeridi bulunmayan ve hız sınırının 50 km olduğu cadde üzerinde seyri sırasında, solunda bulunan sokağa dönmek istemesine rağmen kendi beyanına göre dönüşü kaçırması sebebiyle yol ayrımını geçtikten 30-35 metre sonra durduğu, bu noktada seyir yönüne hitaben ana yol-tali yol kavşağı levhası ile sola viraj levhasının bulunduğu, sanığın yol üzerinde duruşa geçmesi ile arkasından seyreden motosiklet sürücüsünün de çekici römorkunun arkasında durduğu, sanığın gerisinde kalan sokağa girebilmek amacı ile geri geri seyre geçtiği sırada, aracın arkasında duran motosiklet sürücüsünün tırın üzerine doğru geldiğini fark etmesi ile motosiklet üzerinde yerden destek alarak geri geri gitmeye çalıştığı, ancak çekicinin motosiklet ile sürücüsüne yarı römorkun arkası ile çarparak her ikisini de römorkun altına aldığı, kaza noktasında çekicinin sağ ön köşesinin sağ kaldırıma 1 metre mesafede, sağ arka köşesinin ise 2.5 metre mesafede bulunduğu, olay sonrası araçta bulunan dolgu malzemesinden ibaret yükün istiap haddini 5.200 kg ile aştığının tespit edildiği, her ne kadar sanık, yoldaki çalışma sebebiyle ileride yolun kapalı olduğunu beyan etmiş ise de, kamera görüntüleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen tutanaklarda, sanık idaresindeki çekici ile arkasında bulunan ölen idaresindeki motosikletin arkalarında bulunan bir aracın olaydan hemen önce her ikisini de sollayarak seyrine devam ettiğinin belirtildiği, olay yerinde yapılan keşfe katılan bilirkişi tarafından 03.03.2021 tarihinde ve görüntü kayıtları incelenerek düzenlenen rapora göre; ölen idaresindeki motosiklet ile çekici arasında 12 metrelik takip mesafesi bulunduğu, sanığın durduğu noktadan itibaren motosiklete ve sürücüsüne çarptığı noktaya kadar 21.5 metre geri geri seyretmiş olduğu, sanığın çarpmadan önce ilk durduğu noktadan itibaren geri geri 60.5 metre seyretmesi halinde ancak kaçırdığı sokağa dönüş yapabileceği, araçtaki kör noktalar ve akan trafik de göz önüne alındığında, sanığın, ileride bir kavşaktan dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken, hareket alanını kontrol altında bulundurmadan ve gözcüden yardım almadan kontrolsüz bir şekilde geri manevra yapması neticesinde tamamen kusurlu eylemi ile bir kişinin ölümü ile sonuçlanan kazaya sebebiyet verdiği; aynı zamanda, iki yönlü ve geri gidişin yasak olduğu cadde üzerinde 60.5 metre seyrederek girebileceği sokağa giriş yapmak için 21.5 metre geri geri seyreden sanığın, kendi bilgi ve becerisi ile içinde bulunduğu koşullara olan hatalı güveni sebebiyle öngördüğü muhtemel neticenin gerçekleşmeyeceği düşüncesi ile hareket ettiği ve sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin edilen temel ceza miktarında ve bilinçli taksir sebebiyle arttırım miktarında isabetsizlik görülmeyerek;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği; dosya içerisinde yer alan sürücü belgesi bilgilerine göre sanığın aynı belge numarası altında B, B1, BE, C, C1, C1E, CE, D, D1, D1E, DE, F, M sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, sanığın TCK’nın 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin bir bütün halinde geri alınmasına karar verilmiş ise de; belirtilen sürücü belgesi sınıflarından sadece C ve CE sınıfı sürücü belgesi ile olaya konu çekici ve yarı römorkun kullanılmasının mümkün olması sebebiyle, sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesindeki hükümlerin uygulanmasına karar verilirken yargılamaya konu kazayı idaresindeki çekici ve yarı römork ile yaptığı gözetilerek, sadece olaya konu çekici ve yarı römorkun kullanılmasına imkan veren C ve CE sınıfı sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilleri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin bölümündeki ”sanığın” ibaresinden sonra gelmek üzere ”C ve CE sınıfı” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 29.06.2021 tarihli ve 2021/1351-2021/1670 sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Bodrum 5. Asliye Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 30.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.