YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4508
KARAR NO : 2023/791
KARAR TARİHİ : 14.03.2023
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2017 tarihli ve 2016/257 Esas, 2017/496 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 8 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 07.02.2018 tarihli ve 2017/2499 Esas, 2018/392 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin, katılan … vekilinin, o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulü ile
5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 8 ay süre ile ehliyetinin geri alınmasına, olmadığına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tanzim olunan 08.08.2021 tarihli 2018/28751 sayılı temyiz talebinin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine,
2. Kazada emniyet kemeri takmayan katılan …’in de kusuru bulunduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay günü saat 21.20 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyonetle meskun mahalde, bölünmüş, üç şeritli yolda yağışlı havada seyir halindeyken ışıklı kavşağa geldiğinde kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmayarak devam ettiği esnada, istikametine göre solundan dönüş yapan katılan …’ın sevk ve idaresindeki otomobile çarptığı kaza nedeniyle katılan …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, yanında yolcu olarak bulunan …’in ise hayati tehlike geçirecek, organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde mahkemece sanığın asli ve tam kusurlu olduğu, kırmızı ışıkta geçerek bilinçli taksirle hareket ettiği kabul ve tespit edilerek uygulama yapılmıştır.
2. Katılan … kollukta sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmiş, aşamalarda şikayetçi olduğunu, sehven şikayetçi olmadığının yazıldığını, zararının giderilmediğini beyan etmiş, bilinçli taksirle işlenen suçlarda nitelikli yaralanma halinin şikayete tabi olmadığı gözetilerek, katılanın ilk beyanı dikkate alınmamıştır.
3. Katılan … sanıktan şikayetçi olduğunu, yaralanması dolayısı ile hastane masrafının olmadığını, kazadan sonra sanığın gelerek yağışlı havadan dolayı kırmızıda geçtiğini farketmediği için özür dilediğini, beyan etmiştir.
4. “Sanık savunmasında: ”..Olay günü sevk ve idaremdeki 1. plakalı aracımla seyir halinde idim, yanımda eşim ve akrabam bulunuyordu, hava yağmurluydu, ben sol şeritte ilerliyordum, önümdeki araçlar seyir halindeydi, önümdeki araçlar ilerleyince ben de ilerlemeye devam ettim, yağış nedeniyle ışığın kırmızı yandığını fark etmedim, zaten ben geçerken kavşaktaki çarptığım … bekleme halindeydi, benim karşıya geçmemle birlikte o araçta geçti ve kaza meydana geldi, ben geçerken bana kırmızı ışık yandığını görmedim.” demiştir.
5. Savunma tanıkları .ile . kazanın kavşakta meydana geldiğini belirtip, sanığın kırmızıda geçip geçmediğine ilişkin net bir beyanda bulunmamışlardır.
6. Trafik Kazası Tespit Tutanağında; Olayın görüntülerine ilişkin mobese kayıtları 21:19 ile 21:22 saatleri arası incelendiğinde; . plakalı … sürücüsü kendisine kırmızı ışık süresince beklediği yeşil ışık yanması akabinde geçiş yapmak için hareket ettiği tespit edilmiş, . plakalı … sürücüsü sanık …’ın ise kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edildiğinden, 2918 sayılı K.T.K’nun 47/1-b (kırmızı ışık kuralına uymamak) maddesini ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, . plakalı … sürücüsü katılan …’ın ise trafik yönünden kural veya ihlalin olmadığı belirtilmiştir.
7. Olay Mahallinde Yapılan Keşif Sonucu Trafik Bilirkişisi … ..’ın Düzenlediği Raporda; Sanığın sevk ve idaresindeki . plakalı kamyoneti ile meskun mahal içerisinde havanın yağışlı zeminin ıslak düz yol üzerinden seyir halinde ikine . Emniyet Müdürlüğü ışıklı kavşağına geldiğinde, sayaçla yanan yeşil ışıklı trafik işaretinin ardından yanan kırmızı ışıklı trafik işaretini gördüğünde hızını hız limitlerinin altına indirdikten sonra kontrollü bir şekilde aracını durdurması gerekirken bu trafik kuralına riayet etmeyerek, kırmızı ışıklı trafik işaretinden diğer kavşak kollarından araçlar gelmeden bir an önce geçerim düşüncesiyle bilinçli bir şekilde kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğinden; 2918 sayılı K.T.K.nun 84. maddesinde yer alan sürücü asli kusurlardan (Kırmızı ışıklı trafik işaretinden geçme) ve 47/1-d ( Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan diğer kural yasak, zorunluluk ve yükümlülüğe uymamak) kural hatasını işlediğinden bu kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğu, katılan …’ın . plakalı otomobili ile kavşak girişinde kırmızı ışıklı trafik işaretinde durduktan sonra yeşil ışıklı trafik işaretlerine riayet ederek dönüş yaparak kavşaktan geçtiği sırada sağından hızla gelen kamyonetin kırmızı ışıktan geçerek çarpmasına engel olamayacağı kanaatine varıldığından kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
8. 17/02/2016 Tarihli DVD İzleme ve İnceleme Tutanağında; Araçların çarpışma anını gösteren net anlaşılır belirgin görüntü olmamakla birlikte 05/02/2016 günü 21:38 sıralarında her iki aracın çarışmasından sonraki olay yerine gelen itfaiye ve ambulansların olduğu belirtilmiştir.
9. Yaralanmalara ilişkin doktor raporlarının, sanığın adli sicil kaydının, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına ilişkin tutanağın dosyada olduğu görülmüştür.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir
isabetsizlik bulunmamış, ancak ilk derece mahkemesince temel cezanın alt sınırdan belirlenip, sanık hakkında yasal olarak uygulanma imkanı olmamasına rağmen 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin uygulanmasına karar verilmesi isabetli bulunmayarak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde bölge adliye mahkemesinin kararında, oluş ve kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1. Katılan …’in de kusurlu olduğu yönünden;
Kaza tespit tutanağı, keşfe binaen tanzim olunan bilirkişi raporunun oluş ve dosya kapsamının birbiri ile uyumlu olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği anlaşılarak hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi yönünden; ”katılanların zararlarının karşılanmaması nedeni ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçel ile uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 07.02.2018 tarihli ve 2017/2499 Esas, 2018/392 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 25.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.03.2023 tarihinde karar verildi.