Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/4391 E. 2023/5220 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4391
KARAR NO : 2023/5220
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/102 E., 2020/705 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gaziantep 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2015 tarihli, 2014/42 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında ayrı ayrı taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.04.2015 tarihli, 2014/42 Esas, 2015/267 Karar sayılı kararının sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17.12.2019 tarihli 2018/2612 Esas 2019/11907 Karar sayılı kararı ile; “… dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanıklar hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK’nın 50. maddesi hükmüne göre adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği TCK’nın 51. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması Kabule göre de; 1-Sanıklar hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin (50/4) gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, 2-Hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmemesi,..” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma üzerine verilen ve temyiz incelemesine konu olan Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2020 tarih, 2020/102 Esas, 2020/705 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında ayrı ayrı taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafinin temyiz isteminin, ölenin sigortalı işçi olarak çalıştığı … San. Tic. Yetkilisi sanık …’ın alt işveren olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğuna, şirketler arasında asıl işveren -alt işveren ilişkinin bulunmadığı, sanığın sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığı, ölenin ara dinlenmesi sırasında inşaat alanı dışında bir yerde düşerek ölmesi nedeniyle sorumluluk alanı dışına çıktığından illiyet bağının koptuğu ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

2.Sanık … müdafinin temyiz isteminin, sorumlu olmadığından kusurunun bulunmadığına, … ile … Medikal arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığına, ölenin kaza esnasında kanında alkol ve ilaç etken maddelerinin bulunduğu ve kendi kusuru ile ölümüne sebebiyet verdiğine, sanığın sorumluluğu olmadığından beraatine karar verilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Ölen …’in sanık …’ın yetkilisi olduğu Karen Yapı İnşaar firmasında sigortalı duvar ustası olarak çalıştığı, 26.11.2013 günü, Karen Yapı İnşaat firmasının duvar örme işini aldığı … Medikal isimli işyerine ait binada ölenin çalıştığı sırada, yandaki başka bir binanın işyerine ait binanın çatısında yürümeye çalışırken aydınlatma amaçlı kullanılan bakalit kısma basarak 6 metre yükseklikten beton zemine düşmesi sonucu ölümlü iş kazası meydana gelmiştir.

2.Cumhuriyet Başsavcılığında makine mühendisinden alınan 30.12.2013 tarihli rapora göre;
a-Ölen …’in uzun süreden beri duvar ustası olarak çalışması, yaptığı yerin bitişiğindeki bina üzerinde kendi iş alanı olmamasına rağmen yürüdüğü ve görünürlük içeren bakalitin üzerine basması sonucu kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla, kendi can güvenliği açısından çalışma alanının dışında yürüdüğü esnada azami derecede emniyetli ve dikkatli hareket etmesi gerekirken dikkatsizliği sebebiyle kazanın oluşumunda ihmal ve kusuru önem arz edici nitelikte olup, kazanın meydana geliş biçimi ve konumu dikkate alınarak kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu,

b-Taşeron firma … San. Ltd. Şti. yetkilisi sanık …’ın soruşturma aşamasında verdiği kendi beyanı ile işyeri ortaklarından birinin arkadaşı olması nedeniyle yanında çalışan duvarcı ustasını yönlendirdiğini beyan ettiği, taşeron firma olarak işi kendisi yaptırıyor ise işveren olarak çalışanların emniyet ve gözetiminden sorumlu olduğundan gerekli kontrol, koruyucu malzeme ve gözetimleri sağlamadığından asli kusurlu olduğu, ancak işi kendisi almamış olmaması sadece tavsiye etmiş olması durumunda kusursuz olduğu,

c-… Medikal İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti yetkilisi sanık … Atar’ın kendi işyeri ek binasındaki duvarı yaptırdıkları esnada meydana gelen iş kazasında, yapılan işi taşeron firmaya yaptırmış olmaları durumunda, işin esasında sorumlu olmakla birlikte koruyucu malzeme ve işin takibinde esas nitelikte taşeron firma sorumlu olduğundan, kendilerince yapılması gereken kontrolleri yapmamaları nedeniyle tali kusurlu oldukları, ancak yapılan işi taşeron firma dışında kendileri yaptırıyor olması durumunda, çalışanların emniyet ve gözetiminden sorumlu oldukları, çalışma esnasında gerekli kontrol, koruyucu malzeme ve gözetimleri sağlamadıklarından asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

3. Mahkemece keşif üzerine iş güvenliği uzmanından alınan 29.04.2014 havale tarihli rapora göre,
a-Ölen …’in kanında 0,57 promil alkol ile, midazolam, ranitidine, fentanyl isimli ilaç etken maddelerinin bulunduğu dikkate alınarak kaza anında bu yan etkilerin gerçekleşmiş olabileceği, alkollü şekilde işe gelerek kontrolsüz şekilde yan çatıya geçerek 17 metre yürüyerek bakalit bölüme basarak 6 metre yükseklikten düşen duvar ustasının kazanın meydana geliş şekli ve konumu dikkate alınarak asli kusurlu olduğu,

b-Sanık …’ın tanık …’nın beyanları ile ölen duvar ustası ile günlük yevmiye işlere gittiklerinin beyan edildiği, … firmasının taşeron firma olduğuna ilişkin sözleşmenin bulunmadığı ve tarafların böyle bir anlaşmadan bahsetmedikleri anlaşılmakla, kusursuz olduğu,

c-Sanık …’ın işini yaptırdığı çalışanlarının tamamından sorumlu olduğu, arada sözleşme olmasa da işe başlamadan önce işle ilgili bilgilendirme, iş güvenliği eğitimi, işyeri iç yönetmeliği okutulup imza altına alınmalı ve gerekli ekipmanların verilmesi gerekirken bu kaidelere uymayarak asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4. Talimat yoluyla Ankara ‘dan iş güvenliği uzmanı heyetinden alınan 25.08.2014 tarihli rapora göre,
a-Duvar ustası olup, kimseye haber vermeden kontrolsüz biçimde yan çatıya geçip yürüyerek bakalit bölüme basıp kırılması sonucu beton zemine düşerek ölen …’in baret emniyet kemeri, bağlama ip, çatı merdiveni gibi kişisel koruyucular kullanmayarak şahsi emniyet ve güvenliğindeki ihmal sebebiyle asli kusurlu olduğu,

b-İşveren işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini korumak için aldığı önlemlere uyulmasını sağlamak amacı ile bir kontrol mekanizması kurmamış, sanık …’ın … yetkilisi olup, … Medikal isimli firma yetkilisi … ile görüşerek çatı katı damlattığı için yenileme ve çatı onarımı için ücret karşılığında anlaştıkları ve tanık ETHEM Kaya ile ölen …’i görevlendirerek asli kusurlu olduğu,

c-İş sözleşmesi olmamasına rağmen işini yaptırdığı işçilere işe başlamadan önce işle ilgili bilgilendirme, iş güvenliği eğitimi, işyeri iç yönetmeliği, okutulup imzalatılması ve gerekli güvenlik ekipmanları verilmeyerek işe başlatılması nedeniyle sanık … ‘ın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.

5. Yapılan otopsi raporuna göre, kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı kafa kaide, seri kot kırıkları ve omur ayrılması ile birlikte subaraknoid kanama, serebral kontüzyon, göğüs boşluklarına kanama, pnömotoraks ve akciğer kontüzyonu sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Ölen …’in sanıklardan …’ın yetkilisi olduğu … Sanayi Ltd Şti de sigortalı işçi olarak çalıştığı, olay tarihinde … Dış Tic Ltd Şti yetkilisi sanık … ‘ın iş yerindeki bir duvar örme işi için taşeron usulüyle sanık …’la anlaştığının dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerle sabit olduğu, sanık …’ın ölen … ile duvar ustası olan …’yı sanık … Atar ‘ın yetkilisi olduğu … Dış Tic Ltd Şti isimli iş yerine duvar örme işi yapmak üzere gönderdiği, duvar ustası ölen …’in binanın ekinin üst kısımda duvar örme işi yaptığı sırada bitişik bina üzerinde aydınlatma amaçlı konulmuş olan bakalitler üzerinde yürürken bakalitin kırılması sonucu 5.67 metre yükseklikten düşerek ağır yaralandığı, kaldırıldığı hastanede de hayatını kaybettiği olayda, dosya kapsamında soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu, mahkemenin keşif üzerine iş güvenliği uzmanından aldığı bilirkişi raporu ile talimat yoluyla iş güvenliği uzmanlarından alınan heyet raporlarının mevcut olduğu, bilirkişi raporlarının, oluş ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, ölen …’in kontrolsüz bir biçimde çalışma alanında yan taraftaki çatıya geçmesinde, baret, emniyet kemeri, bağlama ipi, çatı merdiveni gibi kişisel koruyucuları kullanmayarak şahsi emniyet ve güvenliğini ihmal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, asıl işveren olan … Medikal isimli işyerini genel müdürü … ile alt işveren taşeron niteliğinde olan … Gayrimenkul yetkilisi sanık …’ın iş kazalarını önlemek üzerine işyerinde alınması gereken güvenlik tedbirlerini almadıkları, işçi sağlığı ve işgüvenliği mevzuatının kendilerine yüklediği tedbirleri almadıkları, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduklarına ilişkin mahkemenin kabulünde ve sanıkların kusur durumlarına göre verilen mahkumiyet hükümlerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2020 tarih, 2020/102 Esas, 2020/705 Karar sayılı kararında sanıklar müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.