Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/439 E. 2023/2019 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/439
KARAR NO : 2023/2019
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Taksirle öldürme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet – beraat

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli ve 2014/64 Esas, 2016/69 Karar sayılı Kararı ile;

1. Sanıklar …, …, …hakkında taksirle öldürme suçundan; 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

2. Sanıklar …, …, …, … hakkında; taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci fıkrası gereğince neticen hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

3. Sanıklar …, …, … hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi gereğince neticeten hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 50 nci maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir.

B. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavlığınca tanzim olunan, 21.12.2020 tarihli, 2016/340585 sayılı, hükmün Sanıklar …; …, … bakınmından onanması, … müdafiinin vekalet ücretine hasren temyiz talebinin kabulüyle, hükme bu sanık yönünden vekalet ücretinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanması görüşünü içerir tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru olmadığına, bilirkişi raporlarının hatalı olduğuna ilişkindir.

2. Sanıklar …, … müdafiinin temyiz istemi;
Sanığın kusuru bulunmadığına, gerekli tüm önlemleri aldığına ilişkindir.

3. Sanık … müdafiinin vekalet ücretine hasren temyiz istemi;
Beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre,
Yerel Mahkemenin kabulü;
1.” …Olay günü …’in Kardemir A.Ş. de bulunan kok fabrikasında makinist olarak görev yaptığı, …’nun ise operatör yardımcısı olduğu, olay günü …’in gece vardiyasında bel ağrısından şikayet ettiği, bunun üzerine …’in fırın işinde …’e yardım etmeye karar verdiği, fırınlar arasında kılavuz arabası geçiş yaparken fırından dökülen kömürün kapağın önünden kürek marifetiyle temizlenmesi gerektiği, bu işin …’in yapması gerekirken …’in üzerine aldığı, kılavuz arabası hareket halindeyken fırın kapağının ağzına indiği, daha sonra kürek sapının sıkışması sonucu fırının önünde öldüğü olayd;a bütün delillerin toplanmasından ve bütün itirazların dinlenmesinden sonra son kez aldırılan 05/06/2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak iş yerinde iş veren adına hareket edip karar alma, uygulama ve yaptırım uygulama gücü bulunan …, … ve …’in asli kusurlu oldukları, çalışmaları yeterince kontrol etmeyen …, …, Soner Gökçe ve …’nin tali kusurlu oldukları anlaşıldığından asli kusurlu sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak, tali kusurlu sanıklar hakkında ise alt sınırdan hüküm kurulması, tali kusurlu sanıklar yönünden objektif ve takdiri şartların bir arada gerçekleşmesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, …, Hekim … ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı …’nun olayın meydana geliş şekline göre işçi ölümünde herhangi bir kusurlarının bulunmadığı anlaşıldığından bu sanıkların beraatlerine…” karar verilmiştir.

2. Ölenin eşi sanıklardan şikayetçi olmamıştır.

3. Sanık … savunmasında “Ben Ocak 2012 tarihinden bu yana Kardemir AŞ. nin kanun gereği istihdam etmek mecburuyitende bulunduğu işyeri hekimi statüsünde hizmet sözleşmesi ile çalışıyorum. görevim kapsamında İşçilerin ağır ve çok tehlikeli işler iş kolunda yıllık periyodik muayene yapılmamıs zazureti vardı, bu kapsamda 2013 yılında mütevveffanın muayenesinde ilerde meslek hastalığı husule getirebilecek mahiyette bir pterjium şeklinde bir bulgu tespit ettim. tespit ettiğim haliyle patolojik değildi. Benim tespit ettiğim bulgular gece ve gündüz çalışmasına mani olacak mahiyette değildi. Müteveffaya ilişkin muayene raporlarım mevcuttur, meydana gelen ölüm olayında kusurum buunmamaktadır, beraatimi isterim “şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Sanık … savunmasında: “Kardemir AŞ. de 2012 şubat ayı itibariyle İş sağlığı müdürü olarak çalışmaktayım. Müdürlüğe bağlı üç grup vardır,, iş güvenliği, itfaiye ve sağlık grubudur. İş güvenliği grubumun başında mühendis ve iş güvenliği uzmanımız bulunmaktadır. bunların görevi çalışanlara iş sağlığı hususunda eğitim ve rehberlik etmektir. sağlık grubumuzda periyodik muayene görevi bulunmaktadır, itfaiye grubumuz da yangın durumunda müdahale etmektir. Aynı zamanda İş güvenliği uzmanıyım. Meydana gelen iş kazası kok fabrikaları müdürlüğü 5-6 batarya kılavuz arabası ile fırın arasında sıkışma nedeniyle meydana gelmiştir, çalışan kılavuz arabasında çalışmaktaydı. Yanında sezer diye bir arkadaşımız vardı. Operatör olan müteveffa yardımcısının yapması gereken bir işi operatör olarak kendisi yaptığı için anlık hatadan dolayı bu kaza meydana gelmiştir. Çalışanımıza her türlü eğitim ile donanım malzemeleri verilmiştir, herhangi bir eksiği yoktur. olayda benim ve ünitemin herhangi bir hatası yoktur, beraatimi isterim” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5. Sanık … savunmasında: “Ben kok fabirakaları müdürü olarak çalışmaktayım, karakol ifademi aynen tekrar ederim. bilirkişinin bizi suçlu bulması teknik kendi kanaatidir. Hatta kendi önerisi vardır.Bilirkişinin tavsiye ettiği çalışma şekli güvenlik açısından sakıncalı yanlış bir durumdur. detayları karakol ifademde yer almaktadır. bilirkişi raporunu yanlış buluyorum, Suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

6. Sanık … Savunmasında: “Ben Kardemir AŞ.’nin genel müdürüyüm. Fabrika çok geniş bir alana yayılmaktadır, yaklaşık 4000 işcisi ve 3.6 km. kare alanı vardır. Böyle bir yerde tek başına fert fert idare etmem mümkün değildir. Üzerime düşen kanuni vazifelerimi yaptım. Şirket organizasyonu içerisinde gerekli tedbirleri aldım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Benim bir olayda bir sorumluluğum yoktur, poliste vermiş olduğum ifademi aynen tekrar ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

7. Sanık … savunmasında: “2010 yılından beri kardemirde operatör yardımcısı olarak çalışırım. o gün 12:00 – 08:00 vardiyesine geldik. rutin olarak günlük işlerimiz oldu, daha sonra benim belim ağrıdığı için müteveffa bana yardım ediyordu.Yardım etmesini ben istedim. Ölen olay günü bana rahatsız olduğum için yardım edeceğini söylemişti. Fırınlar arasında kılavuz arabası köprü vazifesi görür. Fırından kömür çıkar, sonra biz köprüye atarız. ordan kömür söndürme arabasına dökülür. Sonra biz 48 nolu fırana kapağı açıldıktan sonra arabaya yön veririz, daha sonra fırının önüne dökülen kokları kürek ile fırının içine atarız, sonra kapağı kapatır, diğer fırınlara geçeriz. Benim görevim budur. Ben kılvuz arabasının koridorunda duruyordum. Ölen bana komut verdi. sonra ben koridorda iken Hüseyin abi araba hareket halinde iken aşağı indi, sonra ben bağırtı sesini duydum. kaltım ve baktım fırın ile kapının arasına sıkışmış olduğunu gördüm, o anda arabanın acil durdurma pitonuna bastım, telsiz ile usta başlarına anons ettim. İki nolu söndürme kulesine doğru arabayı aşağı aldım ve ölenin oradan çıkardım. Sonra şoka girdim, olayın bundan sonrasını hatırlamıyorum, olay esnasında benim parmaklarım yanmıştı, beni hastaneye getirdiler. Ben arkadaşımın öldüğünü daha sonra öğrendim, suçlamayı kabul etmiyorum. Arabaların hızı çok yavaştır, ölen yanlış yerde durduğu için bu kaza meydana gelmiştir. … yavaş hareket ettiği için aracı fark etmemiş olabilir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

8. Sanık … savunmasında: “Ben 1996 yılından itibaren Kardemir AŞ. de çalışırım. Gece vardiyesinde kıdemimden ötürü vardiye sorumlusu olarak çalışıyordum, resmen böyle bir görevim yoktur. Olay gecesi başka bir araçta arıza olduğunu öğrendik ve onunla ilgilendik. Rutin olarak dolaştık. Arızalı araçları tespit ettik. Yapmamız gereken günlük raporları yaptık. Saat : 04:20 civarında bir anons geldi ve koşarak olayın olduğu arabaya gittik. Ambulansa haber verdik, bu esnada yakın olan arkadaşlar öleni sıkıştığı yerden çıkarmışlar, ambulans gelerek öleni aldı. İşyerimiz geniş bir alanda olduğu için olay anında olay mahallinde olmamız tesadüf ederi olabilir. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi isterim” şeklinde beyanda bulunmuştur.

9. Sanık … savunmasında: “Karakol ifadem doğrudur aynen tekrar ediyorum, vardiyeye geldiğimde formen arkadaşlardan arabalarda arıza olup olmadığını sordum, söndürme arabasının içinde arıza olduğunu söylediler, arızayı sona erdirdikten sonra saat 1:30 civarında işlerimiz bitti. Bütün araları dolaştıktan sonra saat 03:30 civarında yemeğe gittik, yemek dönüşün de bu olay meydana gelmiştir. Raporları düzenleme esnasında anons gelmesi üzerine olayı öğrendik. Ambulansa haber verdik, yaklaşık 7 dk. sonra ambulans geldi, arkadaşı beraber çıkardık. Her hangi bir kusurum yoktur. Suçsuzum, fakbirakımızda 12 ağır iş makinası 2 tane söndürme makinamız vardır, iş yeri geniş bir alana yayılmlıştır, her zaman her yerde bulunma imkanımız yoktur, görevimi eksiksiz yaptığımı düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

10. Sanık … savunmasında: “2007 yılında kok fabrikalarında çalışmaktayım. Olay saatinde ben evde bulunuyordum. gece 04.20’de telefon geldi, olay mahalline gittiğimde ambulans gelmiş, ölen iyi niyet çerçevesinde hakeret etmiştir, kumanda kabinini terk etmemesi lazımdı. Tarafıma yapılan kusuru kabul etmiyorum, karakol ifademi kabul ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

11. Sanık … savunmasında: “Ben Kardemir AŞ. de iş sağılı ve güvenliği müdürlüğünde baş mühendis olarak çalışıyorum. Yaklaşık 13 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Sorumluluğumda 26 itfaiye elemanı ve 13 iş güvenliği işçisi bulunmaktadır. Kardemir AŞ.’nin anlaşmalı iş güvenliği ve sağlığı sorumlusu değilim. Risk analizi hazırlanması işçi eğitimi gibi hususlarda çalışanlara rehberlik yaptım. Bilirkişi raporunda tarafıma isnat edilen hususları kabul etmiyorum, kaza müteveffanın hatası ve dikkatsizliği sonucu meydana gelmiştir. Beraatimi istiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.

12. Sanık … savunmasında: “2010 yılında Kardemir’de işçi olarak işe başladım. Ben Metal öğretmenliği mezunuyum, Kardemir’de çalışırken Karabük Üniversitesi iş güvenliği uzmanlığı kursunu bitirdim ve bakanlığın açtığı sınavı kazanarak C sınıfı uzmanlık belgesi aldım. 29/01/2014 tarihinden itibaren iş güvenliği olarak görevime devam ettim, işçilere iş güvenliği eğitimi verdim. 18/07/2013 tarihinde iş güvenliği olarak görevlendirilmiştir. 19/08/2013 tarihinde bu statüm sona erdi ve çalışmaya işçi olarak devam ettim, ancak diplomam olduğ için 29/01/2014 tarihine kadar işzçilerin eğitimi ile ilgilendim. 29/01/2014 tarihinden beri iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyordum. Ben …’nun Kok bölümüne geldiği, 08/10/2013 tarihinde iş güvenliği eğitimi vermiştim. daha sonra da sahaya göndermiştim. Kazadan sonraki süreçte de işgüvenliği eğitimlerine de devam ettim. Ben görevim kapsamındaki tedbirleri almıştım, kazada benim bir kusurum olmadığını düşünüyorum suçlamaları kabul etmiyorum , klavuz arabasının makiniste çarpma riski yoktur, çünkü makinist klavuz arabasını sevk ve idare etmektedir. klavuz arabasının çarpma riski operatör yardımcısı ve diğer şahıslar için geçerlidir. Ölen için böyle bir risk olamaz, kendisinin görev yerini terk etmemesi gerekirdi” şeklinde beyanda bulunmuştur.

13. Tanık …: “Ben elektrik mühendisiyim. olayı evimde iken öğrendim. Olayı tek görgü tanığı …’den öğrendim. Araba hareket halinde iken operatörün yardımcısına yardımcı olmak amacıyla aşağıya indiğini öğrendim” şeklinde beyanda bulunmuştur.

14. Tanık …: “Ben söndürme arabasında makinist şöfor olarak çalışıyorum, olay günü 145 nolu fırını açılması için anons yapıldı, ben fırının altına giderek kömürü aldım, suyun altına geçtim. Bu sırada kaza anonsu yapıldı, Ben panikleyerek kaza mahalline gittim. Müteveffayı yere yığılmış vaziyette gördüm, fırına yaslanmıştı. … yukarıda telsiz ile anons geçiyordu. Ben …’i çağırdım. Mütevveffayı da koltuk altlarından tutup dışarı çıkardım. Araya demirin üzerine yatırıp sağlıkçıları bekledik. o sırada nefes alıp veriyordu. Ancak zor nefes alıp veriyordu. Yüz kısmında yanık vardı, başka bir yerinde ne olduğunu bilmiyorum. Kürek yerde duruyordu, küreğin pozisyonu hakkında net bir şey hatırlayamıyorum, müteveffanın şuuru yerinde değildi,” şeklinde beyanda bulunmuştur.

15. Tanık Mehmet Kızıltoprak’ın Keşifte Alınan Beyanında: “Geçen yılın 9. ayında beri klavuz arabası makinisti olarak çalışıyorum 16 yıldır da kardemir de işçiyim. Makinistlik pozisyonu yardımcılık pazisyonunun üstündedir. Cihazın çalışma aksamı tamamen elektroniktir. … bizden aldığı talimatları uygulayan bir sistem ile çalışmaktadır. Makine insan müdahalesi olmadan bütün vazifelerini eksiksiz yerine getiremez. Mesela 145 nolu fırından kömür almak gerektiğinde makinanın komut bölümüne 145 nolu kapıya git komutu girilir, enter ve kapıya git düğmesine basılır. Araba orada sabitlendikten sonra bizim kapı alma düğmesine basarız, otomotik olarak kapıyı kendisi alır ve temizleme pozisyonuna getirir. Kapıyı açtıktan sonra kömürü alma kanalına hizalamak gerekir. Hizalama işi yapıldıktan sonra köprü kilitlenir. Köprü kilitlendikten sonra söndürme arabasını itebilirsin komutundan sonra itici arabasına itebilirsin komutunu iletiyoruz. İtme işlemi bittikten sonra köprüyü açıyoruz, tekrar aynı 145 nolu kapağın önüne gelip kapak kapatma pozisyonunu alıp bekliyoruz, biz hiçbir işlem yapmadan platformu sabitliyoruz, bu sırada makinist yardımcısı kapağın ağzına geliyor, arabanın içinden fırının önüne geliyor, kapağın ağzında kalan kömürleri kürek ile temizliyor. Bende makinist olarak yardımcının işini yaptığım olmuştur. Bu araba bilgisayarlı bir arabadır. Otomatik pozisyonda çalıştığında 145 nolu aracın önüne geldiyse barkotu görmemiş olabilir. … barkotu gördüğünde durur. Görmemiş ise bir önceki barkot olan 140 doğru hareket edecektir. Çünkü otomatik çalışırken durumanın tek yolu barkotu görmesidir. Barkotu görmemiş ise 140 doğru kendiliğinden hareket edecektir. Kapak açma pozisyonu tamamen bize bağlıdır. Hareket otomatiktir. Sezerin olayı anlatış şekline göre de eğer müteveffa hareket halindeki araçta kömür temizlemeye inmiş ise otomatik olduğundan uygun yerde duracağını düşünüp inmiştir, diğer ihtimal ise dışarıdan müdahale ile kazanın meydana gelmiş olmasıdır, bunlar benim mesleki tecrübemdir, olayı bizzat görmedim” şeklinde beyanda bulunmuştur.

16. 05.12.2013 tarihli bilirkişi Dr. Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan raporda;
”..Ölen makinistin makinist olarak çalışması gerekirken kumanda kabinini terk edip kontrolü makinist yardımcısına bırakması sebebiyle kusurlu olduğu, … Olayın gece saat 04:30 sıralarında gerçekleşmiş olması da dikkate alındığında maktul ile makinist yardımcısını kontrol etmemeleri nedeniyle, Kardemir A.Ş. İş Sağlığı ve Güvenliği müdürü olan şüpheli … ve ekibinin de ölenin gözünde sağlık sorunu olması ve üzerinden çıkan iş elbisesinin çalışma ortamına uygun olmaması nedeniyle, Kardemir A.Ş. Genel müdürü şüpheli … ve kok fabrikaları müdürü şüpheli …’un da kok boşaltımı sonrası arta kalan kokların kapağı açık olan fırına atılmasının daha güvenli bir şekilde yapılabilecekken hem zaman kazanmak hem de arabanın daha kısa mesafeli hareketi sağlanarak maliyeti azaltma düşüncesi ile bu şekilde yapılması nedeniyle kusurlu olduğu” kanaati bildirilmiştir.

17.05.05.2015 tarihli Yrd. Doç. Dr Makine Müh. …, Yrd. Doç. Dr. İş ve Sosyal Güv. Hukuku Öğretim Üyesi …, A sınıfı İş Güv. Uzmanı Makine Müh…. tarafından hazırlanan raporda; ”… İşyerinde doğabilecek iş kazalarının önlenmesi için gerekli iş güvenliği önlemlerinin etkin şekilde alınmaması, programlanabilir kılavuz arabasının kendiliğinden hareket etmesinin önlenmemesi, doğabilecek riskler ile değerlendirilerek, her ne şekilde olursa olsun klavuz arabasının harekete geçtiğinde sesli-ışıklı uyarı-ikaz vermesi ve çalışanlara zarar vermesiyle ilgili önlem alınmaması, kullanılan iş ekipmanının uygunluğunun yeterince kontrol edilmemesi, çalışmaların tamamen işçilerin becerisine bırakılması, iş disiplini ve organizasyonunun sağlanmaması nedeniyle iş yerinde iş veren adına hareket edip karar alma, uygulama ve yaptırım uygulama gücü bulunan …, … ve …’in asli kusurlu oldukları..” kanaati bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkemenin oluşa ilişkin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

1.Sanıklar … ve … hakkındaki mahkumiyet hükmününe yönelik temyiz istemi yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Sanık … müdafiinin vekalet ücretine hasren temyiz istemi yönünden;
Kendisini vekille temsil ettirip yapılan yargılama sonucunda beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetli bulunmamıştır.

3. Sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemi yönünden;
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 09.12.2020 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
A. Sanıklar … ve … yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli ve 2014/64 Esas, 2016/69 Karar sayılı kararında sanık müdafiileri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … müdafiinin vekalet ücretine hasren temyiz istemi yönünden;
Gerekçe bölümünde 2 numaralı bentte açıklanan nedenle Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli ve 2014/64 Esas, 2016/69 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa; “Sanık … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1800,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden tahsili ile sanığa verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

C. Sanık … Yönünden;
Gerekçe bölümünde 3 numaralı bentte açıklanan nedenle Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli ve 2014/64 Esas, 2016/69 Karar sayılı kararına yönelik hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.