Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/4089 E. 2023/2023 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4089
KARAR NO : 2023/2023
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.05.2016 tarihli ve 2015/919 Esas, 2016/656 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 9100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 25.06.2021 tarihli ve 2017/15376 sayılı temyiz istemlerinin reddiyle onama görüşü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

Yerel Mahkemenin Kabulü;
1. Mahkemece, ”Sanık savunması, katılan beyanları, tanıklar anlatımları, doktor raporları, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde;

Sanık …’in olay günü sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla Salihli istikametinden İzmir istikametine E-96 karayolu üzerinde seyrettiği esnada Eski Garaj Kavşağına geldiği sırada araçların kırmızı ışıkta beklediği sırada ışıkta bekleyen müşteki…’in sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığı, müşteki Mehmet’in aracının önünde bekleyen müşteki …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığı, kaza neticesinde müştekiler Mehmet, Sertürk, Derya ve İmdat’ın BTM ile iyileşir şekilde yaralandıkları, müşteki Ali’nin ise sol femur başı asetabulum kırık/çıkık, BTM ile iyileşmez şekilde yaralandığı, müştekiler …, …, … ve …’nin yaralanmaları nedeniyle şikayetçi oldukları, 2004 doğumlu mağdur …’nın annesi olan müşteki Meryem’in kızının yaralanması nedeniyle şikayetçi olduğu, yargılama sırasında yapılan keşif, alınan teknik bilirkişi raporu ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 21/03/2016 tarih ve 2759 sayılı raporunun tetkikinden; meydana gelen kaza neticesinde sanığın asli kusurlu, katılanların kusursuz oldukları anlaşılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 89/4 maddesi gereğince cezalandırılmasına,

Sanığın, suçun işlenmesiyle mağdurların uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle gidermediği ve CMK’nın 231/6-c maddesinde öngörülen şartın gerçekleşmediği anlaşılmakla; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,
Aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.”

Biçimindeki gerekçe ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir.

2. Sanık aşamalarda, en sol şeritte seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, önündeki … aniden durunca, kendisinin de takip mesafesi yakın olduğu için araca çarptığını, bu aracın önündeki araçlara etkisi ile dört aracın karıştığı zincirleme trafik kazasının meydana geldiğini, suçsuz olduğunu ileri sürmüştür.

3. Katılanların kati adli muayene raporları dosyada mevcuttur.

4. Olay tarihli kaza tespit tutanağında, yargılama aşamasında keşif üzerine aldırılan emekli trafik polisi tarafından tanzim edilen raporda ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporunda sanığın öndeki aracı yeterli ve güvenli mesafeden izlemeyerek tam kusuruyla neticeye sebep olduğu saptanmıştır.

5. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamış, katılan tarafların zarar giderimi gerçekleşmemiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın idaresindeki otomobille, gece vakti, meskun mahalde, aydınlatmanın bulunduğu, bölünmüş asfalt kaplama karayolunda seyrederken, olay mahalline olan ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, önünde yanmakta olan kırmızı ışık sebebiyle duran sürücü Mehmet idaresindeki aracın arka kısımlarına çarpmasıyla, çarpmanın etkisiyle öndeki iki aracın da hemen önlerinde bulunan araçlara çarpması şeklinde dört aracın karıştığı maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası olayında, sanık öndeki … ile arasındaki yeterli ve güvenli mesafeyi korumayarak tam kusuruyla, beş kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, bir kişinin ise vücudunda 4.dereceden kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olaya ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması için başka engeli bulunmayan sanık hakkında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 esas, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ”…5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen zararın, maddî zarar olduğu, manevî zararı kapsamadığı, ancak söz konusu maddî zararın da hâkimin basit bir araştırma ile saptayabileceği zarardan ibaret bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinin uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında,“Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi…” koşulunun yerine getirilmesi gerektiği ancak katılanların zararının giderilmediğini belirttiği, sanığın da zararı giderdiğine ilişkin iddiasını her türlü şüpheden uzak, somut bir şekilde karşıladığını kanıtlayamadığı gözetildiğinde sanığın bu husustaki temyiz istemi reddolunmuştur.

3.Mahkemece erteleme müessesesinin uygulanması yönünde takdir kullanılmadığı ve bu hususun mahkemenin takdirinde olduğunda gözetildiğinde bu hususta hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Turgutlu 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.05.2016 tarihli ve 2015/919 Esas, 2016/656 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.06.2023 tarihinde karar verildi.