YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4085
KARAR NO : 2022/10808
KARAR TARİHİ : 28.12.2022
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz yoluna başvuru süresinin 1 hafta olduğu gözetilmeden, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında temyiz yasa yoluna başvuru süresi 15 gün olarak belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanık müdafinin yanıltıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvuru süresinin 15 gün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan ”Basit Yargılama Usulü ”başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan ”Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece basit yargılama usulü değerlendirilerek, uygulanmamasına karar verildiği gözetildiğinde, mahkemenin uygulama yapılmayacağına ilişkin takdirinin olduğundan, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Dosya içeriğine göre; 26/09/2013 günü saat 09:25 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, 70 km/saat hız sınırının olduğu, bölünmüş yolun sağ şeridinde seyir halindeyken, kaza mahalli olan kavşağa geldiğinde sola doğru manevra yaptığı esnada aynı istikamette arkasında sol şerit üzerinde seyir halinde olan katılanın idaresindeki otomobil ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve katılanın basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek ve vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda, Kaza tespit tutanağı, keşfe binaen tanzim edilen 24/02/2015 tarihli bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 12/05/2015 tarihli raporda: sanığın idaresindeki … ile seyir halindeyken, olay yeri kavşak mahalline geldiğinde arkasından aynı yöne seyreden araçları kontrol etmeden şeridini değiştirmesi sebebiyle asli kusurlu olduğu, katılanın ise idaresindeki … ile seyri sırasında aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamaması ve kavşağa yaklaşırken dikkatli ve tedbirli davranmaması sebebiyle tali kusurlu olduğu belirtildiği, hükme esas alınan bu raporların dosya ve oluş kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere,mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye, kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz sebeplerinin reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.