Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/3976 E. 2022/5944 K. 26.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3976
KARAR NO : 2022/5944
KARAR TARİHİ : 26.09.2022

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 05.05.2017 tarihli, 2016/294 Esas – 2017/1556 Karar sayılı “… 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2016 tarih, 2016/296 Esas – 2016/393 Karar sayılı kararının kaldırılarak, davacının maddi tazminat talebinin reddi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 41.530,00 TL olduğu ve açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçlarından 25.10.2010 – 28.10.2010 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kalan davacının 71.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2016 tarih, 2016/296 Esas – 2016/393 Karar sayılı kararının kaldırılarak, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin toplam 10.000,00 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a. bendinde yer alan temyiz sınırı ve kabul edilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK’nın 298. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE;
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Tazminat talebinin dayanağı olan … Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/179 Esas – 2016/46 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek, bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak suçlarından 25.10.2010 – 28.10.2010 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 71.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile 5.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda duruşma açılıp, İlk Derece Mahkemesinin hükmünün kaldırılarak, maddi tazminat talebinin reddi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması, yalnızca davacı vekilinin temyiz istemi ile sınırlı olarak inceleme yapılması sebebiyle bozma nedeni yapılmamıştır ve tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin maddi tazminat talebinin kabulü gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 5.05.2017 tarihli, 2016/294 Esas – 2017/1556 Karar sayılı “davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne” ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için … 3. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 26.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.