Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/3633 E. 2023/5196 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3633
KARAR NO : 2023/5196
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/392 E., 2017/2927 K.
SUÇ : Taksirle yaralama
HÜKÜM :1-Sanık … için; İstinaf başvurusunun kabulü ile; 5271 sayılı Kanunun 280/2. maddesi uyarınca yeniden yapılan yargılama sonucu kurulan mahkumiyet
2-Sanık … için; İstinaf başvurusunun kabulü ile; 5271 sayılı Kanunun 280/2. maddesi uyarınca yeniden yapılan yargılama sonucu kurulan beraat hükmü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan Reddi ile Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 22.Asliye Ceza Mahkemesinin, 07/12/20161 tarihli ve 2016/173 Esas, 2016/434 Karar sayılı kararı ile;

A.Sanık … hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine, 1 yıl 6 ay süre denetim süresi tayin edilmesine,

B.Sanık … hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 51 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine, 1 yıl süre denetim süresi tayin edilmesine,
Karar verilmiştir.

2.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 13/12/2017 tarihli ve 2017/392 Esas, 2017/2927 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme karşı katılan sanık … ve katılan … ortak vekilince ve mahalli Cumhuriyet savcısının sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin sanık lehine istinaf talebinin kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasıyla,

A.Sanık … hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca taksiri bulunmadığından gerekçesiyle beraatine,

B.Sanık … hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca sonuç ceza olarak hapis cezasından çevrilen 6.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ,
Karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11/06/2021 tarihli ve 2018/16842 sayılı, esastan ret ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan sanık … vekilinin temyiz sebepleri;
1-Eksik inceleme sonucu hatalı kusur tayini ile beraat kararı yerine mahkumiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğuna,

2-Sanık … hakkında beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna.

3-Diğer temyiz sebeplerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
1.Olay tarihinde sanık …’nun sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halindeyken diğer sanık …’ın sevk ve idaresindeki … ile çarpışması sonucu müşteki sanıklardan …’in aracında bulunan katılanlar … ve … ile müşteki sanık …’in dosyadaki Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğünce ve ayrıca Antalya eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenmiş olan 24/12/2015, 25/01/2016, 04/01/2016, 06/01/2016 ve 18/01/2016 tarihli raporlara göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte, müşteki sanık …’ın ise basit bir tıbbi müdahale ile giderilmez keza hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte yaralandıkları belirtilmiştir.

2.Sanık sürücü … aşamalarda, Narenciye Caddesine takiben Burhanettin Onat Caddesindeki kavşağa geldiğinde sol şeritte bulunduğunu ve kırmızı ışık nedeniyle durduğunu devamında yeşil ışık yanınca hareket ettiğini ve gidiş yönüme göre sağ taraftan Meydan istakemetinden gelmekte olan diğer müşteki sanık …’ın kullandığı aracın kavşak ortasında kendi kullandığı araca çarptığını, olayda kendisinin kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Katılan sanık sürücü … aşamalarda, olay tarihinde geceleyin saat 00:20 sıralarında aracı ile 60 km hızla Meydan istikametinden Burhanettin Onat Caddesine doğru seyir halinde olduğu sırada kendi istikametine yeşil ışık yanıyor olduğunu ve kavşaktan geçiş yaptığı sırada sol tarafından sanık …’nun sevk ve idaresindeki aracın gelip kendi aracına çarptığını, sanık …’ya kırmızı ışık yandığını, kırmızı ışık ihlalini sanık … yaptığını, kazada kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Katılanlar … ve … sanık … hakkında şikayetçi olduklarını ve katılma talebinde bulunduklarını beyan etmekle haklarında katılma kararı verilmiştir.

4.Dosyada mevcut bulunun ve kovuşturma aşamasında dosyanın tevdii üzerine düzenlenen ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 18/08/2016 tli raporunda;” I.HALDE; Sürücü …’ın kırmızı ışık ihlali kavşağa girdiğinin kabulü halinde;

Sürücü … meskun mahalde yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli ışık kontrollü kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış, olay sonrası verdiği ifadesinden ve hız göstergesinden de anlaşıldığı üzere meskun mahal hız sınırı üzerindeki seyir hızıyla (en az 60 km/saat) kontrolsüzce, kırmızı ışık ihlali yaparak girdiği kavşakta seyrine göre sol tarafından yanan yeşil ışıkla kavşağa giren sürücü idaresindeki otomobille çarpışmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurludur.

Sürücü … meskun mahalde idaresindeki otomobil ile ışık kontrollü kavşakta beklemekte iken seyir yönüne yeşil ışık yanmasıyla girdiğinde, seyrine göre sağ tarafından kırmızı ışık ihlali ile hızla giren sürücü idaresindeki otomobille çarpışması ile meydana gelen olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından, atfı kabil kusuru yoktur.

II.HALDE; Sürücü …’nun kırmızı ışık ihlali ile kavşağa girdiğinin kabulü halinde;

Sürücü … meskun mahalde yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli ışık kontrollü kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış, olay sonrası verdiği ifadesinden ve hız göstergesinden anlaşıldığı üzere meskun mahal hız sınırı üzerindeki seyir hızıyla (en az 60 km/saat) yeşil ışıkta girdiği kavşakta, seyrine göre sol tarafından kırmızı ışık ihlali ile kavşağa giren sürücü idaresindeki otomobille çarpışmasıyla meydana gelen olayda tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle tali kusurludur.

Sürücü … yönetimindeki otomobil ile geldiği olay mahalli kavşağa, kırmızı ışıkta girmiş, seyrine göre sağ tarafından yeşil ışıkta hızla kavşağa giren sürücü idaresindeki otomobille çarpışmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurludur.”

5.Katılan sanık … için, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Biriminin 24/12/2015 tarihli kati raporunda; – Hayati tehlikeye neden olmaz, btm ile giderilemez ve kırığın hayati fonksiyonlara etkisi orta (2) derecedir denmiş.

Katılan Sanık … ve aracında yolcu olarak bulunan … ve … için Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 25/01/2016tli raporu ile”… yaralanmalarının hayati tehlikeye neden olmaz, BTM ile geçer nitelikte olduğu” belirtilmiştir.

7.Sanıklara ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
1.21/12/2015 günü saat 00:20 sıralarında, sanık …’ın yönetimindeki … plakalı otomobil ile Burhanettin Onat Caddesinde seyri sırasında geldiği olay mahalli ışık kontrollü kavşaktan kırmızı ışıkta seyir hızıyla geçişi sırasında, aracının ön kesimi ile seyrine göre sol taraftan Narenciye Caddesinden kavşağa giren sanık … yönetimindeki … plakalı otomobille çarpışmaları sonucu meydana gelen kazada alınan doktor raporlarında belirtildiği üzere katılanlar … ve …’ün ve katılan sanık …’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, katılan sanık …’ın ise; basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralandıkları, katılan sanık …’ın olay sonrası verdiği ifadesinden ve hız göstergesinden de anlaşıldığı üzere meskun mahal hız sınırı üzerindeki seyir hızıyla (en az 60 km/saat) kontrolsüzce, kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girerek kazaya neden olduğundan asli ve tam kusurlu olduğu, katılan sanık …’nun ise; meskun mahalde idaresindeki otomobil ile ışık kontrollü kavşakta beklemekte iken seyir yönüne yeşil ışık yanmasıyla kavşağa girdiğinden kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu Dairemizce kabul edilmiş, katılan sanık …’nun üzerine atılı bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan olayda kusurunun bulunmaması nedeni ile atılı suçun taksir unsuru oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, katılan sanık …’ın ise kırmızı ışık ihlali yaparak bilinçli taksirle birden fazla kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşıldığından cezalandırılması gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

2.İlk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ile yeniden yargılama yapılarak, sanık … için CMK 223/2-c gereği beraat diğer sanık … için ise bilinçli taksirle haraket ettiğinden bahisle hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesi kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.
A.Katılan sanık … vekilinin, eksik inceleme sonucu hatalı kusur tayini ile beraat kararı yerine mahkumiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğuna,
Olay ve olgular bölümünde yer verilen ve oluşa uygun bulunan bilirkişi raporu ve olaya şahit olan tanık …’in beyanları doğrultusunda asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilen sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, ilk derece mahkemesince verilen, 5237 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca sonuç ceza olarak hapis cezasından çevrilen 6.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka uygun olup, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

B.Sanık … hakkında beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin,
Olay ve olgular bölümünde yer verilen ve oluşa uygun bulunan bilirkişi raporu ve olaya şahit olan tanık …’in beyanları doğrultusunda kusursuz olduğu tespit edilen sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca taksiri bulunmadığından gerekçesiyle beraatine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı hukuka uygun olup, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

C.Diğer temyiz sebepleri yönünden,
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan sanık vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin, 13/12/2017 tarihli ve 2017/392 Esas, 2017/2927 Karar sayılı kararında katılan sanık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 22. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28. 11.2023 tarihinde karar verildi.