Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/3381 E. 2023/5215 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3381
KARAR NO : 2023/5215
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/447 E., 2020/94 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizin bozma ilamı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Turgutlu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.11.2014 tarihli 2013/151 Esas, 2014/440 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.11.2014 tarihli 2013/151 Esas, 2014/440 Karar sayılı kararı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay12. Ceza Dairesinin 05.10.2017 tarihli 2017/3458 Esas, 2017/7091 Karar sayılı kararı ile “…sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan ihlalin yalnızca kırmızı ışık ihlalinden ibaret bulunduğu gözetilerek, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, 1/2 oranında artırılması sonucu sanık hakkında fazla ceza tayini, Kabul ve uygulamaya göre de; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi..” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma üzerine verilen Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2017 tarihli 2017/277 Esas, 2017/344 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Sanık müdafinin temyizi üzerine Yargıtay12. Ceza Dairesinin 23.05.2019 tarihli 2019/2963 Esas, 2019/6613 Karar sayılı kararı ile “bozma sonrası kurulan hükümde yeni ve dosya kapsamına uygun gerekçe gösterilmeksizin, bozma ilamını da etkisiz kılacak şekilde bilinçli taksir oranın 1/2 oranında uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bozma üzerine ve temyiz incelemesine konu Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli, 2019/447 Esas, 2020/94 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

6. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.06.2021 tarihli ve 2020/63087 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafinin temyiz isteminin sanığın kusurunun olmadığını, sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza verildiğine, sanık hakkında şartları oluşmadığı halde bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna, kusur raporuna itiraz edildiğine ilişkindir.

2.Katılan vekilinin temyiz isteminin sanık hakkında temel cezanın alt sınıra yakın şekilde az ceza verildiğine, kırmızı ışık ihlali ile tam kusuru ile kazaya sebebiyet veren sanık hakkında bilinçli taksir oranının alt orandan belirlenmesinin hatalı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.24.02.2013 günü saat 16.30 sıralarında sanık sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile Devlet karayolunu takiben İzmir istikametinden Salihli istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline (ışık kontrollü kavşağa) geldiğinde, kendi seyir yönüne kırmızı ışık yanmakta iken kırmızı ışık ihlali yaparak kavşak alanına girdiği sırada, seyir yönüne göre sağ taraftan Mimar Sinan Caddesini takiben gelip ”yeşil ışıkta” aynı kavşağa giren müteveffa sürücü … yönetimindeki 45 N 8507 plaka sayılı motosiklet ile çarpışması neticesi ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.

2. Kaza tespit tutanağına göre, ışıklı kavşakta kendisine kırmızı ışık yandığı esnada durmayarak yolunda devam ettiği sırada, kendisine yeşil ışık yanan motosiklet sürücüne çarpması sonucu meydana gelen kazada sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84 üncü maddesinde asli kusurlardan sayılan kırmızı ışıklı trafik işaretlerine uymama, diğer kusurlardan aynı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca kırmızı ışık ihlali ile asli kusurlu olduğu, diğer motosiklet sürücünün kusursuz olduğu belirlenmiştir.

3. Mahkemece keşif üzerine alınan bilirkişi raporuna göre, sanığın 2918 sayılı Kanunun 84 üncü maddesinde kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme kusurunu işlediğinden asli kusurlu olduğu, diğer motosiklet sürücüsünün yeşil ışık yanmasına rağmen, yolu kontrol etmeden E-96 istikametinden gelip yavaşlamadan kavşağa giren aracın duramayacağını düşünmeden anayola girmesi nedeniyle 2918 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca trafik ışıkları izin verse bile trafik akımını tehlikeye düşürecek şekilde kavşağa girmek kuralını ihlal ettğinden tali kusurlu olduğu belirlenmiştir.

4. Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 01.04.2014 tarihli raporuna göre,
a- Sanık sürücü sevk ve idaresindeki kamyon ile olay mahalline (ışık kontrollü kavşağa) girmeden evvel; kendi istikametine seyreden … sürücülerine yanan kırmızı ışığı dikkate alarak kavşak önünde durup yeşil ışığın yanmasını bekleyeceği yerde, kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girmiş, bu seyri ile (seyir yönüne göre) sağ taraftan aynı kavşağa yeşil ışıkta giren müteveffa sürücü idaresindeki motosiklet ile çarpışmış olup dikkatsiz kontrolsüz ve kurallara aykırı tavrı ile olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla asli derecede tamamen kusurlu olduğu,

b- Ölen sürücü sevk ve idaresindeki motosiklet ile nizami kurallar dahilinde seyrini sürdürerek olay mahalli kavşağa yeşil ışıkta girdiği sırada, kırmızı ışık ihlali yaparak aynı kavşağa giren sanık sürücü idaresindeki kamyona çarpması ile karıştığı olayda kusursuz olduğu belirlenmiştir.

5. Yapılan ölü muayenesinde kişinin kesin ölüm sebebinin kafa travmasına bağlı, kafa kubbe ve yüz kemik kırıkları ile karakterize beyin dokusu harabiyeti sonucunda gelişen dolaşım ve solunum durmasından kaynaklı olduğu tespit edilmiş olup, klasik otopsi yapılmasına gerek duyulmamıştır.

IV. GEREKÇE
1.Dosya içeriğine göre sanık idaresindeki kamyonla, meskun mahalde, gündüz vakti, bölünmüş, asfalt kaplama yolda seyrederken, ışık kontrollü dönel kavşağa geldiğinde, kendisine hitap eden kırmızı ışığa rağmen, kavşağa giriş yaptığı esnada, kamyonun sağ yan kesimi ile, gidiş yönüne göre sağdan gelen motosikletin ön kesimi ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve motosiklet sürücüsünün ölümü ile sonuçlanan olaya ilişkin kaza tespit tutanağı ile dosyada mevcut adli tıp kurumundan alınan rapor ile sanığın kusur durumuna ilişkin kanaatin aynı olduğu, kusur durumunu kesin bir şekilde tespit ettiği, denetime elverişli, yasal dayanağa haiz ve yeterli olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden mahkemenin uygulamasının isabetli olduğu mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.

2.Suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında mahkemece hükmedilen ceza miktarında isabetsizlik görülmediğinden asli kusuru ile bir kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında temel cezanın 3 yıl olarak belirlenmesinin, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı, hak, adalet ve nasafet kuralları ile dava dosyası içeriğine uygun olduğu, sanığın kırmızı ışık kural ihlali ile bilinçli taksir oluşturan bir ihlalinin bulunması nedeniyle bilinçli taksir hükmünün alt oranından artırılmasında ve sanığın yargılama sürecindeki davranışları gözetilerek sanık hakkında takdiri indirim uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu nedenlere dayalı hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2019/447 Esas, 2020/94 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.