Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/3249 E. 2023/705 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3249
KARAR NO : 2023/705
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİAsliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2015 tarihli ve 2014/341 Esas, 2015/312 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 inci maddesinin birinci ile ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin üçüncü, altıncı ile yedinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve altıncı fıkrası uyarınca 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesi ile 3 ay ehliyetinin geri alınmasına karar verilmiştir.

2…. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2015 tarihli ve 2014/341 Esas, 2015/312 Karar sayılı kararının, sanık ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin, 10.02.2020 tarihli ve 2019/3168 Esas, 2020/1291 Karar sayılı ilâmıyla;
”…Olay günü, saat: 17:20 sıralarında, meskun mahalde, orta refüjle bölünmüş, iki yönlü, iki şeritli, eğimsiz, 8 metre genişliğinde çarpma noktasına 1,30 metre uzaklıkta yaya geçidi bulunan, parke döşeli yolda, sanık ehliyetsiz bir şekilde sevk ve idaresindeki motosikletiyle sağ şeritte seyir halinde iken sanığın beyanına göre önünde seyretmekte olan aracın sağa dönüşünü görmesi üzerine bu aracı sollarken seyrine göre yolun sağından soluna orta refüje üç adım kala geçişini tamamlamaya çalışan yaya …‘a motosikletinin ön kısmıyla çarpması sonucu …‘un basit tıbbi müdahale ile giderilemez, yüzde sabit iz ve ağır beşinci derece kırık oluşacak şekilde yaralandığı yaralandığı olayda; 25.05.2015 tarihli keşif sonrası hazırlanan 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda sanığın sağ şeritte seyir halinde iken önündeki aracı geçmek için sol şeride geçtiği ve karşıdan karşıya geçip geçişini tamamlamakta olan yayaya motosikletinin ön kısmı ile çarptığının belirtilmesi karşısında sanığın kusur durumunun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi‘nden rapor alınarak neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
1-Katılanın yaralanmasının, vücudunda kemik kırığı ve yüzde sabit iz oluşacak şekilde olduğunun 01.04.2014 tarihli raporla anlaşılmakla; yaralamanın niteliği göz önünde bulundurulduğunda dayanak kanun maddesinin hükmün 2. paragrafında “TCK’nın 89/2-b-d maddesi” olarak gösterilmesi gerekirken “TCK’nın 89/2-d maddesi” olarak gösterilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlendiği; dosya içeriğinden ve UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, suç tarihi itibariyle sürücü belgesi bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi
3-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
4-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/3. maddesi ve CGK’nun 11.05.2010 tarih 2010/4-87 Esas ve 2010/112 K. sayılı kararı uyarınca hükmedilen denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
5-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının sanığa ihtar edilmemesi, …”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3…. 3.Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/148 Esas, 2021/151 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının (b), (d) bendi ve 52 inci maddesinin ikinci ile dördüncü fıkraları uyarınca 6.000.00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.06.2021 tarihli ve 2021/66533 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz nedenleri

a.Eksik inceleme ile karar verildiğine,

b.Diğer temyiz nedenlerine,

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyir halinde iken yaya halde yolun karşısına geçmeye çalışan katılan …’a çarptığı olayda, katılanın yola çıkacağı esnada yola gereken dikkati vermediği, ilk geçiş hakkını yolda seyir halinde bulunan sanığa bırakmadığı, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket ettiği anlaşılmış olup katılanın asli kusurlu olduğu, sanığın ise seyir halinde iken zamanında tedbir alabilecek seviyede yolda seyretmesi gerekirken bu hususa uymayarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle tali kusurlu olduğu, olay sonrası katılanın alınan kati hekim raporuna göre; basit tıbbi müdahale ile giderilemez olduğu, yüzünde sabit sabit ize sebep olduğu ve oluşan kırığın hayati fonksiyonlara etkisinin 5 (ağır ) derece olduğu, bu nedenlerle sanığın savunmalarına eldeki deliller neticesinde itibar edilmeyerek üzerine atılı taksirle yaralama suçunu tali kusurlu olarak işlediği hukuki kanaatine varıldığı anlaşılmakla, buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir.

2.Sanığın savunmasında; ”…Ben olay tarihinde ben başka bir aracı sollamak için şerit değiştirmiştim. Mağdur yolun ortasında duruyordu, elinde de telefon vardı. Ben aşırı hızlı gitmiyordum. Ancak onu görünce çarpmamak için firene bastım. O esnada bilincimi kaybetmişim. Zaten gözümü hastanede açtım. Hava biraz karanlıktı gün batımına yakın bir saatti, farlarım açıktı. Karanlık olduğu için pek göremedim. Ben mağdura çarptığım yerde yaya geçidi ve trafik işareti dahil hiç bir trafik işareti yoktu. Çarptığım yol çift gidiş çift geliş şeklinde dizayn edilmiş ana yoldu. Üzerime atılı suçlamayı bu şekilde kabul ediyorum. Kaza olduktan sonra ailem ve ben mağduru sürekli arayıp onlara maddi ve manevi anlamda destek olabileceğimizi söyledik ama onlar reddetti. Şu an askerdeyim çalışamadığım için karşı tarafın zararını tazmin etme durumum yoktur. Yine de ben karşı tarafın zararını tazmin etmek istemiyorum. Şikayetten vazgeçmeyi kabul ederim. Uzlaşmak isterim. Hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul ediyorum Ben daha önce hazırlık aşamasında kollukta ifade vermiştim. O ifadelerimi aynen tekrar ederim Olay günü babama ait motosiklet ile gezerken Tadım lokantası önünde bir aracı sollamaya çıktım. Aracı sollarken iki şahsın karşıya geçtiğini fark ettim. Korna çaldım, fren yaptım. Ancak … elinde telefon olduğu için korna sesini duymadı. Onlara çarpmadan önce dilimi yutm…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3.Katılan … Yurtsever; ”…Ben olay günü dersaneden arkadaşlarımla birlikte eve gidiyordum. Karşıdan karşıya geçmeden önce soluma baktım. Uzakta bir … vardı. Karşıya geçerim diye düşündüm. Orta refüje doğru kaç adım attığımı hatırlamıyorum. Ne bir korna sesi, ne bir motor belirtisi yokken bir anda motor bana çarptı. Çok hızlıydı, geldiğini dahi görmedim. Etraftan görenler motosiklerin yarış yaptığını söylüyorlardı. Arkadaşım Büşra Tunbul olay günü yanımdaydı, onunda ayağını sıyırdı, bana çarptı. Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını talep ediyorum, davaya katılmak istiyorum, sanık zararımı tazmin etsin, ancak yine de ceza almasını istiyorum, Önceki beyanlarımı tekrar ederim, şikayetim devam etmektedir,ben karşıdan karşıya geçecektim, hiç bir … yoktu, ben yolun ortasına gelidğimde motosikletin sesini duymadım, süratlı bir şekilde bana çarptı. Bana çarptıktan sonra yarış yaptıklarını anladım, biri önde diğeri ise arkada hızlı bir şekilde gidiyorlardı, sanığın cezalandırılmasını ve davaya katılmayı talep ediyorum…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4.Keşfe binaen tanzim edilen bilirkişi raporunda; sanığın, 2918 sayılı K.T.K’nın 52/1-b (hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak) maddesini ihlal etmesi sebebiyle asli kusurlu olduğu, katılanın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.

5.Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilmiş olan 02.08.2018 tarihli raporda; sanığın sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde ön ilerisini kontrol altında bulundurması, aracın solundan geçişi sırasında müteyakkız ve zamanında tedbir alabilecek şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara uymayarak, kaplama içerisinde karşıdan karşıya geçmekte olan katılana çarpması neticesinde gerçekleşen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile %25 oranında kusurlu olduğu, katılanın ise taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmeden evvel taşıt yolu içerisindeki araçların seyir durumlarını gözlemlemesi, motosiklete ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara uymaması sebebiyle %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.

6.Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilmiş olan 24.06.2020 tarihli raporda; sanığın sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde ön ilerisini kontrol altında bulundurması, aracın solundan geçişi sırasında müteyakkız ve zamanında tedbir alabilecek şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara uymayarak, kaplama içerisinde karşıdan karşıya geçmekte olan katılana çarpması neticesinde gerçekleşen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile tali kusurlu olduğu, katılanın ise taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmeden evvel taşıt yolu içerisindeki araçların seyir durumlarını gözlemlemesi, ilk geçiş hakkını taşıt yolu içerisindeki araçlara vermesi gerekirken bu hususlara uymayarak kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada sanık idaresindeki motosikletin sadmesine maruz kaldığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.

7.Antakya Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilmiş olan kati hekim raporu göre; katılanda meydana gelen yaralanmanın, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, yüzünde sabit iz oluşacak ve vücudunda 5.derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı belirtilmiştir .

8.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı ve nüfus kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir.

9.Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yerel mahkeme kararında yapılan inceleme neticesinde olayın kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.

A.Tebliğname Yönünden
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan Tebliğname ile sanık hakkında basit yargılama usulü hükümleri çerçevesinde sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinden bahisle hükmün bozulması önerilmiş ise de, Mahkemenin uygulamama kanaatinde olduğu anlaşılmakla, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

B. Katılan Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden
1.Eksik İnceleme Sonucunda Karar Verildiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden;
Sanığın ikrarı, katılanın beyanları, katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene raporları ile Olay ve olgular kısmında yer verilen bilirkişi raporları karşısında Mahkemece, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2021 tarihli ve 2020/148 Esas, 2021/151 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.03.2023 tarihinde karar verildi.