YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3100
KARAR NO : 2022/7928
KARAR TARİHİ : 02.11.2022
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.09.2017 tarihli, 2017/2708 Esas, 2017/2816 Karar sayılı “istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine” ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat davasının dayanağını oluşturan … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100-2016/37 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan 02/07/2012-05/07/2012 tarihleri arasında 3 gün, 07/07/2012-08/07/2012 tarihleri arasında 1 gün gözaltında, 25/07/2012-27/09/2013 tarihleri arasında 429 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 21/10/2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın hükümlerine tabi olduğu ve süresinde açıldığı anlaşılmakla,
Davacının 8.960 TL’si ceza davasında ödediği vekalet ücreti, 5.000 TL’si avukatının yol masrafları için ödediği miktar olmak üzere toplam 13.960 TL maddi, 3.000.000 TL manevi tazminatın 02.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada yerel mahkemece, ceza davasında beraat etmesi nedeniyle lehine hükmedilen vekalet ücreti düşüldükten sonra kalan miktar olan 3.760 TL maddi, 70.000 TL manevi tazminatın 02.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda ceza davasındaki 05.07.2012 tarihli serbest meslek makbuzuna dayanan avukatlık ücreti gözetilerek 8.382 TL maddi tazminatın 05.07.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, manevi tazminatın ise 60.000 TL olarak düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin manevi tazminatın fazla olduğuna, davacı vekilinin ise sair nedenlere yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının hangi suçtan gözaltında veya tutuklu kaldığının tespiti amacıyla davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma, tutuklama ve tahliye müzekkereleri, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Tazminat talebinin dayanağı olan tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Dairemizce gidilen görüş değişikliğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2- Davacı hakkında üç farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir koruma tedbiri dönemi için ayrı ayrı manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.09.2017 tarihli, 2017/2708 Esas, 2017/2816 Karar sayılı “istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine” dair hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 02/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.