Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/2680 E. 2021/6431 K. 30.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2680
KARAR NO : 2021/6431
KARAR TARİHİ : 30.09.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Suça sürüklenen çocuk … hakkında TCK’nın 85/1, 31/2, 62. maddeleri
2-Sanık … hakkında TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …, olay tarihinde arkadaşları suça sürüklenen çocuk …, ölen …, tanıklar …, … ve sanığın kardeşi … ile birlikte sanık …’ın dedesinin ikametinde uzunluğu 500 cm ve genişliği 340 cm olan odada oturdukları esnada, sanığın dedesine ait ruhsatsız av tüfeğini odaya getirerek mermilerini takıp boşaltmak suretiyle tüfekle oynamaya başladığı, daha sonra tüfeği suça sürüklenen çocuk …’e verdiği, …’in de tüfekle oynadığı esnada tüfeğin ateş aldığı, tüfekten çıkan saçmaların oda içinde ayakta bulunan Nurullah’a isabet ettiği, Sivas Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 05/05/2015 tarihli raporunda şahsın kesin ölüm sebebinin av tüfeği yaralanmasına bağlı olarak gelişen kafa kaide ve kubbe kemik kırıklarının eşlik ettiği beyin dokusu harabiyeti sonucu meydana geldiğinin belirtildiği, Olay sonrası yapılan incelemede; olayın gerçekleştiği oda içerisinde zeminde, tavanda ve duvarlarda herhangi bir mermi sekmesi veya mermi isabetinin olmadığının ve av tüfeğine ait bir adet kartuşun bulunduğu, fişek yatağında 1 adet boş kartuş bulunduğunun; namlusu yiv set ihtiva etmeyen, 12 kalibre av fişeği istimal eden fişek hazneli, pompalı doldurmalı, katlanabilir dipçikli marka ve modeli tespit edilemeyen av tüfeği olduğu, incelemek için gönderilen bir adet 12 kalibre av fişeği kartuşunun adı geçen silahtan atılmış olduğunun ve av tüfeğinin ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığının tespit edildiği olayda;
1-Sanık …’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre ölüm olayının öncesinde taraflar arasında silah kullanmayı gerektirir bir durumun bulunmadığı,ancak tanıkların uyarılarına aldırmayarak tüfeğin kazaen de olsa patlayabileceğini öngörebilecek bir durumda olmasına rağmen tüfeği suça sürüklenen çocuğa vererek oynamasına izin vermesi sebebiyle sanık hakkında bilinçli taksir hükmünün uygulanma koşullarının oluştuğu, sanık hakkında tayin edilen cezada 5237 sayılı TCK’nın 22/3. uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
2-Suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun temyiz inceleme tarihi itibariyle 23-24 yaş aralığında olduğu, belirtilen eksikliğin telafisinin suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle imkansız bulunduğu ve dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Yukarıda izah edilen oluşa ve dosya kapsamına göre ölen ile arasında öncesine dayalı herhangi bir husumet bulunduğu tespit edilemeyen suça sürüklenen çocuğun, yaşadığı sosyal çevre itibariyle kendisi dahil beş kişinin bulunduğu bir odada elinde bulundurduğu av tüfeği ile oynamaması gerektiğini bilecek yaşta olduğu, tanıklar arafından yapılan uyarılara rağmen, ısrarla tüfeği kurcalamaya devam ettiği, olayın meydana geldiği yer, taraflar arasındaki mesafe nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK’nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Suça sürüklenen çocuk hakkında temel ceza tayin edildikten sonra yaş indirimi yapıldığı sırada TCK’nın 31/3. maddesi yerine TCK’nın 31/2. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.