Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/2404 E. 2023/2187 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2404
KARAR NO : 2023/2187
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, imar kirliliğine neden olma
HÜKÜMLER : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Seferihisar Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2015 tarih, 2015/1376 soruşturma no, 2015/892 iddianame nolu iddianamesi ile imar kirliliğine neden olma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış olup, dosya Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1080 Esasına kaydedilmiştir.

2. Sanık hakkında Seferihisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.03.2016 tarih, 2016/235 soruşturma no, 2016/125 iddianame nolu iddianamesi ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış olup, dosya Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/362 Esasına kaydedilmiş, 29.03.2016 tarih, 2016/362 Esas, 2016/260 Karar sayılı karar ile dosyanın Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1080 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

3. Sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

4. Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 23.04.2021 tarihli ve 2016/374060 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz isteği;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Eylemin sanığın edinme tarihinden önce yapılıp yapılmadığının kesin şekilde tespit edilmediğine,

3. Diğer temyiz sebeplerine,

İlişkindir.

B.Katılan … vekilinin temyiz isteği;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Sanığın cezalandırılması gerektiğine,

3. Diğer temyiz sebeplerine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel Mahkemenin Kabulü
1. “Sanığın savunması, katılan vekilinin beyanları, İl Kültür Turizm Müdürlüğüne, Belediye Başkanlığına,Tapu Müdürlüğüne, Kadastro Müdürlüğüne yazılan yazı cevapları, bilirkişi raporları,nüfus ve adli sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar sanık … hakkında 2863 sayılı Yasanın 65/1 maddesine aykırılık ve İmar Kirliliğine Neden Olmak suçlarından cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; Seferihisar Belediye Başkanlığının yazısında dava konusu yere ilişkin yapı kullanma izin belgesinin 23/05/2008 tarihinde verildiğinin belirtildiği, mahkememizce yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın 2007 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından çekilen fotoğrafları incelendiğinde o tarihte bodrum katın mevcut olduğunun tespit edildiği, bu duruma göre bodrum kat kapalı haldeyken yapı kullanma izin belgesinin verildiği, sanığın dava konusu taşınmazı 19/01/2011 tarihinde satın aldığının tapu kaydından anlaşıldığı, bu duruma göre bodrum katın kapatılması işleminin sanığın taşınmazı satın almasından önce yapıldığı, yapı kullanma izin belgesi verildikten sonra sanığın dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahelesinin olmadığı, yapı kullanma izin belgesinin belediye tarafından verilmiş olması nedeni ile önceki malikin bodrum katın kapatılmasına ilişkin eylemin hukuka uygun olduğunu düşünmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, belediye tarafından yapılan herhangi hatalı bir işlemden maliki sorumlu tutmanın mümkün olmadığı,sanığa ait taşınmaza ait tapu kaydında taşınmazın 3. derece doğal sit alanı olduğuna ilişkin herhangi bir şerhin bulunmaması 12/07/2009 tarih 28358 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Korunan alanların tespit, tescil ve onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmeliğin doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının tescil ve ilanına ilişkin usul ve esaslar hakkındaki 7. Maddesinde tescil edilen doğal sit alanı veya tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valiliğin, diğer ilçe sınırları içerisinde kalıyorsa kaymakamın yazısı üzerine tapu kütüğünün beyanlar hanesine doğal sit veya tabiat varlığı olduğuna dair kayıt konulur.” hükmüne rağmen taşınmaza ait tapu kütüğünün beyanlar hanesinde doğal sit alanına dair hiçbir kaydın bulunmadığı anlaşıldığından üzerine atılı suçları işlemeyen sanığın beraatine karar verilmiş, bodrum katın kapatılmış hali ile yapı kullanma izin belgesi verilmiş olması nedeni ile sanıktan önceki malik hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” denilmektedir.

2. Sanık savunmasında; “Üzerime atılı suçlamayı anladım. Ben dava konusu yeri 2007 yılında satın aldım fakat o tarihte tapusunu almadım. Tapusunu 2013 yılında aldım. Ben satın aldığımda bodrum kat şuanki mevcut haliyleydi her hangi bir değişiklik yapmadım.” demiştir.

3. Tanık … keşif mahallindeki beyanında; ” Ben dava konusu yeri yaklaşık 4-5 yıl kadar önce sanığa sattım sattığımda bodrum kat şuan keşifteki halinde olduğu gibi kapalıydı. Biz de kooperatiften bu şekilde aldık.” demiştir.

4. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde 19.01.2011 tarihinde satış yoluyla edindiği anlaşılmıştır.

5. Mahkemece 18.04.2016 tarihinde keşif icra edilmiş olup, keşif neticesinde alınan 29.04.2016 tarihli mimar ve arkeolog bilirkişi ortak raporunda, dava konusu taşınmazın tasdikli projesi üzerindeki inşaat ruhsatı tarihinin 14.12.2005 olduğu, bu durumda dava konusu eylemin 14.12.2005 tarihinden sonra yapılmış olduğu, sanığın dava konusu yeri 19.01.2011 tarihinde satın aldığı, 2007 yılında İBŞB tarafından çekilen fotoğrafta suça konu bodrum katının doğramaları ve camları takılı halde mevcut olduğu, dava konusu bodrum katının, sanığın yapıyı edinme tarihi olan 19.01.2011 tarihinden önce yapıldığını belirtmiştir.

6. Mahkemece dava konusu yapıya ilişkin yapı kullanım izin belgesi dosyaya celp edilerek bilirkişiden ek rapor istenilmiştir. Yapı kullanım belgesinin 23.05.2008 tarihli olup, yapı sahibi olarak S.S Yelken Konut Yapı Kooperatifi adına düzenlendiği anlaşılmıştır.

7. 31.05.2016 tarihli mimar bilirkişisi ek raporunda, yapı kullanım izin belgesinin 23.05.2008 tarihli olduğu, İBŞB tarafından çekilen 2007 tarihli fotoğrafta suça konu bodrum katının yapılı halde görülüyor olması sebebiyle, yapı kullanım izin belgesinin bodrum kat yapılı halde iken düzenlendiği, daha sonra bu durumun suça konu edildiğini belirtmiştir.

IV. GEREKÇE
Mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ve ek rapor göz önüne alındığında suç tarihi “19.01.2011 öncesi” olarak kabul edilerek yapılan incelemede, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir nitelikte olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

A. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Açısından Kurulan Hükme Yönelik Katılan … Belediye Başkanlığı Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
1. Sanığın yargılama konusu imar kirliliğine neden olma eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre aynı Kanun’un 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan “19.01.2011 öncesi” tarihinden tarihinden itibaren, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen 12 yıllık zamanaşımının inceleme tarihinden ve 19.01.2023 tarihinden önce gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

B. 2863 sayılı Kanuna Aykırılık Suçu Açısından Kurulan Hükme Yönelik Katılan … Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
1. Sanığın yargılama konusu 2863 sayılı Kanuna aykırılık eylemi için, 2863 sayılı Kanun’un 65 inci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre aynı Kanun’un 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan “19.01.2011 öncesi” tarihinden tarihinden itibaren, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen 12 yıllık zamanaşımının inceleme tarihinden ve 19.01.2023 tarihinden önce gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
A. İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Açısından Kurulan Hükme Yönelik Katılan … Belediye Başkanlığı Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) nolu bendinde açıklanan nedenle Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2015/1080 Esas, 2016/527 Karar sayılı kararına yönelik katılan … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B. 2863 sayılı Kanuna Aykırılık Suçu Açısından Kurulan Hükme Yönelik Katılan … Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) nolu bendinde açıklanan nedenle Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2016 tarihli ve 2015/1080 Esas, 2016/527 Karar sayılı kararına yönelik katılan … vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.