YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2200
KARAR NO : 2021/6118
KARAR TARİHİ : 22.09.2021
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Olay günü saat 14:05 sıralarında katılan … sevk ve idaresindeki motosiklet ile Sapanca istikametinden Sakarya caddesini takiben Adapazarı istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, seyir yönüne göre yolun sağında yaya kaldırımı üzerinde park halinde bulunduğu yerden “U” dönüşü yapmak üzere sola doğrultu değiştirerek önünü kapatan sanık sürücü …’ün sevk ve idaresindeki kamyonete çarpması neticesinde iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, bir kişinin de vücudunda 2. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olay sonucunda alınan bilirkişi raporlarında, sanığın asli derecede kusurlu olduğu anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, mahkumiyet kararının kanuna aykırı olduğuna, katılanlar vekilinin, cezanın alt hadden tayin edildiğine, lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının maddesinin gösterilmemesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 esas 2020/154 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan failin güttüğü amaç ve saik gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 5. ve 6. paragraflarının hükümden çıkarılarak yerlerine “sanığın kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, sanığa verilen 7 ay 15 gün hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 225 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 4.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ile hükmün 1. paragrafındaki “amaç ve saik” ibarelerinin hükümden çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.