Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/2161 E. 2023/3015 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2161
KARAR NO : 2023/3015
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/202 E., 2021/5 K.
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında Dairemizce verilen bozma kararı üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/495 Esas, 2015/493 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 32.400,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 1 yıl süreyle geri alınmasına, karar verilmiştir.

2. Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/495 Esas, 2015/493 Karar sayılı kararının sanık müdafii, katılanlar vekili, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 02.03.2020 tarihli ve 2019/5927 Esas, 2020/2206 Karar sayılı ilâmıyla özetle; 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak, bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu mahkemece de kabul edilen sanık hakkında tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesi, kabul ve uygulamaya göre; sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı hareket edilmesi, gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin bozma kararı üzerine Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2021 tarihli ve 2020/202 Esas, 2021/5 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sürücü belgesinin 1 yıl süreyle geri alınmasına, karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26.03.2021 tarihli ve 2021/27938 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; motosikleti kullananın sanık olmadığına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Yerel Mahkemenin Kabulü
1. Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçesinde; “Sanığın olay tarihinde … plaka sayılı motosikleti ile arkasında yolcu konumunda bulunan arkadaşı olan … ile birlikte Boyalık Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde seyir halinde iken gerçekleşen trafik kazası sonucu sanığın yaralandığı, yolcu konumundaki …’in ise olay yerinde vefat ettiği, müteveffanın otopsi raporunda kesin ölüm sebebinin kaza sırasında alınan künt travma sonucu özellikle karın ve göğüs çevresindeki iç kanamaya bağlı solunum ve dolaşım yetmezliğinden kaynaklandığının belirtildiği, sanığın savunmasında olay günü alkol aldığını, alkollü olduğu için hiçbir şey hatırlamadığını beyan ettiği, olay günü sanığın müteveffayı evinden motoruyla aldığı, evden ayrıldıkları esnada motoru sanığın kullandığı, kaza anında motorun kim tarafından kullanıldığına dair açık bir güvenlik kamera kaydı bulunmuyor ise de, dosya arasında mevcut kamera kayıtlarından bir tanesinde motor üzerinde iki şahsın olduğu, yolcu konumunda bulunan şahsın üzerinde koyu renk kolsuz yelek ve içerisinde beyaz renk tişört olduğu, sürücü şahsın ise kasklı vaziyette bulunduğunun görüldüğü, nitekim olay günü müteveffanın üzerinde kısa kollu beyaz tişört ve kolsuz siyah yelek, sanığın üzerinde ise siyah uzun kollu mont bulunduğunun sabit olduğu, kaza sonrasında düzenlenen olay tutanağında sanık ve müteveffanın kaza sonrası yerde bulunma pozisyonlarının anlatıldığı, sanığın müteveffaya göre birkaç metre daha ileride bulunduğu, müteveffanın ise daha geride olduğu, sanığın başında kask bulunduğunun belirtildiği ve olay yerinin fotoğraflandığı, kaza tespit tutanağına göre kazanın gerçekleşme sebebinin sürücünün hakimiyetini kaybederek orta refüj taşına çarpması sonucu motorun devrilmesi olarak gösterildiği ve motosiklet sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğunun belirtildiği, motorsikletten alınan parmak izlerinin karşılaştırılmasında tüm parmak izlerinin sanığa ait olduğunun belirlendiği, yargılama aşamasında katılanlar vekili tarafından Ulusal Kriminal Büro’dan alınan raporun mahkememize ibraz edildiği, bu raporda yine motorun yolcu konumunda olan şahsın kısa kollu yelek ve içerisinde beyaz tişört giydiğinin ve kasksız olduğunun belirtildiği, ayrıca motorun oturma pozisyonuna göre sürücünün ayak bastığı alandaki ayakkabı izlerinin sanığın olay günü giydiği ve altında yuvarlak çıkıntıların olduğu ayakkabı iziyle aynı olduğunun belirtildiği, yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanında olay günü gece saat 01:00 sıralarında kazanın olduğu yerden aracıyla geçtiğini, burada bir motorsiklet gördüğünü, motorun üzerinde oturan iki kişiden arkada oturanda kask bulunduğunu gördüğünü söylediği, ancak tanık beyanının güvenlik kamera görüntüleriyle uyuşmadığı, ayrıca tanığın müteveffa ve sanığı tanımadığı da dikkate alındığında geceleyin trafikte rastgele gördüğü araca dair ayrıntıları hatırlamasının hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, yukarıdaki tüm açıklamalara göre olay günü sanığın idaresindeki motosikletle yerleşim yeri içinde, üç şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, düz, eğimsiz, aydınlatmalı yolda, saat 01:45 sıralarında seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çarpması ve devrilerek sürüklenmesi şeklinde meydana gelen ve asli kusurlu olarak bir kişinin ölmesine sebebiyet verdiği olayda üzerine atılı taksirle ölüme neden olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

2. Kaza tespit tutanağı ve eki kroki ile olay yeri inceleme, ölü muayene ve otopsi tutanağı dosya kapsamında mevcuttur.

3. Sanığın savunmalarında kazanın nasıl meydana geldiğini hatırlamadığını beyan ettiği görülmüştür.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yapılan inceleme neticesinde yerel mahkemenin kararında, oluş ve kabulde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.

Sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2021 tarihli ve 2020/202 Esas, 2021/5 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2023 tarihinde karar verildi.