Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/2110 E. 2021/8937 K. 15.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2110
KARAR NO : 2021/8937
KARAR TARİHİ : 15.12.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanıklar … ve … hakkında; 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşme
2- Sanık … hakkında; CMK’nın 223/7 maddesi gereğince davanın reddi
3- 15/03/2018 tarihli 12 numaralı celsede … … ve …’in katılanlık sıfatlarının kaldırılmasına dair ara kararı.

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar … ve … hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin karar ile sanık … hakkında verilen davanın reddine ilişkin karar ve müştekilerin katılanlık sıfatlarının kaldırılmasına dair ara kararı müştekiler vekili tarafından, sanık … hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin karar ise katılan vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Müştekiler vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; müştekiler … mirasçısı…, …, …’nın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılamaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, müştekiler vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Katılan vekilinin 21/03/2019 tarihli temyiz dilekçesi içeriğine göre sadece sanık … hakkındaki düşme kararına yönelik temyiz talebinde bulunduğu dikkate alınarak bu hususa hasren yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında asıl dosyada Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 15/01/1977 gün 9591 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli, ayrıca aynı karar ile kentsel sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, İstanbul ili, Eyüp ilçesi, Düğmeciler Mahallesi, Düğmeciler mevki, 196 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının onaylı proje haricinde, kurul izni dışında yapılmış olan cephede, giriş kapısının ve merdiven kovasının bulunduğu kısımdaki pencerenin değiştirildiği iddiasıyla; birleşen İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/295 esas sayılı dosyasında ise, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 11/03/2009 gün ve 2009/2449 sayılı kararı ile İstanbul ili, Eyüp ilçesi, Düğmeciler Mahallesi. 24 pafta, 196 ada, 2 parsel’de bulunan yapının yola bakan ön cephesindeki taş duvar ve 1. kattaki ahşap cephenin sıvandığı ve pencere doğramasının değiştirildiğinin tespit edildiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda alınan 13/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda, 1. kattaki ahşap kaplamaların sıvandığı, zemin kattaki taş duvar dokusunun sıvanarak giriş kapısının değiştirildiği, merdiven kovasının bulunduğu kısımdaki pencerenin iptal edildiği, mevcut pencere doğramaların degiştirildiği, söz konusu yapının ilk olarak 1996-1998 yıllarında esaslı tadilattan geçtiği, bu dönemde zemin kattaki taş duvar dokusunun sıvanarak giriş kapısının degiştirildiği, I. kattaki ahşap kaplamaların sıvandığı, 2000-2007 yıllarında merdiven kovasının bulunduğu kısımdaki pencerenin iptal edildiği, mevcut pencere doğramalarının değştirildiğinin belirtildiği dikkate alınarak suç tarihinin 2000-2007 olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki 11/03/2009 tarihli tespit karşısında suç tarihinin bu tarihten sonra olamayacağı, belirtilen tarihler karşısında 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin inceleme tarihinden önce dolduğu anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında açılan kamu davasının, zamanaşımı süresinin karar tarihi itibariyle dolduğu, gerekçeleri gösterilerek mahkemece düşürülmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, davanın düşmesine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.