Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/1829 E. 2022/3941 K. 23.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1829
KARAR NO : 2022/3941
KARAR TARİHİ : 23.05.2022

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 70,00 TL maddi, 70,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/284 Esas – 2014/532 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürme suçundan 20.06.2009 – 17.07.2009 tarihleri arasında 27 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 27.01.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 5.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açılması için vekaletnamede bu hususta özel bir yetki bulunmasının gerekmediği, dosya içeriğine göre, davacı ile vekil arasındaki vekalet ilişkisinin sona erdiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı ve buna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği, davacının açılan davaya muvafakat edip etmediği hususunda beyanın alınmasına gerek bulunmadığı dikkate alındığında, davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin halen devam etmekte olduğunun kabulü ile tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/284 Esas – 2014/532 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında davacının tutuklu kaldığı sürenin, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/19 Esas – 2014/174 Karar sayılı ceza dosyasındaki mahkumiyetinden aynı mahkemenin 20/01/2015 tarihli ek kararı ile mahsubuna karar verildiğinin anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin fiilen mahsup edilip edilmediği, mahsup edilmiş olması halinde ne kadarının mahsup edildiği hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulup, CMK’nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, tutuklu kalınan sürenin tamamının mahsup edildiğinin tespit edilmesi halinde davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması, bir kısmının mahsup edildiğinin tespiti halinde ise mahsup edilmeyen kısmına ilişkin olarak maddi ve manevi zarar dikkate alınıp, mahsup edilen kısım için ise makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 70,00 TL maddi, 70,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının gözaltında ve tutuklulukta kaldığı sürelerin tamamının Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2015 tarihli 2013/19 Esas – 2014/1174 Karar sayılı ek kararı ile mahsup edildiği dikkate alınarak, CMK’nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde eksik maddi ve manevi tazminata hükmolunması,
2- Davacının dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarlarına gözaltı tarihinden yasal faize hükmedilmesini talep etmesine rağmen hükmedilen tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden yasal faize hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.