Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/1827 E. 2022/186 K. 13.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1827
KARAR NO : 2022/186
KARAR TARİHİ : 13.01.2022

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık … hakkında;
CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Sanık … hakkında;
2863 sayılı Kanunun 74/1-1.cümle, TCK’nın 62/1, 51/1- 3-6-7, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında;
2863 sayılı Kanunun 74/1-1.cümle, TCK’nın 62/1, 53, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’in beraatine ilişkin hüküm ile sanıklar … ve …’in mahkumiyetine ilişkin hüküm vekalet ücreti yönüyle katılan vekili tarafından, sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından, sanık …’ün mahkumiyetine ilişkin hüküm adı geçen sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık …’in 16/07/2021 tarihinde öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA;
2- Katılan vekilinin sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Sanık hakkında olay günü define veya kültür varlığı bulmak amacıyla diğer sanıklarla birlikte izinsiz kazı yaptığı iddiasıyla açılan kamu davası ile ilgili olarak; sanığın aşamalardaki savunmalarında kazı yapmadığını belirterek atılı suçlamayı kabul etmediği, dosyaya konu olayda sanığın kolluk kuvvetlerince olay yerinde suçüstü yakalanmadığı, uzmanlık raporuna göre olay yerinden elde edilen DNA profillerinin sanığın DNA profilinden farklı olduğu, tanık beyanlarında sanık …’in kazı yaptığı yönünde görgüye dayalı bilgi yer almadığı dikkate alınarak sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeterli delil elde edilememesi karşısında sanık hakkında beraat kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA;
3- Sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanığın olay günü, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında yer aldığı 10.12.2019 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olan Gevges kuyusu mevkiinde, 1,5 metre derinliğinde kazı yapmak suretiyle define veya kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçunu işlediği, her ne kadar olay yerinde bulunan sigara izmaritleri ve pet bardak üzerinde yapılan DNA incelemesi sonucunda düzenlenen 18/02/2019 tarihli uzmanlık raporunda sanığa ait DNA profillerine rastlanmadığı belirtilmiş ve dosyada sanık kazı yaparken suçüstü yakalanmamış ise de, olay tutanağına göre kazı yerinin yaklaşık 200 metre aşağısında bulunan ve kolluk kuvvetlerinin dur ikazına uymayarak olay yerinden kaçan 20 YK 929 plakalı aracın haricen satış sözleşmesine istinaden sanığın kullanımında olduğu, tanık …’un sanık …’ı kazı yaparken gördüğüne dair teşhis ettiği, tanık Ali’nin aşamalardaki beyanında sanık …’a ne yaptıklarını sorduğunu, sanık …’ın ise su kuyusu kazdıklarını söylediğini belirttiği, sanık …’in de …’ın kazı yaptığını, kendisinden gözcülük yapmasını istediğini beyan ettiği, yine her ne kadar sanık olay günü Dinar’da çalışmakta olduğunu belirtmiş ise de tanık Murat Kızıldere’nin beyanına göre sanık …’a olay günü nerede olduğunu sorduğunda sanığın kendisine Isparta’nın Gönen ilçesinde piknikte olduğunu söylediği, dolayısıyla olay günü sanık …’ın olay yerinde olduğunun ve teşhis tutanaklarına göre de kazı yaptığının sabit olduğu dikkate alınarak sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilemeceği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kararın usul ve Yasaya aykırı olduğuna dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık … Özdemir’in tekerrüre esas sabıkası olduğu halde tekerrür uygulamasına ilişkin bölümün, sanık … hakkındaki hükme yazılmak suretiyle hükümde karışıklığa yol açılması,
2- Mükerrir hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 4 nolu bendinin 10. paragrafında yer alan tekerrüre ilişkin kısmın çıkartılarak sanık … Özdemir hakkındaki 3 nolu bendin devamına eklenmesi, ayrıca tekerrüre ilişkin cümlenin sonuna “mükerrir hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi, yine “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3400 TL vekalet ücretinin sanık … Özdemir’den alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesinin 3 nolu bendin sonuna eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.