Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2021/1743 E. 2023/5103 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1743
KARAR NO : 2023/5103
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/990 E., 2015/775 K.
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlal, Özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 05.10.2020 tarihli ve 2018/1128 Esas, 2020/3308 Karar sayılı ilamına göre sanık … ve Rojda hakkında yağma suçundan zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde karar verilebileceği değerlendirilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu (Kapatılan) 74. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2014/990 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a)Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

b)Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 5237 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin birinci fıkrası, aynı fıkranın ikinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.12.2020 tarihli ve 4-2016/103164 sayılı hükümlerin onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Yargıtay 4. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir.

3.Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.02.2021 tarihli ve 2021/113 Esas, 2021/3149 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya Dairemize gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın olay günü saat 19.00 sularında yanında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık … ve dosyaları tefrik edilen suça sürüklenen çocuklar … ve … ile birlikte, sanığın kızı olan …’un belden yukarısı çıplak olan resminin katılan … tarafından ifşa edilmesi üzerine, şantajda bulunmak için katılanın evine giderek katılanın elinden cep telefonunu aldığı ve katılanın zorla belden yukarı elbise ve iç çamaşırını çıkartarak göğüsleri gözükecek şekilde resmini çektiği iddiası ile sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve şantaj suçlarından kamu davası açılmıştır.

2.Mahkemece suç tarihinde güneşin batış saatinin 19:37 olduğun tespit edilerek, sanığın birden fazla kişi ile birlikte katılanın evine hukuka aykırı amaçla girdikleri ve katılanın zorla yarı çıplak resmini çektiği kabul edilerek sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.

3.Sanık aşamalardaki ifadelerinde özetle, kızı olan…’a ait yarı çıplak resmin katılan tarafından ifşa edilmesi üzerine katılanın evine gittiklerini ve katılanı yarı çıplak resmini çektiğini ve cep telefonu alarak gittiğini ertesi günü telefonu savcılığına vererek katılan hakkında şikayette bulunduğunu beyan ederek atılı suçlamaları reddetmiştir.

4.Katılan aşamalardaki ifadelerinde özetle olayın iddianamede anlatıldığı gibi olduğunu beyan ederek sanık hakkındaki şikayetini devam ettirmiş katılma talebinde bulunmuştur. Sanığın kendisini hırsızlıkla suçlaması nedeniyle sanığın kızı olan…’a ait yarı çıplak resmi başkasına gönderdiğini beyan etmiştir.

5.Tarafların istememesi nedeniyle uzlaştırma hükümleri uygulanmamıştır.

6.Dosya arasında bulunan bilirkişi raporunda katılana ait cep telefonunda katılana ait göğüsleri gözükür halde yarı çıplak resim ve katılanın…’a ait yarı çıplak resmi ifşa ettiğine daire ses kaydı bulunduğu belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A) Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Kurulan Hüküm Yönünden;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

B) Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Dosya kapsamına, ikrar içeren savunmaya, katılan beyanına göre; katılanın sanığın kızı olan…’un yarı çıplak resmini ifşa etmesi üzerine sanığın katılanın üst tarafı çıplak ve göğüsleri gözükür halde resmini çekmesine konu olayda;

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.2015 tarihli, 2014/14-603-2015/66 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; katılanın cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntüsünün kayda alınmasında 5237 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde tanımlanan görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğu; ayrıca, 17 yaşındaki katılanın, cinsel arzuları tahrik ve istismar eden, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki müstehcen görüntüsünün kayda alınması nedeniyle aynı Kanun’un 226 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde tanımlanan müstehcenlik suçununda oluştuğu, bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A) Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunda Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu (Kapatılan) 74. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2014/990 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B) Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenleİstanbul Anadolu (Kapatılan) 74. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2014/990 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi